Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Preservé
Preservé Çeviri Türkçe
60 parallel translation
Me preservé para ti.
Kendimi sana saklamıştım.
Te preservé la escena.
Senin için olay yerine dokunmadım.
Preservé su cuerpo con un hechizo.
Cesedini bir büyü ile muhafaza ettim.
Los documenté y preservé lo mejor que pude.
Elimden geldiğince belgeledim ve muhafaza ettim.
Le dije que eso sería comprometer las intenciones del artista, pero él no lo vio a mi manera, así que yo... lo preservé.
Bunun sanatçının yaratısına gölge düşüreceğini söyledim ama anlatamadım. Ben de orijinali muhafaza ettim.
Hélène, ¡ que Dios te preserve de la pobreza!
Bazen Tanrı seni fakirlikle kutsayabiliyor Helene.
Déjala que se vaya, eso digo, ¡ y que se preserve bien!
Gönder onu, onu bu evden uzaklaştır.
No habrá descendencia que preserve el linaje.
Sınıra taşımak için... hiç çocuk olmayacak.
Puede interrogarlo, pero preserve el cuerpo para el Museo de cultura.
Soruşturmaya alabilirsiniz. Bedenini Kültür Müzesi için saklayın.
No, Señor. Dios me preserve.
Tanrı seni korusun, ya Rab.
El cuerpo de Cristo, entregado por vosotros preserve vuestro cuerpo y alma para la vida eterna.
Yüce İsa, almak üzerinde olduğun bu vücut. seni sonsuza götürsün.
La sangre de Cristo, que fue derramada por vosotros preserve vuestro cuerpo y alma para la vida eterna.
Yüce İsa, içmek üzere olduğun bu kan, seni sonsuza götürsün.
La sangre de Cristo, que fue derramada por vosotros preserve vuestro -
Yüce İsa, içmek üzere olduğun bu kan, seni sonsuza..
Voy a tener que decirle que de una manera sutil que preserve su dignidad.
Üstü kapalı olarak itibarını sarsmadan söylemenin bir yolunu bulmalıyım.
La vida en nuestra planeta nos impulsa a propagar una semilla que preserve la especie humana.
Bizim dünyamızdaki yaşam kendisini, köklenebildiği kadar geniş bir alana köklenerek korur.
Eso hace que la abuela se preserve. Che, vení aca.
Büyükanneleri iyi saklamanın tek yolu budur.
"Debemos intentar y re-crear Alemania de forma democrática, darle una oportunidad de que viva, al mismo tiempo que nos aseguremos de que la seguridad del resto de Europa se preserve y que la agresión no pueda tomar de nuevo su lugar."
Almanya'yı demokratik temeller üzerinde yeniden kurmalı ve ona, yaşama şansı vermeliyiz. Aynı zamanda Avrupa'nın geri kalan kısmının güvenliğini sağlamalı ve yaşanan şiddetin tekrarlanmamasını garanti altına almalıyız.
Mis pies, las espinas de mis brazos, las hojas que cubren la madera de mi cuerpo, mi frente, mis labios, siempre que se preserve mi lengua inútil,
Ayaklarım kollarımdaki dikenler cansız vücudumu kaplayan yapraklar alnım dudaklarım işe yaramaz dilim bağışlandı.
Roguemos porque la paz vuelva a este mundo y que Dios la preserve por siempre.
Dünyaya tekrar barışın gelmiş olması ve Tanrı'nın bunu her zaman koruması için dua edelim.
Preserve la zona para pruebas.
Kanıt için bu bölgeyi kapatın.
# # Conserva mi cuarto # # # # Pero no derrames ni una lágrima # #
# Preserve my room, but do not shed a tear ( Odamı olduğu gibi bırak ama gözyaşı dökme ) #
Mi padre, Oxalá... que este humo... lave esta casa... limpie la discordia... y preserve la unión de tus hijos.
Yüce Oxalâ bu duman bu evi kötülüklerden arındırsın fikir ayrılıklarını ortadan kaldırsın çocukların birliğini sağlasın.
Imagine un mundo que preserve la naturaleza, el aire, el agua,
" Doğayı koruyan bir dünya hayal edin : havayı ve suyu.
El brazo de la victoria no es otro que el de nuestro líder, el presidente Saddam Hussein mismo Dios lo preserve y lo guarde.
Zaferin kolu liderimizden başkasının kolu olamaz. Başkanımız Saddam Hüseyin'in kendisi.
Entonces, mientras la leyenda se preserve, ¿ no importa cuál es la verdad?
Yani doğru olanın ne olduğu önemsenmeden efsane devam mı ettirilmeli?
