Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Pure
Pure Çeviri Türkçe
1,132 parallel translation
Pure usted es, usted puede ir,
Aracınız tamamen temizlendi efendim.
¿ que hay para cenar? pollo frito, salva gravy, pure de patatas y tarta de miel
Tavuk, patates püresi, kremalı sos ve ev yapımı elmalı turta.
Bueno, dale calabaza y puré de guisantes.
Onu beslemek biraz zahmetli ve biraz bezelye püresi var.
Puré de patatas.
Patates püresi yapıyor.
Un fax, en el que amenazaba con hacer puré en una licuadora partes de mi anatomía.
Bir faks, vücudumun bazı parçalarını mutfak robotunda püre yapacağını söyleyen.
Tocino, jamón, puré de manzana, cerezas maduras.
Fresh butter, bacon, wagons of ham, apple butter, ripe cherries.
- ¡ Que no quiero disparar y hacerte puré la tapa de lo sesos coño! - Hay... No puré no...
Eğer tetiği çekersem odanın duvarlarını beyninizle boyarım!
Puré no... - Ayuda a que le mueva. Está a punto de correrse.
Hareket etmiyor.
- Pedime un puré de salmón, si vos querés.
Bana püre yapmalarını söyler misin?
- Puré de salmón.
- Elbette.
- ¿ Recuerdas el Puré de Papas? - Dame las llaves.
- Mashed Potato'yu anımsıyor musun?
Es pavo especial con puré de papas, y postre de Yule especial.
Hindi ve patates püresi. - Tatlı olarak da şömine odunu veriyoruz.
Creo que podemos haber estado hecho puré.
Bence püre olduk bir miktar.
Se hizo puré la rodilla.
Dizini mahvetti.
Es tu favorito. Puré de rana y lagarto.
En sevdiğiniz yemek - kurbağa ve kertenkele püresi.
Tomatito se empieza a rezagar y Papá Tomate se enoja mucho. Se va para atrás, lo aplasta y dice : "A-puré-se".
Bebek Domates geride kalmaya başlamış ve de Baba Domates çok sinirlenip onu sıkarak "Catch-up ( Hızlan )" demiş.
Puré de vegetales y de manzana.
Sebze püresi ve elma kompostosu.
¿ Cómo está el puré?
Sebzeler nasıl?
¿ Otra vez puré de zanahoria?
- Yine mi havuç püresi?
Puré de papas y verduras.
Patates püresi ve sebze.
Comemos puré de papas, papas fritas, papas azadas.
Püre yiyoruz, kızarmış patates, fırında patates.
¿ Harás el puré de papas con grumos?
Toparlak püre patates de yapacak mısın?
Esta noche serviremos las papas en puré con grumos y también fritas.
Bu gecenin patatesleri, püre, toparlak ve Tot şeklinde olacak.
Salmonetes con puré de espinacas y sofrito de remolachas.
Kremalı ıspanak ve pancar soteli karartılmış balık.
Los ingredientes fueron tomates frescos hechos puré agua, sal y benzoato de sodio usado para retrasar la putrefacción.
İçindekiler, taze püre domates su, tuz ve bozulmayı geciktirmek için sodyum bezonat.
Tomaré un filete de cerdo con salsa de manzana Y puré de patatas.
Patates püreli ve elma soslu domuz filetosu alacağım.
Dame las croquetas de pollo en salsa De crema con guisantes y puré de patatas.
Bana taze bezelyeli, patates püreli, krema soslu tavuk kroket ver.
Puré de patatas y... No, patatas fritas. Macarrones con queso.
biraz patates püresi ve... hayır, patates kızartması makarna ve peynir bayadırda makarna yemedim
Te comes mi cena. Mi puré de papas.
Akşam yemeğim olan patates püresini yemişsin.
Páncreas, hígado todos los órganos hechos puré.
Pankreas, karaciğer... bütün organları su gibi olmuş.
Aun si su cerebro no estuviera hecho puré se cortó la lengua a mordidas hace mucho.
Beyni mantarlaşmamışsa bile, ki mantarlaşmış, uzun zaman önce dilini yutmuş olmalı.
Este puré de papas está muy cremoso.
Bu patates püresi çok yumuşak olmuş.
- Mary las hizo puré.
- Püreyi Mary yaptı.
Es puré de patatas, y estos son guisantes. Guisantes enanos, les llamamos.
Patates püren, bezelyelerin, lapalaşmış bezelyelerin, biz öyle deriz.
Dije : "gracias" por decirme que atenderé a un niño a quien hicieron puré las piernas.
Bacakları püre olmuş bir çocuğa bakmamı söylediği için "sağ ol" dediğime inanabiliyor musun? Garip.
- Prueba este puré.
- Nohudu denesene.
- Qué sabroso este puré.
- Nohut harika olmuş.
- Qué sabroso este puré.
- Nohut harika olmus.
Puré de zanahorias para Maggie.
Maggie için rendelenmiş havuç.
Puré de patatas con manteca.
Tereyağlı, patates püresi.
Lleva siete capas de dulce de azúcar jimbaliano y el glaseado es de puré de nueces l'maki, las favoritas de Kes.
Yedi kat şekerleme arasında, fındık püresi var.
Su comida favorita, Sr. Crane, puré de cebollas.
En sevdiğinizden Bay Crane. Kremalı soğanlardan yaptım.
Puede que también quiera un puré de papas.
Oldu olacak bir de patates püresi yapayım.
Puré de tomate y estofado.
Ezik domatesler bana.
- Más puré de papas. - Lo siento, no hay más pero ¿ quieres pan?
- Üzgünüm başka kalmadı, ekmeğe ne dersin?
Papi, puedo comerme tu puré de papas?
Baba?
¿ Puedo comerme tu puré de papas?
Patates püreni alabilir miyim?
Estoy hecho puré, os lo aseguro.
Çok sinirliyim, bitti anlatamam sana.
Ahí tienen puré de papas.
Patates püresi var.
Me dejaría hecho puré.
Benimle dalgasını geçer.
Si no lo vomita, puede darle tostadas y puré de manzana para cenar.
Onları kusmazsa yemekte kızarmış ekmek ve elma sosu verirsin.