Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Pitcher
Pitcher Çeviri Türkçe
184 parallel translation
No podrá con ese lanzador.
Bir pitcher'leri var vuramıyor.
El fue un gran pitcher en su tiempo.
Solak, zamanında esaslı bir atıcıydı.
Un pitcher zurdo llamado Casey.
Casey adında solak bir atıcı.
Que si quieres ver un pitcher.
Bir atıcı bakmak ister misin?
Es pitcher zurdo.
Solakmış.
¿ Usted es el pitcher?
Atıcı sensin, ha?
No, yo nos soy el pitcher.
Hayır, atıcı değilim.
Oh, aquí viene Casey, él es el pitcher.
Casey de geliyor.
Y... ven por aquí si es que quieres saludar a tu nuevo pitcher.
Bir de... aşağı gel.
Cuando construí a Casey, lo hice pensando que... con su fuerza y actitud sería un pitcher de béisbol.
Casey'in yeteneğiyle gücü ve isabetini düşününce beyzbol atıcısı olur, dedim.
PITCHER NOVATO DE LOS CEFIROS DEJA EN CERO A TRES EQUIPOS
ZEPHYR'IN ÇAYLAK ATICISI 3 DIŞARI ATIŞI YAPTI
Y es pitcher de los Céfiros de Hoboken.
Ve Hoboken Zephyrs'te atıcılık yapıyor.
¡ El montículo de Pitcher esta cubierto de dientes de león!
Sahanın tümseği hindiba ile kaplı!
¿ Qué es esto? Sobre el montículo del Pitcher? No me dejan córtalas. Y que veo lindo parado junto a ellos.
Hey, buda ne? Hindibaların tümsekte işi ne böyle? Burada büyümüşler.
Ojalá te metan en un saco y te arrojen al río, excepto tu brazo de pitcher.
Seni bir çuvala koyup, nehirden aşağı atmayı dilerdim. Tabii şu senin atış yapan kolun hariç.
Les llevo un pitcher joven y prometedor para que lo prueben.
Olay yaratacak genç atıcımı göstermeye gidiyorum.
Les está regalando el partido, y es nuestro mejor pitcher.
Sahayı yürüyerek geçiyor ve en iyi atıcımız o.
Lanza el pitcher.
Atış. Vurdu.
Fue el pitcher ganador de hoy.
Bugün atışı kazanan oyuncuydu.
Es un buen pitcher?
O iyi bir atıcı mı?
- El pitcher de ustedes cree que es muy listo.
- Sizin top tutucunuz sevimli olduğunu sanıyor.
Aquí hay otra cosa para hacer el baseball mucho más rápido, si el pitcher golpea al batero con la bola, el batero queda fuera.
Beysbola hız katacak bir şey daha var. Eğer atıcının topu vurucuya çarparsa vurucu oyun dışı kalsın.
Annie dice que me distraerá un lado del cerebro... para alejarlo del centro, donde debe estar como todo buen artista o pitcher.
Annie'nin dediğine göre ; bu şey ben atış yaparken, beynimin bir köşesini meşgul ediyormuş. Beynimi sabitlememi sağlıyormuş. Bunu daha çok ressamlar ve atıcılar kullanıyormuş.
- Pitcher, usted a los establos.
Beacham, ahıra giden yola git. - Peki, efendim.
¡ El pitcher en problemas!
Pitcher'ın başı dertte!
viene el pitcher... uuuu... socio nunca mas la mandaras tan lejos
Iste atis. Åh, jösses, den fick du verkligen fatt i.
¡ Pitcher!
Lanet atıcı!
¿ Un pitcher?
Beyzbolu mu kastediyorsun?
¿ Teniendo a Cone de pitcher?
Atıcı olarak Cone mu?
¿ Aún apostando a Cone como pitcher?
Atıcı olarak Cone olsa bile mi?
Soy el pitcher, tengo que ir.
- "Pitcher" im, gelmek zorundayım.
Podrias ser el pitcher de la final.
Galibiyeti reddediyor olabilirsin.
Ah, es como no hablar con un pitcher cuando está por lanzar.
Dereyi görmeden paçayı sıvamak gibi olur.
¿ Ah, sí? ¿ Hoy vas de pitcher?
- Öyle mi, maça gitmeyecek misin?
El Pitcher es un vagabundo.
Yine kaybediyorlar Atıcı berbat.
Pitcher. "El mejor jugador salido de New Hampshire desde Cariton Fisk".
Atıcıydım. Carlton Fisk'den sonra New Hampshire'dan gelen en iyi oyuncuydum.
Era pitcher de los Brooklyn Dodgers, en el " 52.
Brooklyn Dodgers için 1952'de 15 sayı yaptı, 2 sayı kaybetti.
Un pitcher, un traidor tratando de sacar afuera a Jesucristo, el gran hombre.
Koca İsa'ya üçüncü ıskasını yaptırmak üzere olan atıcı ve hain. Bugünlük bu kadar.
Scott Pitcher.
Scott Pitcher.
Dos outs, bases listas, tu eres el pitcher.
İki dışarı, sahayı turlar Sen en son atıcısın.
OK, veamos como estenuevo pitcher lanza.
Tamam, Bakalım şu başlangıç atıcısına.
Según Pitcher, Álamo cree que yo lo delaté por pegarle a Green.
Onu deliğe benim gönderdiğimi düşünüyor.
Sales, se pone el bate al hombro mira al pitcher a lo ojos, y aguanta.
Sopayı omzuna koyuyor... atıcının gözünün içine bakıyor ve vuruşunu yapıyor.
"Era pitcher en el instituto."
Lisede iken takımda atıcıydım. "
Dice que puede ser el pitcher, entrenador Conor, pero yo también puedo serlo.
O atıcı olabileceğini söylüyor Koç Connor, ama ben de atıcı olabilirim.
Entrenador, yo debería ser el pitcher.
Hey koç. Ben atıcı olmalıyım.
- ¿ Quieres ser el pitcher, Miles?
Atıcı mı olmak istiyorsun Miles? Evet efendim.
Quiero ayudarte a ser buen pitcher, ¿ sabes?
Sanırım sana bir şans tanıyacağım. Genç oyunculara yardım etmeyi severim.
Y el pitcher.
ALACAKARANLIK KUŞAĞI'nda. Ve saha.
- nos dijeron que eras pitcher debes cuidar mejor tu vestuario, ¡.. vamos a tirar muchas curvas!
Biz bu formalar için savasiyoruz evlat.
Él va hacia la recta final, el pitcher está en camino.
Top atıldı ve bu roket gibi bir vuruş! Geriliyor...