No hay Delegado que la preserve.
Paranoyakça bir hayalet.
Y le pido a Dios que lo mantenga y preserve.
"Tanrı sizi korusun ve eksik etmesin."
Protege tu identidad con ID-Preserve. "
"I.D. Preserve" ile kimliğinizi koruyun. "
ID-Preserve lo calificó de "desafortunada violación a la seguridad".
Şirket, olayı "talihsiz bir güvenlik açığı" diye geçiştirmiş.
Maquinista. Atravesó un camión por la ventana de ID-Preserve.
Kamyonla şirketin camından içeri dalmış.
Me suscribí a "ID-Preserve"... porque me asustaba que alguien pudiese robar mi identidad.
Biri kimliğimi çalar diye korktuğum için "I.D.-Preserve" ile sözleşme yaptım.
Despues de los sucedido con "ID-Preserve", estoy un poco paranoico.
Kimlik Koruma işi, şaibeli hale gelince biraz paranoyaklaştım.
Dejame adivinar : "ID-Preserve".
Tahmin edeyim : "I.D.-Preserve".
Asi que estoy creyendo, que tal vez el cuerpo estaba en uno de esos compartimientos que "ID-Preserve". utiliza para enviar cosas a la desfibradora.
Yani düşünüyorum da belki ceset "I.D.-Preserve" ün öğütülmeye gönderdiği malzemeler için kullanılan bu kutulardan birindeydi.
"ID-Preserve" usa un subcontratista para manejar el transporte de esos compartimientos.
I.D.-Preserve, kutuların taşınması için taşeron bir firma kullanıyor.
Langston y yo acabamos de encontrar sangre en uno de los compartimientos de "ID-Preserve".
Langston'la "I.D.-Preserve" ün kutularından birinde kan bulduk.
Bueno, podría valerio, si el ladrón está amenazando con derribar a todo el imperio Preservación de Identidad.
Belki değebilir, şayet hırsız "I.D.-Preserve" imparatorluğu için bir tehdit oluşturuyorsa.
Revisamos la casa de Arlo, la casa de Julius, ID-Preserve.
Arlo'nun evini,.. ... Julius'un evini ve şirketi aradık.
Ese es el tipo que metió su camioneta por la ventana de ID-Preserve.
Bu adam şirketin camından içeri kamyonuyla giren kişi.
Y gracias ID-Preserve. tenías toda su información respecto a tarjetas de crédito.
"I.D.-Preserve" sayesinde onun tüm kredi kartı bilgilerine ulaştın.
Lo encontraron en la Reserva Glen Oak, no muy lejos de aquí, atado a un árbol.
Glen Oak Preserve'de bulunmuş. Fazla uzakta değil. Bir ağaca bağlanmış.
Seguramente por esto vale que se preserve.
Eminim ki bütün bunlar korunmaya değer.
Sabes, el cementerio donde encontramos el cuerpo de Nikki está detrás del Terreno de Caza Evergreen Preserve.
Nikki'nin cesedini bulduğumuz mezarlık, Evergreen Korusu av sahasının arkasında kalıyor.
Que el cuerpo de Nuestro Señor Jesucristo preserve tu alma para la vida eterna.
Rabbimiz İsa Mesih'in bedenini koruduğu gibi korusun... ve ruhunu sonsuz yaşama kavuştursun.
Que el cuerpo de Nuestro Señor Jesús Cristo preserve tu alma para la vida eterna.
Rabbimiz İsa Mesih'in bedenini koruduğu gibi korusun... ve ruhunu sonsuz yaşama kavuştursun.
Sí, que el buen Dios en su sabiduría nos preserve de la intemperancia.
Evet, bizi ölçüsüzlükten koruyan Tanrıya şükürler olsun.
Que el Cuerpo de nuestro Señor Jesucristo preserve tu alma en la vida eterna.
Corpus Domini nostri Iesu Christi custodiat animam tuam in vitam aeternam.
Que el Cuerpo de nuestro Señor Jesucristo preserve mi alma en la vida eterna.
Corpus Domini nostri Iesu Christi custodiat animam meam in vitam aeternam.
Que el Cuerpo de nuestro Señor Jesucristo preserve tu alma en la vida eterna.
Corpus Domini nostri esu Christi custodiat animam tuam in vitam aeternam.
Tenemos suerte que esta universidad preserve sus periódicos.
Bu üniversite, gazetelerini muhafaza ettiği için şanslıyız.
Que el Señor os bendiga y preserve... en esta vida y en la venidera.
Efendisi korusun ve Mayıs Eğer korumak... Her iki bu hayatta ve dünyada gelecek.