Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Panel
Panel Çeviri Türkçe
1,879 parallel translation
Aún si este panel te concede las 20 o más horas restantes luego la hermana vendrá por él, y nos arriesgaremos a que nos demande.
Bu panel sana 20 saat ya da ne kadar zaman kaldıysa yardım etse de bundan sonra, kardeşi onu alacak ve mahkemeye verme riski doğacak.
Panel # 4.
Dördüncü kart.
Necesitamos el panel químico para el hemograma.
Tam kan testi paneli lâzım.
Reemplazarán el panel del suelo, sellarán el agujero...
Taban panelini değiştirip deliği mühürleyecek.
Si ves un panel abriéndose en el pozo, dímelo.
Bacada açılan bir panel görürsen bana söyle.
en un panel metabólico de la sangre de Galt.
Galt'ın kanının metabolik paneli.
"El recluta se sienta a no más de 24 pulgadas del dispositivo pero no puede tocar el panel de luces."
Çaylak cihazdan 60 santim uzakta oturuyor ama panele erişemiyor.
Realmente agradecemos que nos hayan invitado a hablar en este panel.
Bu panele konuşmacı olarak çağrıldığımız için çok memnunuz.
No podía dejar de pensar en el problema con el panel de contacto.
Sürekli birleşme noktasındaki sorunu düşündüm.
Nadie sabe lo que está haciendo. Quiero decir, ¿ crees que tengo alguna idea de como arreglar este panel eléctrico?
Bu elektrik panelini nasıl tamir edebileceğimi bildiğimi mi sanıyorsun?
Se suponía que estaba en el Mercy asistiendo a un panel sobre cirugía reconstructiva.
Mercy'de estetik cerrahi konulu bir panele katılmış olması gerekiyor.
Hay otra puerta en la parte trasera de la lanzadera, pero no hay ningún panel de control.
Mekiğin arkasında bir kapı daha var, ama düğmesi yok.
Franklin sigue trabajando en el panel de control de cierre de la atmósfera, pero las cosas no van bien, señor.
Franklin, hava bölmesi kontrolleri üzerinde uğraşıyor, ama umut verici gözükmüyor, efendim.
Ordené un panel de tóxicos de los habituales rastros de mezcla de drogas... - Speed, éxtasis líquido, anfetaminas.
Ekstasi, GBH, met gibi bir şey yüzünden alınabilen uyuşturucular için toksin testi istedim.
Y según el panel de tóxicos,
Toksin testine göre...
Has gastado un panel solar entero sólo para hacer eso.
Bunu yapmak için bütün güneş panelini harcadın.
Un panel secreto.
Gizli bölme.
Solo tenemos que abrir el panel y averiguar qué regla es. Entonces, ¿ dónde está?
Tek yapmamız gereken içini açıp kuralın ne olduğunu öğrenmek, nerede o?
Un panel oculto.
Gizli bölme. Evet.
Entonces el panel secreto... Debo decirlo, muy buen trabajo.
Gizli bölme olayı dürüst olayım, çok başarılı bir işti.
Sí, solo por curiosidad ¿ cómo dieron con el panel secreto?
Bu arada sırf merakımdan soruyorum gizli bölme olayını nasıl akıl ettiniz?
Y para ganar, mis animadoras necesitan apelar al panel de jueces.
Kazanmak için, Cheerios'larım bir hakem heyeti karşısına çıkacaklar.
CBC, panel de química y gases están todos dentro del rango normal.
Kan sayımı, kimyasallar ve gazlar normal aralıkta.
Colega. Recuerdas cuando estuvimos en el apartamento de Lassie... ¿ Y vimos su panel de sospechosos?
Lassie'nin dairesinde olduğumuz zamanı... ve onun şüpheliler duvarını gördüğümüzü hatırlıyor musun?
vean el nuevo panel.
Yeni duvar panosuna baksanıza.
Un panel de expertos se reúne para recalcular qué tan caliente el planeta- - Drástico incremento en las temperaturas globales- -
Uzmanlar, gezegenin ne kadar sıcak olacağını hesaplamak için aşırı derecede yükselen sıcaklık...
No puedo conectarme al panel de control.
Kontrol bölgesine giremiyorum.
El equipo de ingenieros de OZ está trabajando al máximo, pero aún así no han podido ni siquiera acercarse al panel de control.
OZ'un mühendis takımı var gücüyle çalışıyor ama yine de kontrol bölümünün yanına bile yaklaşamadılar.
¿ Dejó algún registro en el Panel de Control?
Kontrol bölümünde hiç iz bırakmış mı?
¿ A qué otro programa en la historia de este planeta le pidieron que hable en las Naciones Unidas? Una organización que condena al terrorismo mientras secretamente le da un panel a un programa que lo glorifica. Perfecto.
Dünya tarihinde başka hangi şov Birleşmiş Milletlerde konuşulmştur?
Sr. Noh, lamento molestarlo pero llamo en respuesta a su mensaje del panel de Mosaico.
Bay Noh. Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın. Ancak Mozaik Forumuna yazdığınızla ilgili aradım sizi.
Como un panel o algo así.
Panel gibi bir şey.
Lo cogí del panel de vuelo.
Uçuş güvertesinden söktüm.
El panel de los instrumentos dice que está bien.
Göstergeler sorun göstermiyor.
Hay un panel en la pared, pero está congelado.
Duvardaki panelde ama donmuştur.
- Fue extraído del panel.
Panelden sökülüp alınmış.
No has comprobado el panel.
Daha yayın akışına bakmamışsın.
¿ Eres consciente de lo que está en el panel para esta noche?
Bugünün konusunun ne olduğunun farkındasın, değil mi?
Su tarea es duplicar la secuencia de colores del panel de teclas delante de ustedes.
Yapmanız gereken şey, yanan ışıkların aynısını önünüzdeki düğmelere basarak girmek.
Sí, Kurt puso un panel solar y una turbina de viento, y todos se enojaron.
Evet. Kurt bir güneş paneli ve rüzgar tribünü kurmuştu.
Pienso que tal vez nuestra mejor apuesta es echar un vistazo en el panel del volante.
Sanırım direksiyonun altındaki bölmeye bir göz atsak iyi olacak.
Comprobé el panel de control de Nayak.
Nayak'ın kontrol paneline baktım.
Torres hace negocios en una camioneta de panel azul con llantas Spoke.
Torres, işlerini mavi bir minibüs ile yürütüyormuş.
Alguien reportó música sonando en una camioneta de panel azul estacionada tras la taberna Wayne.
Wayne Bar'ın arkasında, bangır bangır müzik çalan mavi bir minibüs varmış.
Panel cardíaco, repetir ECG y hacer una placa de tórax.
Kardiyak panel testi yapın. EKG ve göğüs röntgeni istiyorum.
Es una gran caldera, pero tiene un panel de control muy idiosincrático
Harika kombi. Çok özel bir kontrol paneli var.
¿ Cuándo reemplazó el panel en esta placa acústica?
Duvardaki bu tahtayı ne zaman değiştirdiniz?
Hay un panel de acceso a nivel de la ingle.
kontrol paneli kasık hizasında
Cámbialo del panel.
Kanalı televizyondan değiştir.
- El panel de ninguna de Tox Volvió limpio
- Hayır, sonuçlar temiz çıktı.
Comienzo a entrar en el panel de los comunicadores.
Sinyal kopmaya başlıyor.