Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Philip
Philip Çeviri Türkçe
3,422 parallel translation
Creo que está intentando librarse de nosotros. O se está engañando a sí mismo. No lo sé.
Bence bizden kaçmaya çalışıyor ya da kendini kandırıyor, tam olarak bilmiyorum ama onu Moskova'ya götürmeliyiz, Philip.
Pero tenemos que llevarle a Moscú, Philip. ¿ Y si no va?
Gitmezse ne olacak?
Confío en él, Philip.
Ona güveniyorum, Philip.
Por favor, Philip.
Lütfen, Philip.
Philip y yo dudamos de los motivos de Prince.
Philip de, ben de Prince'in hareketlerini sorguluyoruz.
Phillip, no hay forma de colocar un micro en el despacho de Gaad.
Philip, Gaad'ın ofisine böcek yerleştirebilmemize imkân yok.
Sé que tú y Phillip llamasteis por radio a la Central para confirmar las órdenes para la reunión.
Philip'le birlikte Merkez'e sinyal gönderip toplantıyla ilgili kararları onaylattığınızı biliyorum.
A propósito, Philip y tú desobedecisteis directamente mis órdenes respecto a Gregory Thomas.
Hazır konu açılmışken, Philip'le birlikte Gregory Thomas'la ilgili emirlerime karşı geldiniz.
Philip es un buen hombre.
Philip iyi bir adam.
No puedes... - No, no pueden ellos, Philip.
Hayır, onlar yapamaz Philip.
- Philip...
- Philip.
Philip debe estar encantado con que vuestra familia esté creciendo.
Aileniz genişlediği için Philip çok heyecanlı olmalı.
¿ Cómo os va a ti y a Philip?
Philip'le aranız nasıl?
No lo discutirán de forma oficial en el Pentágono, pero quieren que Philip recoja la grabación del micrófono y que se lo lleven cuanto antes.
Ellerinde sadece Pentagon'un kaydı olsa üstünde durmazlardı ama Philip'in de böceğinin kaydını almasını ve derhal onlara getirmesini istiyorlar.
También me informaron de de que tú y Philip pedisteis por radio mi reasignación.
Ayrıca Philip'le birlikte, radyo aracılığıyla benim yerime başkasının getirilmesini istediğinizi söylediler.
Si uno de nosotros tiene que caer y uno quedarse con los chicos, Philip, después de todo... deberías ser tú.
Eğer birimiz alaşağı olacak diğerimiz de çocuklarla kalacaksa Philip, yaşanan her şeyden sonra çocuklarla kalacak olan sen olmalısın.
Pero no tenemos muchas opciones, Philip.
Ama fazla seçenek yok, Philip.
- Philip, por favor.
- Philip, lütfen.
- Philip nos hizo un precio.
- Philip indirim yaptı.
Deberías sacar a Philip y Elizabeth de esto, Arkady.
Philip'le Elizabeth'i bu işten kurtarmalısın, Arkady.
Sr. Philip, tengo la ruta del hotel para solteros en la pantalla.
Bay Philip, bekârlar için gezi güzergâhını çıkardım.
¿ Dónde está Philip?
Philip nerede?
Va a tener que quedarse aquí con nosotros mucho tiempo, Philip.
Uzunca bir süre bizimle kalacak, Philip.
Philip.
Philip. Evine dön.
Que lo haga Philip.
Söyleyin Philip yapsın.
Philip.
Philip.
Vamos, Philip, quédate conmigo.
Hadi Philip, kendini bırakma.
- Philip.
Phillip?
Era puro Sam Spade, era Philip Marlowe.
Katıksız Sam Spade'di, Philip Marlowe'du.
Bien, vamos a levantarte Philip.
Tamam Phillip. Hadi seni ayağa kaldıralım.
Hemos encontrado información que lo relaciona a usted con las muertes de Philip Van Der Hoff y Robert Baumann.
Phillip Van Der Hoff'u öldürdüğünü kanıtlayan deliller bulduk. Ve Robert Baumann'ı.
Si no lo haces, haré que Philip le rompa la mandíbula y le saque cada diente.
Eğer yapmazsan Philip'e onun çenesini kırdırıp dişlerini döktürürüm.
Este homicidio no tiene nada que ver con Philip Stroh.
Bu cinayetin Phillip Stroh davasıyla alakası yok.
Soy Philip Locke.
- Philip Locke.
¿ El Philip Locke del que tanto he oído hablar?
Hakkında çok şey duyduğum Philip Locke mı?
Y mientras salí a recoger a Philip de la guardería, vinieron.
Ben Philip'i kreşten alırken gelmişler.
Vamos a por Philip.
Haydi Philip'i alalım.
Mi nombre es Philip Bourne, y no trabajo para el ayuntamiento, solo trabajo en el edificio.
Benim adım Philip Bourne ve ben il meclisinde çalışmıyorum. Sadece o binada çalışıyorum.
¿ Philip?
Philip?
Y un vaso de agua, por favor, Philip.
Bir bardak da su lütfen Philip.
Hola, Philip.
Merhaba Philip.
Está investigando a Philip Jones.
Philip Jones'u sorguladınız.
- Hola, Philip.
- Selam Philip. - Dur, dur, dur!
Autoridades Federales aún, no han dicho la causa de la explosión, pero oficiales han confirmado que este era el convoy, transportando a Philip Jones, el antiguo CFO de MDK...
Yetkililer patlamaya neyin sebep olduğuna dair açıklama yapmadı ancak aracın, MDK'nın eski CFO'su Philip Jones'u taşıdığı doğrulandı.
Philip Locke.
- Philip Locke.
Philip, estamos saliendo.
Philip, dışarıya çıkıyoruz.
Philip, no confiaba en mí.
Philip, bana güvenmiyordu.
Philip, no podía presionarlo más.
Philip, daha fazla zorlayamadım.
Sí, Philip, dejar a Scott y a Stonebridge fue una decisión bajo presión.
Evet Philip, Scott ve Stonebridge'ten vazgeçmek zor bir karardı.
Philip!
Phillip!
Rescatado por Nikita Mears, la misma mujer acusada de su asesinato.
Baş finans sorumlusu Philip Jones muhtemelen gizli bir CIA sığınağında tutuluyor.