Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Pitch
Pitch Çeviri Türkçe
92 parallel translation
Es un trozo del mineral llamado pechblenda.
Bu Pitch-Blende ( Uranyum ve Radyum içeren ) denilen bir mineral.
¿ La pechblenda y la placa donde la puso?
Pitch-Blende ve üzerine tuttuğu plaka?
Es indudable que esa radiación los emite-- - algo que hay en la pechblenda.
Işınların başka bir yerden değil de... Pitch-Blende'den geldiğini biliyorum.
Luego, pesaste el uranio y el torio-- - de la pechblenda.
O halde Pitch-Blende cevherinde uranyum ve toryum test ettin.
La pechblenda tenía más radioactividad que la explicable-- - por la cantidad de uranio y torio que contenía.
Pitch-Blende, uranyum ve toryumun sahip olduğu miktarda radyasyon ile açıklayabildiğimden daha fazlasına sahip.
Un trozo de pechblenda puro.
Bu ham pitch-blende.
Sabemos que la radiación procede del uranio-- - y del torio que contiene la pechblenda.
Ve şimdi biliyoruz ki ışınlar pitch-blende içindeki uranyum ve toryumdan geliyor.
Pongo la pechblenda en este mortero.
Pitch-blende'i bu havanın içine koydum.
Aquí está la pechblenda molida, que aún contiene uranio y torio.
Bu da içinde uranyum ve toryum olan pitch-blend'in koyulduğu yer.
Ahora veremos cuánta energía posee la radiación-- - en la pechblenda. ¿ Está bien así?
Şimdi Pitch-Blende içinde ne kadar enerji oluştuğunu ölçeceğim doğru değil mi?
En la pechblenda que aún contiene el uranio y el torio-- - llega a ocho.
Bu pitch-blende içinde hala uranyum ve toryum varken sekiz ölçülüyor.
Extraído de la misma cantidad de pechblenda.
Onu pitch-blende ile aynı miktarda kırdım.
Sabemos que-- - la pechblenda con el uranio y el torio-- - llega a ocho, y que el uranio solo, a dos.
O halde biliyoruz ki... uranyum ve toryum içeren pitch-blende sekiz verirken tek başına uranyum iki veriyor.
¿ A partir de la misma cantidad de pechblenda?
Aynı miktarda pitch blende ile mi?
Cuando el uranio y el torio están en la pechblenda-- - La lectura es de ocho.
Uranium ve toryum pitch-blende içindeyken ölçüm sekiz.
¿ Has comprobado todos los otros elementos-- - de la pechblenda?
Pitch-blende içindeki diğer tüm elementleri kontrol ettin mi?
Pero, ¿ por qué el doble cuando están-- - en la pechblenda-- - que cuando se miden por separado?
Neden pitch-blende içindeyken, ayrı ayrı test edildiklerinde olandan iki kat daha fazla veriyorlar?
Hiciste un análisis químico de del contenido de la pechblenda, ¿ verdad?
Pitch-blende'in kimyalasal analizini yaptın değil mi?
El residuo de la pechblenda, lo que queda-- - tras extraer el uranio y el torio.
Pitch-blende'in tortusu. Ne kaldıysa Uranyum ve toryumu çıkardıktan sonra içinde olmalı.
La materia prima era la pechblenda-- - de las minas de Bohemia. Toneladas de pechblenda. De ella pensaban extraer todos los elementos conocidos-- - hasta que sólo quedaran unas cuantas onzas de resíduos.
Tonlarcasının içerisinden küçük miktarlar kalana kadar bilinen tüm elementleri çıkaracakları ham madde Bohemya'nın madenlerinden gelen Pitch-blende'di.
Lo que quedaba de la pechblenda original, ahora debía ser filtrado y-- - refiltrado para separar y eliminar otros elementos.
Şimdi orjinal Pitch-Blende'den kalanlar diğer elementler gidene kadar tekrar tekrar filtre edilmeliydi.
Reducción de la pechblenda casi terminada.
Pitch-blende'in tenzili neredeyse bitmişti.
Ese pequeño platillo representa ocho toneladas-- - de pechblenda y cuatro años de trabajo.
Bu küçük kap sekiz ton Pitch-Blende ve dört yıllık çalışmayı temsil ediyor.
y mi "Deslizador ¿ Y mi" Pitch submarino "?
Peki ya kavisli atışım ve falsolu atışım... ve bilekten atışım, ve dönerek atışım ve denizaltı atışım?
te tomás mucho tiempo Para vestirte después de cada Pitch.
Charlie Brown, her atıştan sonra giyinmen çok uzun sürüyor.
¡ El pitch!
İşte vurdu.
Nunca ha sido bueno con los pitch altos exteriores.
Ohh! He's never been good on the high outside pitch.
Le pegaste e hiciste un pitch la sacaste del parque
3-2'yken vuruş yaptın. Top parka kadar uçtu.
En verdad debería probarlas, señor.
You really ought to pitch in, sir.
Campamento Pitch.
Dönelim.
No puedo hacer ese pitch, Petey.
O SAHAYA GiDEMEM, PETEY.
Por ejemplo, el "pitch", es una forma masculina de excitación sexual.
Örneğin, iş sahası, sadece erkeğin cinsel canlandırmasıdır.
- Lanzan lentamente.
Bu " slow-Pitch.
¡ Pitch, mi pequeño Pitch!
Pitch, benim ufak pitchim!
Pitch. ¡ Has vuelto!
Pitch. Geri döndün!
¡ Pitch!
Pitch!
¿ Labia?
Pitch?
Bien, vamos a hacer ala derecha, 28 tiro de cohete.
Pekala, oyunumuz şu ; "Wing right, 28. Rocket pitch."
Tiene opciones, da un "pitch".
Pas atabilir, sendeliyor.
Power right 24 pitch on one.
Pekala, "24 pitch".
Lamento que haya muerto en ese camino solo, Pitch Black,
- o asfalt siyah yolda yanlız öldüğü için üzgünüm..
Por ejemplo, ¿ Sabías que antes de su gran éxito en Pitch Black, Vin Diesel escribió dos cortos que participaron en los festivales de Cannes Y Sundance?
Örneğin, Vin Diesel'in Derin Karalık filmiyle büyük çıkış yapmadan önce Cannes ve Sundance film festivallerine kabul edilen iki kısa film yazdığını biliyor muydun?
.. El guión de Pitch Black, y en contraste...
Derin Karalık filmi için senaryo ve karşılaştırma...
- Esto es un duelo.
- Pitch-off.
Tenemos que hacer este Pitch y Putt un poco más interesante, ¿ huh?
Bu oyunu biraz daha ilginç bir hale getirelim, değil mi?
¿ Has visto su pitch?
- Atışı gördün mü?
Brea primigenia del lago Pitch en Trinidad.
Tirinidad'daki Zift Gölü'nden ham katran.
Con cada strike en el primer pitch, su promedio baja 75 puntos.
Yani her ilk ıska atış, sizin vuruş ortalama puanınızı 75 puan aşağıya düşürecektir.
Se llamaba el Suave...
Aslında tam adı "soft pitch" di.
250 ) \ be1 } So even if the pitch is a bit off
250 ) \ be1 } Sesin perde ayarı biraz bozuk olsa da
Russ, hazme unos pitch..
Meşgulüm.