Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Rada
Rada Çeviri Türkçe
18,652 parallel translation
En esos momentos, ¿ iba bien el caso contra la acusada?
O sırada davalıya karşı dava iyi gidiyor muydu?
Si siguen acercándose, Herot... o Bregan podrían ser las siguientes.
Gelmeye devam ederlerse, sırada Heorot ya da Bregan olabilir.
Entretanto, ¿ le agradaría a Su Santidad una Coca-Cola Light?
O sırada sade diyet kola alır mısınız?
que en ese momento parecía la chica más hermosa del mundo.
O sırada dünyanın en güzel kızı gibi göründü gözüme.
Pero no siempre ocurre que el primero en llegar siga siendo el primero.
Ama her zaman ilk giren ilk sırada kalamıyor tabii.
¿ Qué tienes para mí, Cisco?
Sırada ne var Cisco?
Aseguraré el estante de armas mientras...
Silah rafını güvenceye alacağım bu sırada...
- Entonces, ¿ qué hacemos ahora?
- Sırada ne var? - Elimizden geldiği kadar ilerledik.
Mientras tanto, tal vez deberíamos invertir en algunas camas de verdad.
O sırada kendimize gerçek yataklar almalıyız bence.
A veces viene Darlene.
Darlene arada sırada geliyor.
¿ Qué sigue en esta montaña rusa de régimen? ¿ Bordado?
Sırada ne var, dantel örgü mü?
Podrían destruir la aldea y matarlos, mientras nos ocultamos.
- Saklandığımız sırada tüm köy yok edip sizi öldürebilirler.
Kim Woo-jin es el segundo en la línea.
Kim Woo Jin de ikinci sırada.
Usted es el siguiente en la linea, ¿ verdad?
Sırada sen varsın değil mi?
Aquí estamos con mi familia, cuando vinieron de visita.
Bunu da ailem ziyarete geldiği sırada çekinmiştik.
Luego estuvo CCB, Canal de Cercas y Barandas.
Sırada ÇKK vardı. Çit ve Korkuluk Kanalı.
¿ Puede pasar el próximo?
Sırada kim var?
El segundo lugar, el Fluffy de plata, de la Asociación Mundial de Mascotas es para...
İkinci sırada, Dünya Maskot Birliği Gümüş Fluffy ödülünü kazanan...
Recibiste una llamada... mientras dormías.
Uyuduğun sırada seni biri aradı.
Bien, ¿ adónde vamos ahora?
Sırada neresi var?
Ya sé que cometerás errores de vez en cuando, pero...
Yani, evet. Arada sırada hatalar yapacağını biliyorum ama...
El próximo es Chance.
Sırada Şans var.
Cuando termines con Rubix, sigue Chance.
Rubix'le işin bittikten sonra sırada Şans var.
Luego vas a estudiar el recorrido.
Sırada sen varsın, haritanı incele.
En tercer lugar el número 849, Prince Caspian jinete Jamie Gable, dueño Jamie Gable.
Üçüncü sırada, 849 numara, Hazar Prensi. Binicisi Jamie Gable, sahibi Jamie Gable.
En segundo lugar, el número 836 Katrine, jinete Anne Thompson, dueño Wade Thompson.
İkinci sırada, 836 numara, Katrine, binicisi Anne Thompson, sahibi Wade Thompson.
¡ Y en primer lugar el número 848, The Chancellor jinete Emma Bailey, dueño Cubo Rojo!
Ve birinci sırada, 848 numara, Başvezir, binicisi Emma Bailey, sahibi Kırmızı Kova!
- Es el tercero de la lista.
- Listede üçüncü sırada. - Üçüncü mü?
¿ Después qué?
Sırada ne var?
El día que ingresó al Metro-General por el balazo en la cabeza, dieron una orden de no reanimar.
Ve Metro General'e girdiğin gün kafana sargıyı sardığın sırada tekrar dirilmesin emri verilmişti.
El hombre acaba de asesinar a una fiscal, y puede seguir cualquiera que lo haya traicionado.
Adam kısa süre önce bir... New York bölge savcısını öldürdü ve ona ters giden herkes sırada olabilir.
El equipo pensó : "Se acabó. Frank ha muerto, nos toca a nosotros".
Ekip "Frank öldü sırada biz varız." diye düşündü.
¿ Sabe usted que la mujer y los hijos de Frank Castle fueron asesinados ante sus ojos cuando le produjeron la citada lesión cerebral?
Bahsi geçen beyin hasarı gerçekleştiği sırada Frank Castle'ın karısı ve çocuklarının gözünün önünde öldürüldüğünün farkında mısınız?
Mientras tanto, Srta. Lance, prepare a la Srta. Saunders. Ray.
O sırada Bayan Lance siz de Bayan Saunders'ı hazırlayın.
Y mientras tanto, ¿ podrías comprobar la línea temporal por alguna variación en el futuro de mi familia?
O sırada ailemin geleceğinde değişiklik olup olmadığına bakar mısın?
Mientras tanto si el resto de nosotros no podemos encontrar el modo de como pilotar la nave sin Gideon, nunca podremos salir de la corriente temporal.
Bu yüzden Doktor Palmer'la gidip onu tekrar yakalamanızı istiyorum. O sırada geri kalanımız Gideon olmadan gemiyi çalıştırmayı beceremezsek Zaman Akıntısından kurtulamayacağız.
Así que, básicamente, no tenemos idea de quién va después de la próxima,
Kısacası sırada kimin peşine düşeceği hakkında fikrimiz yok.
En el momento,
O sırada.
¿ Astronave?
Sırada Marslılar mı var?
Lo siguiente... mimos y helado?
Sırada ne var sarılıp dondurma mı yiyeceğiz?
Siguiente.
Sırada.
Era un héroe, a quién le dispararon haciendo lo que todos hacemos cada día, al ponerse en la línea de fuego.
Kahramandı o. Bizim her gün yaptığımız gibi kendini ateşin içine attığı sırada vurulan bir kahraman.
¿ Qué sigue... derrama algo en su camisa y que tiene que quitárselo?
- Çok makul. Sırada ne var? Gömleğine bir şey dökmüş ve çıkarması mı gerekiyormuş?
Y a veces pienso que usted podría dar un salto.
Bence arada sırada cesurca adımlar atabilirsin.
¿ Crees que pueda llorar en el momento justo?
Sence tam o sırada ağlayabilir mi?
Mientras tanto mantendremos a la senadora Crane aquí.
Bu sırada Senatör Crane'i burada tutacağız.
La compuso Lester Grimes, en 1962 estando contratado por mí.
Lester Grimes tarafından 1962'de yazılmış bu sırada da hala benimle kontratı varmış.
Emile fue alta en el momento, o tal vez se había equivocado.
Ya o sırada Emile'in kafası güzeldi ya da belki yanılıyordu.
Tú y Daniel hicieron un robo en el cual Daniel mató a un policía.
O sırada Daniel mesaide olmayan bir polisi vuruyor.
¿ Es posible que estaba inconsciente - Cuando se administró el fármaco? - Oh.
- Uyuşturucu verildiği sırada bilincinin yerinde olmaması mümkün mü?
En esa época era novia de Emile y te dio la ubicación del arma antes del juicio.
- O sırada Emile'in kız arkadaşıymış. Ve o sana duruşmadan hemen önce silahın nerede olduğunu söyledi.