Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Pickup
Pickup Çeviri Türkçe
77 parallel translation
Tengo un Jeep pickup cuatro por cuatro.
Dört teker çekişli bir Jeep pikapım var.
Numero 22, Tengo una pickup en Regency, hacia la National.
Ekip 21, Regency'den birini almamız gerek. Hemen National'a doğru yönünü değiştir.
Va en una furgoneta pickup con una escopeta y un perro.
Av tüfeği ve köpeğini almış pikabıyla geziyormuş.
Va en una furgoneta pickup con una escopeta y un perro.
Av tüfeğini ve köpeğini almış, pikabıyla geziyormuş.
Fórceps y tijeras.
Pickup ve Metz.
El hijo de puta maneja una pickup Ford modelo 92.
Lanet herif 92 model Ford Pickup kullanıyor.
Rapido, a la camioneta de mi padrasto.
Çabuk, üveybabamım pickupına.
Entonces, Ned, encontramos ramas de mora en su pickup y hay un árbol de moras en el patio de su vecino muerto.
Ned, kamyonetinde dut dalları bulduk. Ölen komşunun bahçesinde de dut ağacı var.
- Metzembaum y pinzas.
Kaburga açıcı. Metz ve pickup.
Nos subimos a la camioneta Y los alcanzamos en la colina
We all hopped into the old Chevy pickup And we caught them at the top of the hill
Si, nos podemos subir al pickup de Henry. Nos metemos y vamos para alla.
- Yeah, henry'nin pickabına binip burdan gidelim.
Una camioneta de fines de los'90.
90 model pickup
La lista del estacionamiento no tiene ningúna Pickup color rojo pero eso no quiere decir nada aquí, ya que no es raro que algunos estudiantes cambien de coche cuando se aburren.
Öğrenci park yeri izin listesinde kırmızı bir kamyonetin kaydı yok. Bazı öğrenciler sıkıldıkça araba değiştirir. ... yanlış iz üzerindeyim.
O nuestro misterioso estudiante no viene en coche, o le estoy ladrando al árbol equivocado. Las malas noticias son que la única Pickup roja en la lista es de una chica...
Kötü bir haberim var öğrenci listesindeki tek kırmızı kamyonetin sahibi bir kız.
- ¿ Quién disparó a mi pickup?
- Kamyonetime kim ateş etti?
¿ Quién disparó a mi pickup?
Kamyonetime kim ateş etti?
Él disparó a mi pickup y estaba tratando de escapar.
Kamyonetime ateş etti ve kaçmaya çalıştı.
Uno es la pickup que identificó nuestro testigo.
Bir tanesi bizim tanığın tanımladığı kamyonet.
Sí. ¿ Sabes algo de las Gibson con doble bobina apilada o...?
Gibson'un humbucking pickup'larına alışık mısınız, yoksa...
Sentado en la parte de una pickup, rasgueando tu primera guitarra.
Sen de bir kamyonetin arkasında gitar çalıyordun, değil mi?
Cambié una pickup por ese BMW.
BMW'yle pikabımı takas ettim.
Creo que he visto la pickup de Steve Hinden sí... estaba por ese camino hace un par de días.
Sanırım, Steve Hinden'in kamyonetini görmüştüm... Evet... bir kaç gün önce arabasını yolun kenarına çekti.
El patólogo determinará el tiempo y la causa, pero si ella no era de la zona, la pickup podría ser de cualquier parte.
Patolog, ölüm zamanını ve nedenini belirleyecek,... ama kız buranın yerlisi değilse, kamyon her yerden olabilir.
¿ El único con una pickup roja?
Kırmızı kamyonlu mu?
Huella de una BF Goodrich radial todoterreno montado en una pickup.
Yarım tonluk bir kamyonete takılmış Goodrich arazi lastiği.
Y por favor siéntete libre Para tomar, aquí el artista Mr. Pickup para vosotros.
Ve Bay Çapkın'ı da yanında götürmekten çekinme.
¿ Quién habría pensado que veríamos eso de un enorme pickup como este?
Böyle kocaman bir kamyonet görmeyi kim düşünürdü ki?
Podríamos estar buscando una pickup o camioneta cuadrada.
Yani bir pikap veya kapalı kasa kamyonet olabilir.
Vieja, pero esta pickup se mueve rápido.
Oldukça eski, ama yine de gidiyor.
Un Blown Hemi... Que saqué de una Ford pickup del 56'.
Yarı üflemeli... 1956 model Ford kamyonetim var.
Hoy se trata todo sobre camionetas pickup.
Bugün kamyonetleri göreceksiniz.
Es la pickup más vendida del mundo.
Bu, dünyada en çok satan kamyonetlerden.
Porque acechándonos detrás de nosotros todo el camino Había una Toyota Pickup del 93', una favorita de Jihadi.
Çünkü arkalarında avına yaklaşan... 93 model bir Toyota kamyonet vardı.
Conducir una camioneta Pickup a través de Alaska tiene que ser Una de las cosas más extremas que puedes hacer con cuatro ruedas.
Alaska'da kamyonet sürmek dört tekerlekle yapabileceğin en iyi şeylerden biri olabilir.
Una Toyota pickup que tendríamos que conducir si una de nuestras camionetas moría.
Eğer kamyonetimiz bozulursa Toyota kamyoneti kullanmak zorundayız.
Pastillas y tijeras Potts.
Pickup'lar ve pot makası.
Vamos, hay un pickup con nuestros nombres.
Hey hadi. Sırada, ikimizi görevlendirdikleri bir kamyonet var.
Yo tengo un Chevy pickup de los 50'al que mandé rehacer.
Yeniden toplattığım 50 model kamyonetim var.
Hay una camioneta Toyota blanca en Miller's Point.
Miller Noktası'nda beyaz bir Toyota pickup bulduk. Anlaşıldı mı?
Localizamos el Ford F150 pickup azul de los secuestradores.
Saldırganların mavi Ford F150 kamyonetini bulduk.
Cualquier montaraz con una pickup llena de fertilizante y nitrato podría haber hecho eso.
Herhangi bir hillbilly gübre ve nitratla bunu yapmış olabilir.
"es sorprendente lo que se necesita para despertarte" "bajarse de la silla en mi camioneta pickup" "amo to todo lo que tengo en mi nueva vida"
â ™ ª it's amazing what it takes to wake you up â ™ ª â ™ ª gettin'out of the saddle in my pickup truck â ™ ª â ™ ª I love everything I have about my new life â ™ ª
En relación a este secuestro, estamos buscando a un hombre llamado Jeremy Thompson, que conduce un pickup Ford F-350 plata y blanco del 95 con matrícula de Wyoming...
- Bu kaçırma ile bağlantılı olarak, aradığımız adamın ismi Jeremy Thompson, gümüş-beyaz renkli 1995 Ford f-350 kamyonet kullanıyor, Wyoming'e kayıtlı...
Era una pickup.
- Kamyonetti.
Rara vez uso la pickup.
Kamyoneti çok az kullanırım.
Bovie, pinzas.
Bovie. Pickup.
Toma tercera.
Üçüncü çekim, pickup.
¿ Tienes una Pickup último modelo verde?
Bir kaza geçirdi.
¡ Mi papá tenía uno igual! Adoraba esa vieja pickup.
Babamın garajında vardı.
Pickup Dodge gris.
Gri Dodge marka kamyonet.
Si es un pickup, significa que ha perdido una demanda judicial.
Kamyonet falansa, dava edilmiş ve kaybetmiş demektir.