Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Non
Non Çeviri Türkçe
846 parallel translation
"Nihil desperandum".
Non desperandum
Lamentablemente, soy persona non grata para muchos proveedores.
Ne yazık ki, bir çok tıbbi tedarikçi firmada istemeyen adamım.
De gustibus non est disputandum.
De gstibs non est disptandm.
Desde que me pillaron sacando a Raina sin permiso oficial, he sido persona non grata.
- Raina'yı izinsiz izlerken yakalandığımdan beri istenmeyen kişi ilan edildim.
- No, non...
- Hayır, hayır...
Che non cognosce il dolce gioco del amore
Ama tatlı aşk oyunlarını hiç öğrenmemiş
Se vuole un bacio non ha il coraggio di mentir
Canın öpmek ister o dudakları ama yenemezsin utancını
- "Non habemus"
- "Non habemus".
Non habemus gata. Disculpe.
Non habemus kriko, yok bizde.
Salus extra Ecclesiam, non est.
Salus extra Ecclesiam, non est.
- Non, c'est la boîte à jukes.
- Non, c'est la boîte à jukes.
... " Quo non ascendam?
Quo non ascendet.
- Entonces non vengo.
- Ben hiç gelmeyeyim o zaman.
Non bastaba con la carta anónima.
İsimsiz mektup yetmedi.
- Non lo se.
- Bilmiyorum ki.
"Non, gran San Pedro."
Hayır, Aziz Pierre.
Serás ahorcado. Se te romperá el cuello. Morirás.
Sadece "oui" veya "non" de.
¿ Quieres que te asesinen?
Non! Tanrım, R olmayan kişi ölmek istemiyorum diyor!
"La condición sine qua non es que mi mujer sea católica."
"Karım bilhassa Katolik olmalı. Zamanı gelince âşık da olunur."
Sólo tome, por ejemplo, el ejército. Señor, discúlpeme por interrumpirle, pero la estadística que cita, y que conozco bien se refiere sólo a non-denaturalized franco judíos. [... ]
Oysaki sayısal verilere bakacak olursanız ki bunu kimse yadsımıyor Fransız Yahudilerinden sadece % 5'i sağ kurtulamadı.
No más sirvientes, no más esclavos...
♪ Non più servi, non più signori! ♪
- Non podemos matar a nuestros semejantes.
Kendi insanlarımızı öldüremeyiz!
Con saber decir non, es suficiente.
"Hayır" demeyi bildiğin sürece sorun yaşamazsın.
Como decimos a menudo los espaguetis, Non é oro tutto che scintilla.
Bazı İtalyanların zaman zaman söyledikleri gibi, non e oro tutto che scintilla.
Non é oro tutto che scintilla.
Non e oro tutto che scintilla. Hayır.
Non é oro tutto che scintilla.
Non e oro tutto che scintilla.
Las de la infancia ya non son posibles.
Çocukluğundaki gibi bir ilişki kurman mümkün değil.
"Persona non grata".
İstenmeyen kişi.
Las máquinas están andando bien.
Makineler non-stop çalışsın.
Insistió en que no fueran barbitúricos.
Non-barbiturat'ları kullanmada çok hassas.
Non desu ka, Anjin-san.
Nan desu ka?
Non, je ne suis pas Madame Duvall.
Répétez. Non, je ne suis pas Madame Duval.
Ya es suficiente, ¿ no?
Et ça suffit, non?
Non, no sólo no tienes pensamiento, tampoco tienes voz.
Non, konuşamadığın gibi düşünemiyorsun da.
Non, ce n'est pas possible.
Hayır, geçemezsiniz.
Non. Non comprendre.
Ne dediğinizi anlamıyorum.
¡ Non, non, c'est interdit!
Geçmek yasak!
- Le acompañan Non y Ursa...
- Non ve Ursa ile birlikte...
Ha enjaulado a Non.
Non " u kafese kapattı.
Por desgracia, carmina non dant panem.
Ne yazık ki, carmina non dant panem ( şarkı karın doyurmaz )
No sólo se le prohíbe asistir al baile de Halloween, sino que es el primer alumno de la Academia Vernon que es persona non grata en Foxfield hasta, y cito, "el día de su muerte".
Sadece Cadılar Bayramı dansına katılamamakla kalmadınız, ayrıca Vernon Akademisi tarihinde, ölene kadar Foxfield'a girmesi yasaklanan tek öğrenci oldunuz.
Persona non grata en Foxfield.
Foxfield'da sonsuza kadar yasaklısın!
Scherzando ma non troppo, P, P, P
Scherzando ma non troppo, P, P, P
Una secadora en Buffalo, non capisco.
Buffalo'da bir fön makinesi, çok anlamsız.
Tiene una fijación con Lincoln, controla el comité y quiere que te declaren non compos mentis.
Lincoln saplantısı var ayrıca da heyeti yönetiyor ve senin akli yetesizliği bildirmeni istiyor..
NON VIOLENCIA :
12.45 Öğle Yemeği
"Non, je ne sais pas, non!"
Ama yaşlı kadın parmağıyla beni işaret etmeyi sürdürdü.
que dice que de los judíos non-naturalized, [... ] los judíos extranjeros y los judíos denaturalized, sólo sobrevivieron un 5 %, el mismo porcentajes que en otros países.
Benim çok iyi bildiğim ve alıntı yaptığınız bu istatistikler sadece vatandaşlıktan çıkarılmayan Fransız Yahudilerini kastediyor.
Non capisco.
Non capisco.
¡ Senza caffè non posso partire!
Kahvesiz gidemem.
Non stop.
Non-stop