English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Penn

Penn Çeviri Türkçe

600 parallel translation
En tren sale a la una, estación Penn.
Tren saat birde, Penn İstasyonu.
Los cogimos en la estación de Pennsylvania.
Onları bulduk. Penn Garı'nda yakaladık.
Su Excelencia, el gobernador Penn, les recibirá mañana.
Ekselansları, Vali Penn, yarın sizinle görüşecek. Teşekkürler.
Se cobrará un impuesto per cápita de una libra para la construcción de Fuerte Loundoun y el mantenimiento de las tropas que se asentarán allí para la defensa de dicho valle.
"Bu vergiler Loudoun Kalesinin, inşaatı ve Majestelerinin askerlerinin masrafları ve" "vadiyi korumak için karakolun kalıcı hale gelmesi için kullanılacaktır." " John Penn.
Tienes que irte. El gobernador Penn en persona lo está redactando.
Jim, Tutuklanman için emir çıktı, kaçmalısın.
El general Gage enviará refuerzos para acabar con la insurrección.
Vali Penn kendisi imzaladı. Ve General Gage birkaç gün içinde takviyeleri gönderiyor.
Que Dios os acompañe.
General Gage veya Vali Penn dışında kimseyle konuşma.
- El tren sale de la Estación Pensilvania.
3 ay boyunca. Penn İstasyonu'nu kullanabilirsiniz.
Por el camino hasta la estación Penn intenté conversar con él pero sólo contestaba con gruñidos.
İstasyona kadar yarbaydan bilgi almaya çalıştım ama o sadece sırıtıyordu.
- Ajá. Un salón en el 722 que sale de Penn Station.
- Penn İstasyonundan kalkan trenin 772 no.lu süiti...
Un taquillero recuerda haberle vendido un billete para Pittsburgh.
Penn garındaki gişe memuru bir Pittsburgh bileti sattığını hatırlıyor.
A la estación Penn.
İstasyona.
Ha llegado el Sr. Alexander Penn Arlington.
Bay Alexander Penn Arlington geldi.
Alexander Penn, Nueva York, Estados Unidos, la Tierra.
Alexander Penn, New York, Amerika, Dünya.
El señor Rossi se graduó en Penn State, summa cum laude.
Bay Rossi, Penn State'ten iftiharla mezun olmuş.
. ¿ Por qué no se meten con algunos hoteles cerca de Penn Station?
Penn İstasyonu yakınında bir otel niçin seçmemiş?
Título de la Academia Culver, fue al lnstituto Virginia a Penn State, a Colgate y a Cornell.
Culver Askeri Akademisi, Penn State, Colgate ve Cornell mezunu.
la atrevida Anne Bancroft, quien nos otorgó la inimitable Annie Sullivan a la pantalla en El hombre de los Milagros, de Arthur Penn tratará de hacer milagros ella misma para abrir cortinas en su último triunfo de los teatros de Broadway.
Çılgın Anne Bancroft Arthur Penn'in Karanlığın İçinden filmindeki eşsiz Annie Sullivan rolünden sonra son Broadway başarısında da tiyatroda mucizeler yaratacak.
Arthur Penn por The Miracle Worker, y Robert Mulligan por To Kill a Mockingbird.
Karanlığın İçinden'le Arthur Penn. Ve Bülbülü Öldürmek'le Robert Mulligan.
"Arthur Penn, Bill Gibson, y Fred Coe."
Arthur Penn, Bill Gibson ve Fred Coe. "
¡ Penn, Fisher!
Penn, Fisher!
¡ Vale, Penn, vámonos!
Tamam Penn, haydi gidelim!
¿ Penn?
Penn?
- ¿ Penn?
- Penn?
¡ En marcha, Penn!
Yürü haydi Penn!
Monta la ametralladora del calibre 30 al otro lado del muro.
Penn,.30 kalibreyi duvarın öbür tarafına yerleştir.
- Eso es, Penn.
- İşte bu Penn.
Él fdijo, oh, Dios mío, todavía hay más un agujero y mis - mis muchas novias rusas no lo llenarán, y sabes, diciéndole hola a mi portero no se llena y mi estúpido show, tengo que decirle a Penn Jillette qué hacer, que no se llenará.
"Aman Tanrım boşluğumda daha çok yer var." dedi. Savaştan kaçan nice Rus karılarım doldurmuyor. Kapıcıma selam vermek doldurmuyor.
- En la estación.
- Penn İstasyonu.
En la estación.
Penn İstasyonu'nda.
Trabaja en un restaurante de carnes en Penn Station.
Penn Station'da bir et lokantısında çalışıyor.
Para celebrar este centenario, el sábado se celebrará un desfile que finalizará en Penn's Landing, con un espectáculo de fuegos artificiales.
Ve bu özel gün şerefine cumartesi günü bir geçit töreni düzenlenecek. Tören büyük bir havai fişek gösterisinin düzenleneceği Penn's Landing'de sona erecek.
La tocarán tras los fuegos artificiales de Penn's Landing.
Galiba havai fişek gösterisinin ardından çan bir kez daha çalacak.
¿ Recuerdas esa estatua de Billy Penn en el ayuntamiento?
Vilayet Binasının tepesindeki Billy Penn heykelini hatırlıyor musun?
Cuando pasaba una vieja, señalábamos a Billy Penn.
Ne zaman yaşlı bir kadın geçse Billy Penn'i işaret ederdik.
Miraban hacia arriba, y veían el pito de Billy Penn.
Oraya baktıklarında kendilerine sopa kaldırmış Billy'i görürlerdi.
Sí y yo soy Sean Penn.
- Haa tabi. Ben de Sean Penn.
Dijo que la enviaba Elizabeth Penn y traía las miniaturas.
Kendisini Elizabeth Penn'in gönderdiğini söyledi. Minyatürler ondaydı.
Señorita Penn, voy a recuperar sus miniaturas y ustedes me servirán de ayuda.
Bayan Penn, minyatürlerinizi geri alabilirim. Siz de yardımcı olabilirsiniz.
Verá, Wood no conoce a la señorita Penn ni a la señorita Durant.
Wood, Bayan Penn'le veya Bayan Durrant'la hiç karşılaşmadı.
Y también fue idea mía el que reuniera a esas tres personas. Monsieur Wood, mademoiselle Durant y mademoiselle Penn.
Ayrıca bu üç kişiyi yani Mösyö Wood, Matmazel Durrant ve Matmazel Penn'i bir araya getirmek de benim fikrimdi.
Permítame que le coloque junto a monsieur Poirot, señorita Penn.
Neden Bay Poirot'un yanına oturmuyorsunuz, Bayan Penn?
Mademoiselle Penn, ¿ le apetece comer algo tomar una taza de té?
Matmazel Penn, yiyecek bir şey veya bir bardak çay ister misiniz?
Mademoiselle Penn, me parece que la niebla empieza a disiparse.
Matmazel Penn, bence sis dağılmaya başladı.
- Y la señorita Penn.
Bu hanım da Bayan Penn.
Mademoiselle Penn ¿ cómo sabía usted que era el señor Wood, mademoiselle Penn?
Matmazel Penn. Bu beyin Bay Wood olduğunu nereden bildiniz, Matmazel Penn?
¿ Me equivoco, mademoiselle Penn?
Öyle değil mi, Matmazel Penn?
John Penn.
Tanrı kralı korusun. "
Cuando estéis en Filadelfia, hablad solo con el general Gage o con el Gobernador Penn.
Philadelphia ya gittiğinde
John Penn. "
"İmza, John Penn."
Gracias por venir, señorita Penn.
İyi ki geldiniz, Bayan Penn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]