Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Playstation
Playstation Çeviri Türkçe
273 parallel translation
No puedo creer que no se hayan llevado tu PlayStation.
- PlayStation'ını çalmadıklarına inanamıyorum.
¿ Llevarás a su hijo en tu vientre y les darás un Sony PlayStation?
Hem çocuklarını taşıyıp hem de PlayStation mu alacaksın?
La consola Sony Playstation- - realmente embellece la habitación.
Şuradaki oyun konsolu- -
Si no me equivoco, a una chica le han regalado una PlayStation.
YanıImıyorsam bu şanslı kızın bir Playstation'ı var.
- Play Station. Sólo $ 99.
- PlayStation, sadece 99 dolardı.
Tenía un Play Station.
PlayStation'ı vardı.
Lo vi en comerciales de Sugar Smacks, PlayStation y de una compañía telefónica.
O çocuk bir sürü reklâmda oynadı. Onu Sugar Smacks, PlayStation ve bir telefon şirketi reklâmında görmüştüm.
Tal vez las dé por llevar mi videojuego a mi casa.
Belki ben de PlayStation'ımı kendi daireme götürmeme şükran duyarım.
¡ Sigue jugando!
Playstation.
Esto de la Playstation 2 es un gran problema.
PlayStation 2 ciddi bir problem.
Veo que estás echando una partida a la PlayStation, ¿ eh?
Demek PlayStation'da takılıyorsun.
La PlayStation está en la onda.
PlayStation yıkılıyor.
¿ Qué pasa con la ondeada PlayStation? ¿ Qué pasa?
N'apıyon, PlayStation'la yıkılıyor musun?
No, porque no se puede jugar a "Pokémon Snap" en la PlayStation.
Hayır, Rubes. PlayStation'da "Pokémon" oynanmıyor.
Yo juego al Playstation.
Benim için PlayStation oynamak.
Me va a traer un Playstation 2.
Bu sefer Play Station 2 geliyor.
Vayanse a jugar con la PlayStation.
Git eve Playstation'la oyna.
Una Sony PlayStation.
Sony Play Station
- ¡ Nadie te dio este Playstation 2!
- Kimse bana PlayStation 2 almamıştı.
Siempre me molestaba porque quería usar mi PlayStation, pero era muy pequeña.
Play Station'ımla oynamak için sürekli beni rahatsız ederdi.
Tiene un Nintendo, un PlayStation y una niñera. Es muy rico.
Nintendo'su, Playstation'ı ve dadısı var.
Tenían PlayStation 2 en la habitación del hotel.
Otel odasında oyun bilgisayarı vardı.
¿ Mejor que PlayStation 2?
PlayStation 2'den iyi mi?
Traje mi Playstation 2.
PS2 mi getiridim.
Voy a jugar con el PlayStation con mi hijo.
Şimdi oğlumla PlayStation oynayacağım.
A mi mamá no le gusta que le pida nada a nadie... pero ya salió el nuevo PlayStation.
Annem başkasından bir şey istememden hoşlanmıyor. - Peki. - Ama yeni PlayStation çıkmış.
Te conseguiré un PlayStation y tres juegos.
Sana bir PlayStation, üç de oyun alacağım.
Tu hijo llevará un PlayStation a casa.
Yarın oğlunun bir PlayStation'ı olacak. Onu ben verdim.
Mañana llevará un PlayStation.
Bir PlayStation getirecek.
Voy a estar pendiente de que lo tenga... y si no lo veo, pensaré que lo vendiste.
Hayır, gelip PlayStation'ı kontrol edeceğim. Onu göremezsem yemin ederim... onu sattığını varsayacağım.
¿ PlayStation III?
Play Station 3 mü?
El salón es como el de la casa de Lara Croft... en Tomb Raider 2 de PlayStation.
Büyük Balo Salonu, PlayStation'daki Tomb Raider 2'de Lara Croft'un evindeki gibi.
Deja de pensar como policía de Praga y piensa a lo Playstation. ¡ Vuela esa mierda!
Prag polisi gibi değil, PlayStation gibi düşün. Ortalığı havaya uçur!
Que hay de una PlayStation?
- PlayStation ne oldu?
Papa nos regalo una PlayStation!
Babam bana PlayStation almış!
Ahora entiendo que desperdicio mi vida con la Playstation.
Şimdi anlıyorum ki Playstation'ım tamamen hayatımı boşa harcamakmış.
Alquilé una Playstation.
Onlara PlayStation kiraladım.
Me encantaría ayudar, pero Pete me pidió un video juego y debo llevárselo.
Yardım ederdim ama Pete PlayStation 2'sini getirmemi istedi.
Si quieres hacer algo genial, entonces cómprate una PlayStation.
Güzel bir şey yapmak istiyorsan, PlayStation al.
- ¿ Tienes playstation 2?
- PlayStation 2in var mı?
- Playstation 2 con dos juegos.
- 2 oyun dahil bir Playstation.
Una pequeña partida... de Playstation
Biraz... Playstation...
Mañana compraremos la PlayStation Uno.
Yarın yapacağım ilk şey PS 1 almak olacak.
Le conseguiré una PlayStation.
Gidip bir Playstation kuracağım.
CD, DVD, conexión para mi Playstation... y mi tocacintas para cuando me siento ¡ de la vieja escuela!
CD, DVD, PlayStation bağlantısı ve 8'li kasetçalar, kendinizi biraz eski moda hissettiğiniz anlar için.
Un juego de PlayStation : "Béisbol del Salón de la Fama".
Yeni PlayStation oyunu, "Şöhretler Listesi Beyzbolu."
Una PlayStation 3.
Bir playstation.
Incluso se llevaron el maldito PlayStation de los niños y mi celular.
Çocukların playstation'ıyla lanet olası cep telefonumu da almışlar.
Tengo el PlayStation.
Playstation'ım vardı.
Él quiere saber cual le robó el PlayStation.
Hangisinin playstation'ı çaldığını bilmek istiyor.
¿ Cómo puedo serlo si él está atrapado... en el mundo de los ruidos con la axila y el PlayStation? Él es muy- -
O sadece...