Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Náda
Náda Çeviri Türkçe
459,724 parallel translation
Nada de "caso cerrado".
Olay falan kapanmadı.
No estoy nada sola.
Hiç de yalnız değilim.
- Nada. - Pero...
- Hiçbir şey.
Pues nada, si esas son todas las críticas...
- Eleştirileriniz bittiyse...
No pasa nada, Phil.
Sorun değil Phil.
Nada. Quiero decir, estaba...
- Yok, ben şey...
He esperado un año para tener la oportunidad de redimirme y no dejar nada a la suerte.
Bunu telafi etmek için bir senedir bekliyorum ve hiçbir şeyi şansa bırakmadım.
Simplemente puntualizo que no hay nada extraordinario en su poder para separar un isótopo raro de una abundante masa colindante.
Ben yalnızca onun, ender bir izotopu çoklu bitişik kütleden ayrıştırmada tek olmadığını belirtiyorum.
- No, no pasa nada.
- Hayır, sorun yok.
Mi padre no sabía nada.
Babamın bir şeyden haberi yoktu.
Ir a terapia no te ha servido de nada.
Terapiye gitmek sana hiç yaramamış.
No hay nada en absoluto que...
- Yapmayacağım hiçbir şey...
Pero no cojas nada del puesto que está por allí...
Ama sakın şuradaki tezgâhtan bir şey almayın.
Pero tampoco sé nada de la religión real.
Gerçek din hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
De acuerdo, pero nada con piel.
Pekâlâ. Ama kürk olmaz.
Nada te va a detener
Hiçbir şey seni durduramaz
Catálogos, más que nada.
Çoğu katalog.
¡ Y no le alcanza para comprar nada! Me preocupa.
Hiçbir şey yapmaya parası da yok, onun için endişeliyim.
Bien, primero que nada, quiero agradecerles a todas por venir.
Evet, öncelikle, geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
Eres mejor que nosotros, sientes un poco de lástima por nosotros pero más que nada feliz de no tener que ser nosotros.
Bizden daha iyisin, bizim için biraz üzgünsün, ama biz olmak zorunda olmadığın için daha ziyade memnunsun.
Eso no significa nada.
Ne alaka yahu.
No tienes que decir nada.
Bir şey söylemene gerek yoktu.
Nadie te va a quitar nada.
Kimse senden bir şey almayacak.
Además, eso no va a costar nada, es el tipo de... idea brillante que los clientes aman.
Artı, zarara girmeden alıcının bayılacağı parlak bir fikir.
No tenemos nada en común.
Ortak hiçbir şeyimiz yok.
Bueno, no me llegó nada.
Ben hiç mesaj almadım.
- De nada.
- Rica ederim.
- Bueno, yo no sentí nada.
- Hiçbir şey hissetmiyorum.
Que estés embarazada no significa nada en absoluto, Ellen.
Hamile olduğun hiçbir şey anlamına gelmiyor, Ellen.
Nada en absoluto, de ninguna manera.
Öyle ya da böyle hiçbir şey de.
Eso no tiene nada que ver con que estuvieras embarazada.
Hamileliğinle ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
No tenía nada que ver contigo.
Seninle bir ilgisi yoktu yani.
¡ No he preparado nada!
Vay canına, hiçbir şey hazırlamadım!
No es nada serio.
Ciddi bir şey değildi.
Ahora, la ley está cambiando constantemente y nada es blanco y negro, pero todos pensamos que siete meses era un buen punto de corte.
Kurallar sıkça değişiyor ve hiçbir şey siyah ve beyazdan ibaret değil. Hepimizin düşüncesi 7. ayın senin açından en iyisi olduğu.
Ella no dijo nada más que cosas encantadoras sobre ti.
Dur, bekle. Kötü bir şey söylemedi. Hakkında hoş şeyler söyledi.
Quiero decir, sólo porque te perdieras las primeras horas, no significa nada.
Gerçi ilk birkaç saati geçti. Bu da pek bir şey ifade etmiyor.
No siento nada.
Hiçbir şey hissetmiyorum.
No hay nada como un día de descanso.
Dinlenmeyi bilmezdi.
Si estás tan seguro de que no hay nada malo, déjame ver el teléfono de Kay... y si no hay nada en él, no voy te molestaré de nuevo.
Böyle bir şey olmadığına eminsen Kay'in telefonuna bakmama izin ver. Eğer içinde bir şey yoksa, seni bir daha rahatsız etmem.
No tienes que acusarla de nada... sólo conocerla.
Onu hiçbir konuda suçlamak zorunda değilsin. Önce onu tanımaya çalış.
Nunca prometí nada.
Hiçbir şey için söz vermemiştim.
Dijiste que nada de niños Esa fue tu regla.
Çocukların konuşulmayacağını söylemiştin. Kural böyleydi.
Dijimos que nada de trabajo.
İşin konuşulmayacağını söylemiştik.
No has hecho nada más que argumentar que no podría ser Paula... porque es muy agradable y muy normal.
Hiçbir şey yapmıyorsun ve Paula'nın bu iş içinde olmadığını savunuyorsun. Çünkü o çok nazik ve çok normal.
No hay nada que ella pueda hacer que me sorprenda.
Beni şaşırtacak bir plan gerçekleştirmesinde sakınca yok.
Nada.
Bir şey yapmadım.
Y le dijiste que nunca hicimos nada y nunca lo haríamos.
Ona aramızda bir şey olmadığını ve olmayacağını da söyledin, değil mi?
Hablar no va a cambiar nada. Lo siento.
Konuşmak hiçbir şeyi değiştirmeyecek, üzgünüm.
No dije nada, pero espero que esto sea lo último que escucho... de ella y espero no tener que llamarte de nuevo.
Bir şey söylemedim. Ama umarım onun sesini bir daha duymam. Seni bir daha aramayacağımı umut ediyorum.
Como dije, no puedo entrar en nada de esto...
Söylediğim gibi bu konunun içine...