English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Perdoná

Perdoná Çeviri Türkçe

14,421 parallel translation
Perdona, por "hablar" me refería en sentido general.
Pardon ama, "konuşabiliriz" derken yüzeysel olarak demek istedim. - Mutlu musunuz?
Perdona, ¿ qué?
Pardon, anlamadım?
- Perdona.
- İzninizle.
¿ Perdona?
Efendim?
Perdona.
Pardon.
¿ Perdona?
- Affedersin?
Perdona a mi amigo.
- Arkadaşımın kusuruna bakmayın.
¿ Perdona?
Anlayamadım?
Quiero que me ayudes a terminar. - ¿ Perdona?
Sonlandırmak için yardımını istiyorum.
- ¿ Perdona?
- Anlayamadım?
Perdona, ¿ Eli Pope?
Anlamadım, Eli Pope mu?
¿ Hablo contigo para rellenar una demanda de discriminación contra la oficina del fiscal? ¿ Perdona?
Savcılığa karşı ayrımcılık iddiasında bulunmak için sizinle mi görüşmeliyim?
- ¡ ¿ Perdona? !
- Efendim?
¡ Oh, perdona!
Bunun için üzgünüm.
Perdona, tengo que cogerlo.
Özür dilerim, buna bakmalıyım.
Perdona, ¿ Bethany?
Özür dilerim, Bethany?
Perdona, estoy buscando a Acosta.
Özür dilerim, Acosta'yı arıyorum.
Perdona.
Bunun için üzgünüm.
- ¿ Perdona?
- Efendim?
Perdona la interrupción, pero realmente necesito tu ayuda.
Rahatsız ettiğim için kusura bakma ama yardımına ihtiyacım var.
- Peter quiere ser presidente, - ¿ Perdona?
- Peter başkan olmak istiyor. - Pardon?
Perdona.
- Pardon?
¿ Perdona?
- Pardon?
Perdona mi apariencia.
- Görünüşümü bağışla.
Por favor, perdona mi hijo.
Oğlumu bağışlayın.
Me casaría con Ike... perdona, ¿ cuál es Ike?
Ike'la evlenirdim. Pardon, Ike hangisiydi?
Tío, Alex, perdona.
Alex Amca, özür dilerim.
Perdona, ¿ has dicho que tu nombre era...
Üzgünüm. Adım ne demiştiniz?
¿ Perdona?
Anlamadım?
- Perdona, no estaba envuelto.
- Pakette olmadığı için üzgünüm.
Perdona mis problemas de recepción celular.
Cep telefonum çekmedi affet beni. Merhaba.
Perdona, intenta siempre cogerlo por debajo.
Afedersin. Her zaman alt kısmından tut.
Perdona.
Özür dilerim.
Perdona. ¿ Otro bebé? Has dicho : "antes de tener otro bebé".
Pardon. Başka çocuk mu? "Başka bir bebek yapmadan önce." dedin.
Da igual, perdona que te interrumpiera. Leslie, ¿ estabas diciendo alguna tontería inmensa?
Benim fikrimi merak ediyor musunuz dedin ve kimse evet demedi.
¿ Perdona?
Affedersiniz.
¿ Perdona?
Pardon?
Por favor, perdona por mi sudoración.
Terli oluşumu bağışlayın lütfen.
Perdona.
Affedersin.
Perdona, eso es imposible.
Affedersiniz, bu imkansız.
Perdona, ¿ hemos estado preparándonos durante meses, y tú te presentas con esto ahora?
Affedersin, aylardır hazırlanıyoruz ve şimdi bununla mı ortaya çıkıyorsun?
Perdona. ¿ Qué hay de malo en nosotros?
Affedersin de bizim neyimiz varmış?
Perdona, Jer, sé que esta no es la misión más glamorosa.
Üzgünüm Jer, pek havalı sayılmaz.
Cariño, perdona, ¿ esta es mi historia o la tuya?
Bebeğim pardon da bu benim hikâyem mi, senin hikâyen mi?
Perdona, cariño. Venga, cuéntales lo que te hizo la madre.
Özür dilerim canım, annesinin sana ne yaptığını buyur anlat.
Perdona un momento.
İzninle bir saniye.
- ¿ Perdona?
- Anlamadım?
Dice que le perdona a la mujer haberlo acusado, pero que jamás perdonará a las fuerzas del orden del condado de Manitowoc.
Avery, kendisini suçlayan kadını affetse de Manitowoc emniyet güçlerini asla affetmeyeceğini söylüyor.
Perdona, ¿ has dicho algo sobre otro universo?
Pardon, başka bir evrenle ilgili bir şey mi dedin?
Estaba sentado en mi sofá en pijama con una rebanada de pan de trigo... viendo la televisión y pienso, ¿ perdona?
Elimde bir dilim kepekli ekmek, pijamayla kanepe oturmuş televizyona bakıyordum ve "Anlamadım" dedim.
¿ Perdona?
- Anlaşılıyor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]