Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Phillipe
Phillipe Çeviri Türkçe
172 parallel translation
Pocos meses habían pasado de la celebración del compromiso de Phillipe Guerande y Jane Bremontier finalizado trágicamente con la muerte del conserje Leon Charlet envenenado por los Vampiros
Hizmetçi Léon Charlet'in Vampirler tarafından zehirlenerek öldüğü Philippe Guérande ile Jane Brémontier'in nişanının üzerinden birkaç ay geçmiştir.
Phillipe y Jane estan ahora casados.
Philippe ile Jane artık evlenmiştir.
Buenas noches, Monsieur Philippe, y qué gusto que le agrademos. Mademoiselle.
İyi geceler Mösyö Phillipe ve bizi bu kadar sevdiğiniz için sağ olun.
Firmamos con Philippe para una función en París.
Phillipe'le bir gösteri anlaşması imzaladık.
- 20 semanas en Nueva York.
Paris'ten şu Bay Phillipe.
- El Señorito Phillipe, señor.
- Efendi Phillipe.
- ¿ Algún mensaje para tu madre, Phillipe?
Annene bir mesajın var mı, Phillipe?
Señorito Phillipe, sólo porque su padre se marche un par de días... no debe pensar que puede desmadrarse por toda la casa.
Efendi Phillipe, babanız birkaç günlüğüne gitti diye evin içinde oraya buraya koşturabileceğinizi sanmayın.
¿ Has hecho lo que te dije que hicieras, Señorito Phillipe?
Söylediğimi yaptınız mı, Efendi Phillipe?
No tienes que comer fuera de horas, Señorito Phillipe.
Öğünler arasında bir şey yemenize izin veremem, Efendi Phillipe.
Venga, Señorito Phillipe.
Hadi, Efendi Phillipe.
Es fácil ver que has estado comiendo entre horas, Señorito Phillipe.
Öğün aralarında atıştırdığınız belli oluyor, Efendi Phillipe.
- ¿ Mintiendo otra vez, Señorito Phillipe?
Yine mi yalan söylüyorsunuz, Efendi Phillipe?
- Sigue, Señorito Phillipe. ¿ A qué esperas?
- Hadi, Efendi Phillipe. Ne bekliyorsunuz?
Señorito Phillipe, haz como te dicen y cómetelo todo.
Efendi Phillipe, söyleneni yapın ve yiyin. Haydi.
Señorito Phillipe, pedirás disculpas por eso.
Efendi Phillipe, bunun için özür dileyeceksiniz.
- Aquí está tu pañuelo, Phillipe.
- İşte mendilin, Phillipe. - Yarın seni görmeliyim, Julie.
- No tienes mucho apetito, Phillipe.
- İştahınız yok mu, Efendi Phillipe?
No almorzaste y... y ahora no cenas, Señorito Phillipe.
Önce öğle yemeği ve ve şimdi de akşam yemeği, Efendi Phillipe.
Qué te ha hecho perder tu apetito, Señorito Phillipe.
Demek bu yüzden iştahınız kaçtı, Efendi Phillipe.
No me mientas, Señorito Phillipe.
- Ben almadım. Bana yalan söylemeyin, Efendi Phillipe.
No debes preocuparte por la Sra. Baines, Señorito Phillipe.
Bayan Baines'i ciddiye almamalısınız, Efendi Phillipe.
- Gracias, Phillipe.
- Teşekkür ederim, Phillipe.
Sí, Phillipe.
Evet, Phillipe.
- Tienes mucho cariño a Baines, ¿ no?
- Baines'e çok düşkünsün, değil mi Phillipe?
- ¿ Puedo ir también, Phile?
- Ben de gelebilir miyim, Phillipe?
- Phillipe.
- Phillipe.
Eso no está bien, Señorito Phillipe.
Bu hiç hoş değil, Efendi Phillipe.
Señorito Phillipe, nosotros siempre hemos sido amigos, ¿ verdad?
Efendi Phillipe, biz daima arkadaş olduk, değil mi?
Phillipe.
Phillipe.
¿ Phillipe?
Phillipe mi?
¿ Phillipe qué?
Phillipe ne?
¿ Phillipe qué, eh?
Phillipe ne?
Claro, es Phillipe, ¿ verdad?
Phillipe, değil mi?
Sí, conozco a Phillipe.
Phillipe'i tanırım.
¿ Verdad, Phillipe?
Değil mi, Phillipe?
Escucha, Phillipe, ¿ Sucedió algo que te asustó?
Dinle Phillipe, seni korkutan bir şey mi oldu?
Ven aquí, Phillipe.
Buraya gel, Phillipe.
¿ Por qué te escapaste, Phillipe?
Neden kaçtın Phillipe?
Dime todo lo que sabes, Phillipe.
Bildiğin her şeyi anlat, Phillipe.
¿ Por qué estaba enfadada contigo, Phillipe?
Sana niye sinirlenmişti Phillipe?
¿ Qué son esos secretos, Phillipe?
Neydi bu sırlar Phillipe?
Me gustaría ver al chiquillo, Phillipe.
Phillipe'i görebilir miyim?
- Te llamas Phillipe, ¿ verdad?
- İsmin Phillipe, değil mi?
Bueno, Phile, supongo que no has conocido un detective antes.
Phillipe, daha önce bir dedektif ile tanıştığını sanmıyorum.
Sabes, Phillipe, tengo en casa un chico como tú.
Biliyor musun Phillipe, benim de senin gibi bir oğlum var.
- Phillipe, ¿ por qué te escapaste?
- Phillipe, neden kaçtın?
Phillipe, dime, ¿ qué es lo que viste que te hizo escapar?
Phillipe, kaçmana sebep olacak ne gördün?
Phillipe, ¿ y?
Phillipe. Ve?
Gracias, Monsieur Philippe.
Teşekkür ederiz Mösyö Phillipe.
Señorito Phillipe, ven aquí en seguida.
Efendi Phillipe, derhal oradan uzaklaşın.