Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Nod
Nod Çeviri Türkçe
34 parallel translation
al este del Edén.
"Kabil oradan ayrıldı. Aden bahçesinin doğusundaki Nod topraklarına yerleşti."
Y habitó en tierra de Nod... "...
"... ve Aden bahçesinin doğusunda... "
AI oriente de Edén.
"... Nod topraklarına yerleşti. "
Y Caín se alejó de Dios y fue a vivir a Nod, al este del Edén.
Ve Kain Tanrı'nın huzurundan ayrıldı ve Aden'in doğusuna Nod diyarına yerleşti.
Las malas noticias son que estaremos regresando a Nalic Nod con seis de nuestros compañeros en estado de muerte permanente.
Kötü haber ise, Nalic Nod'a dönerken... altı meslektaşımızı da sürekli ölü bir halde götüreceğiz.
Laven los pisos, limpien las ventanas y... todas las cajas deberán estar cargadas dentro del freezer temprano en la mañana.
Yerleri süpürün, pencereleri temizleyin ve... sabah ilk iş olarak, tüm kolileri dondurucuya yükleyin. Nalic Nod
El carácter repetitivo de sus nodos apunta a una base de datos, pero podría ser cualquier cosa.
Tekrarlanan nod dizilimleri veritabanına işaret edebilir ama herhangi bir şey de olabilir.
ADVERTENCIA BioE Nódulo T03
UYARI BiyoE Nod T03
¿ Qué es eso de "záchod"?
"Zahs-nod" ne demek?
Por nod ecirnos la verdad.
Bize gerçeği söylemeyerek.
Bueno Blanket, yo soy Howdy Doody, y estos son mis amigos Timsy, Winky y Nod.
Evet Blanket, ben Howdy Doody, bunlar da arkadaşlarım, Timsy, Winky ve Nod.
Se apartó del Señor y se estableció en la tierra de Nod al este del Edén.
Böylece Tanrı katını terkeder Kabil ve döktüğü kardeş kanıyla ... Cennet'in bahçesine giremez.
Mira, se que estuviste toda la noche buscando a Nim, Nod, como se llame.
Bak bütün gece Nim mi Nod mu... Her neyse onu aradığını biliyorum.
Asiente con tu cabeza.
Nod.
- ¡ En la tierra de Nod!
- Nod diyarında!
- En la tierra de Nod.
- Nod diyarında.
Nod si usted entiende.
Anladıysan başını salla.
Creé un ejército de aparatos robóticos y ellos crearon un conjunto de nodos electromagnéticos gigantes Nodos capaces de atraer toda la basura espacial que orbita el planeta y forzar a los humanos a vivir bajo tierra.
Robot aletlerden bir ordu yarattım. Onlar da bir sürü devasa elektromanyetik nod yarattılar. Gezegenin çevresinde dolanan hurdaları yere çekip bütün insanları yeraltına sokabilecek nodlar.
Sí, en Nob Hill
- Evet, Nod Tepesi'nde.
No dejo de pensar "Wynken, Blynken y Nod".
"Wynken, Blynken ve Nod" olduğunu sanıyorum.
Has dicho que no querías tus fideos.
Nodıllarını yemiyordun, değil mi?
Off a la tierra de Nod.
İniyoruz.
Si fríes suficientes nodos, todo el sistema colapsará.
Yeterince nod kızartırsan, bütün sistem düşer.
arroz picante... como dragón!
Acılı nodıl,... ejderha mübarek.
Y acá estás en la tierra de Nod escuchando jazz y rodeado de latas de cerveza.
Sense burada böyle uyukluyorsun. Caz çalıyor, her taraf bira kutularıyla dolu.
Trata de la tierra de Nod, donde... Enviaron a Adán y Eva tras comer del Árbol del conocimiento del Bien y el Mal.
Bilgi Ağacı'nın meyvesinden yedikten sonra Adem ile Havva'nın gönderildiği yer.
Mi trabajo no termina hasta que no esté en Tierra de Nod.
Siz uykuya dalana kadar benim işim bitmemiştir.
* Wynken, Blynken y Nod una noche *
Bir gece Wynken ve Blynken ve Nod
- "Wynken, Blynken and Nod".
- Wynken, Blynken ve Nod.
"Wynken, Blynken and Nod".
Wynken, Blynken ve Nod.
* Wynken, Blynken y Nod... *
¶ Wynken, Blynken, and Nod... ¶
- Nod.
- Kafanı salla.
"sex gre-nod."
- "Sex Tangosu."
¿ Heroína y LSD?
Ya neon nod *?