English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Olam

Olam Çeviri Türkçe

4,002 parallel translation
¿ Por qué no puedes ser más como Phil?
Neden biraz Phil gibi olamıyorsun?
No pude evitarlo.
Kendine engel olamıyordun.
Max lo lamento no puedo evitarlo.
Max, özür dilerim. Kendime engel olamıyorum.
Y si yo no podía tenerlo. Nadie lo tendría!
Ve eğer sen ona sahip olamıyorsan kimse olamazdı!
Y dejen de pelear, chicos.
Sessiz olun! Konsantre olamıyorum. Dırdır etmeye devam edecek misin?
No puedo concentrarme en el derecho mercantil británico.
İngiliz Ticaret Hukuku'na konsantre olamıyorum.
- Bien, no veo.
- Tamam, emin olamıyorum.
No todos somos tan afortunados.
Ancak hepimiz bu kadar şanslı olamıyor.
Es que no entiendo por qué no puedo tener mi pelo durante el procedimiento.
Prosedür sırasında niye sakin olamıyorum bir türlü anlayamıyorum.
No puedo evitarlo.
Engel olamıyorum işte.
- Entonces ¿ cómo es que no hemos estado juntos por tanto tiempo?
- Öyleyse neden uzun zamandır birlikte olamıyoruz?
Ellos actúan como si no se pueden en la misma habitación con los otros.
Başka biri olmadan aynı oda da olamıyormuş gibi davranıyorlar.
No puedo entender por qué los parientes no pueden ser respetuosos entre sí.
Neden insanlar birbirlerine karşı saygılı olamıyorlar aklım ermiyor.
Pero esto no funciona hoy en día.
Ama bu, bugünlerde olamıyor.
Porque no puedo ayudarme a mi mismo de mierda.
Çünkü kendime engel olamıyorum!
Y por qué no ha de ser el agua o el aire?
Ama neden hava veya su olamıyor?
Pero estás malinterpretando Ia situación porque no sabes interactuar con ellas sin arruinarlo con sexo.
Durumu tamamen yanlış anlıyorsun. sırf sen bir kızla öylesine arkadaş olamıyorsun diye bende olamıcam değil.
No se puede tener todo.
Herşeye sahip olamıyoruz ne yazık ki
Wallace, en serio, no puedo concentrarme por culpa de tus heridas.
Wallace, cidden konsantre olamıyorum suratına ne oldu?
No puedo detenerlo.
Engel olamıyorum.
No puedo detener...
Engel olamıyorum.
¿ Por qué no puedo ser yo que ella se divierte con?
Eğlendiği kişi neden ben olamıyorum?
- Por qué no me puede ser que ella se divierte con?
- Neden eğlendiği kişi ben olamıyorum?
Y toda la vida del planeta no podría siquiera existir sin ellos.
Belki de bu gezegendeki hayat onlarsız var olamıyor.
excepto para el, que se sale con la suya.
Ama onun için, kendine sahip olamıyor Konu bu mu...
¿ Cómo que no lo puedes parar?
Buna engel olamıyorum. Ne demek engel olamıyorsun?
Nunca me canso.
Engel olamıyorum.
Lo siento. No me puedo concentrar.
Özür dilerim, konsantre olamıyorum.
¿ Por qué no puedes ser una persona recta una vez en tu vida?
Neden hayatında bir kere olsun namuslu olamıyorsun?
Digamos que, no todos los hombres saben cómo hacerlo, cuando se trata de ser papá.
Şöyle diyelim,.. ... bazı erkekler iş baba olmaya gelince yeterince cesur olamıyorlar.
¿ Debería un soltero y un niño de siete años decirle no a una fiesta de toda la noche?
7 yaşında oğlu olan yalnız bir baba.. partiyle işim olamıyor pek.
Es que no puedo evitarlo.
Sadece kendime engel olamıyorum.
No puede tener hijos.
O çocuk sahibi olamıyor.
Ya no estoy muy disponible para T.S.
Artık T.S.'in yanında olamıyorum.
Él está realmente tratando de hacer las cosas mejor Y que no estoy ayudando en absoluto.
O gerçekten işleri yoluna koymaya çalışıyor, ve ben bunda ona yardımcı olamıyorum.
No puedo evitarlo.
Engel olamıyorum.
- ¿ Por qué no iba a estarlo?
- Neden olamıyorum?
No me puedo concentrar.
- Konsantre olamıyorum.
Estoy rodeada por miseria y muerte, y aún no puedo ser feliz.
Etrafım sefalet ve ölümle çevrili ama yine de mutlu olamıyorum.
Abby fue a Nueva York porque cuanto más pude estar cerca de ti.
Abby şuan New York'ta çünkü seninle birlikte olamıyor.
Si están escuchando este pequeño y lamentable discurso, es debido a que estoy muerta, y lo terrible de eso es que no estaré compartiendo mi vida con las dos personas que más amo en el mundo, mi casi-hija Rose y mi casi-nieto Josh. "
"Eğer bu küçük, üzücü konuşmayı dinliyorsanız, ben vefat etmişimdir." "Ve bununla ilgili en kötü şey ise, hayatta en çok sevdiğim iki kişi kızım saydığım Rose ve torunum saydığım Josh'la birlikte olamıyor olmamdır."
No puedo concentrarme en el perno es en estos días,
Bugünlerde derslere konsantre olamıyorum.
0 ARRESTOS + 1 PINTURA 7 AÑOS PARA CRUNCH PERO PUEDO ODIARLO.
( 0 tutuklanma + 1 tablo = Crunch 7 yıl yatar )... ama nefretime de engel olamıyorum.
Y NO PODÍA VOLVER A ESA VIDA.
Ama hayata adapte olamıyordum.
¿ Por qué no puede todavía ser oscuro afuera? No.
Neden etraf hala karanlık olamıyor?
¿ Por qué no podemos ser amigos?
Neden arkadaş olamıyoruz?
¿ Por qué nunca puedes estar feliz por mí? Nunca.
Niçin benim için birkere mutlu olamıyorsun birkere?
¡ No puedo evitarlo!
Kendime engel olamıyorum!
No puede pararla.
Ereksiyon olamıyordu o.
¿ Qué tipo de futuro estamos construyendo para nuestra nación?
Bunun altında birlik olamıyorsak ulusumuz için inşa ettiğimiz nasıl bir gelecektir?
No puedo tener hijos.
Ben çocuk sahibi olamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]