Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Reven
Reven Çeviri Türkçe
60 parallel translation
¿ Vas a salir hoy de reven? ¡ No creo bicha, hoy me voy a tirar al suelo... además te voy a estar extrañando un chingo, cabrón!
Hayır, sensiz kendimi yanlız hissederim Seni korkunç özleyeceğim.
Ha perdido Lenore de El cuervo.
O Kayıp Lenore'du ve Reven'de geçiyor.
Regresó con Valde muerto. Reven lo desolló.
Tilkinin teki onu parçaladıktan sonra Valde'yle birlikte döndü.
Reven se lo llevó, estaba atrapado en los arbustos, ¿ verdad?
Tilki öldürmüştü ama onu. Çalılıkta sıkışmıştı, değil mi?
Reven lo tomó y lo golpeó.
Tilki öldürdü.
Estoy de acuerdo, Reven.
Katılıyorum, Reven.
Reven Wright dijo que el Departamento de Justicia iría contra mí.
Reven Wright, Ana Adalet'in bir saldırı köpeği yollayacağını söylemişti.
Un documento con tachaduras de una operación para Reven Wright.
Reven Wright'a, baskıya hazır bir operasyon raporu...
Acabo de hablar con el reverendo Wright.
Reven Wright ile az önce konuştum.
He asignado a Reven Wright para supervisar la investigación de la agente Keen.
Ajan Keen soruşturmasına bakması için Reven Wright'i görevlendirdim.
Tiene razón al dejarnos al margen, Reven.
Bizi olaya dahil etmemekte haklı, Reven.
Acabo de colgarle a Reven Wright.
- Reven Wright ile konustum az önce.
Aprecio lo que has hecho, Reven.
Yaptiklarindan ötürü minnettarim, Reven.
Responde a sus preguntas directamente y guárdate tus opiniones para ti. Reven.
Sorulara net cevap ver ve fikirlerini kendine sakla.
Hola.
- Reven - Selam
Reven habla muy bien de usted.
Reven sizden çok bahsediyor.
¿ por qué no se lo cuenta a Reven Wright?
Neden Reven Wright ile konuşmuyorsun?
Reven Wright está esperándote en la oficina del señor Cooper.
Reven Wright, Bay Cooper'ın ofisinde bekliyor.
Jesús, Le dije a Reven Wright que Copper nos traicionó... me traicionó a mí.
Yüce İsa, Reven Wright'a Cooper'ın bize ihanet ettiğini söyledim. Bana ihanet ettin.
Reven.
Reven.
Dijiste que te ocuparías del asunto de Reven Wright.
Reven Wright olayını halledeceğini söylemiştin.
Hasta ese momento se te retendrá aquí bajo la autoridad y protección de Reven Wright.
Buradayken Reven Wright'ın sorumluluğunda ve koruması altında olacaksın.
Nadie ha tenido noticias de Reven Wright desde anoche.
Hiç kimse Reven Wright'ten dün geceden beri haber alamamış.
Sabe que Reven Wright nunca lo permitirá.
Reven Wright'ın buna asla izin vermeyeceğini biliyorsun.
¿ Dónde está Reven Wright?
Reven Wright nerede?
Mire, Reven me dijo que podía confiar en usted.
Bak, Reven sana güvenebileceğimi söylemişti.
En cuanto a Reven Wright, la última vez que hablamos, mencionó a un socio.
Bu arada Reven Wright son konuşmamızda bir ortaktan bahsetti.
Reven Wright no va a volver.
Reven Wright gelmeyecek.
Era un tipo del que le hablé a Reven, solo a Reven, y Hitchin acaba de preguntar por él.
Bu adamı Reven'e anlatmıştım sadece ona ve Hitchin bana onu sordu.
Antes de emitir la orden lo consulté con Reven Wright.
Emir verilmeden önce Reven Wright'e danışmıştım.
Esperaba que el Director intentara algo, pero también esperaba que Reven Wright estuviera allí para intervenir.
Yönetici'nin bir şeyler deneyeceğini biliyordum. Ama aynı zamanda Reven Wright'ında olaylara karışmasını bekliyordum.
Oye, mira, puede que Reven haya muerto, pero la protección que establecimos para tu arresto continúa intacta.
Bak Reven belki ölmüş olabilir. Ama güvenlik güçleri seni buraya koyduğunda tutuklama ihtimalinden dolayı kimse sana ulaşamamış olacak.
¿ Ese es el juez que seleccionó Reven Wright?
Bu yargıç Reven Wright'ın seçtiği mi?
Reven Wright y Diane Fowler eran buenas personas.
Reven Wright ve Diane Fowler iyi insanlardı.
Verá, sé que asesinó a Reven Wright, y algún día, voy a demostrarlo.
Reven Wright'ı öldürdüğünü biliyorum... -... ve bir gün bunu kanıtlayacağım.
Reven Wright era mi superiora y mi amiga.
Reven Wright benim üstüm ve arkadaşımdı.
Reven Wright no desapareció.
Reven Wright kaybolmadı.
Expedientes de la desaparición de Reven Wright.
Dava dosyaları, Reven Wright'ın ortadan kayboluşu.
¿ El caso de Reven Wright?
Reven Wright davası mı?
- No tenía ni idea, pero viendo las fechas y la ubicación creo que puede estar relacionado con una investigación en la que trabajaba... la desaparición de Reven Wright.
- Hiçbir fikri yoktu, ama tarihleri ve yeri inceledim ve sanırım senin üzerinde çalıştığın bir davayla alakalı olabilir... Reven Wright'ın ortadan kaybolmasıyla alakalı.
Señor, se presentó un nuevo testigo en el caso de Reven Wright.
Efendim, Reven Wright davasında yeni bir tanık ortaya çıktı.
Reven Wright, la segunda funcionaria de mayor jerarquía en el Departamento de Justicia.
Reven Wright, Adalet Bakanlığı'nın ikinci en üst düzey yetkilisi.
Donald, basta con lo de Reven Wright.
Donald, Reven Wright olayını bırak.
- y lo llenaron de drogas. - Creemos que Krilov programó de alguna forma a Ressler para que creyera que Hitchin secuestró a una testigo que podía relacionarla con el asesinato de Reven Wright.
Krilov'un, Ressler'ı, Hitchin'ın onu Reven Wright'ın cinayetine bağlayabilecek bir tanık kaçırdığına programlamış olduğunu düşünüyoruz.
La Srta. Hitchin es la sospechosa principal del homicidio de Reven Wright.
Şimdi Bayan Hitchin, Reven Wright cinayetinin ana şüphelisidir.
No, es imposible que la dejara fuera de su vista, no cuando es la única persona que puede relacionarla con el asesinato de Reven Wright.
Hayır, seni Reven Wright'ın cinayetine bağlayan tek kişi o olduğundan onu göz ardı etmen mümkün değil.
Encontré una testigo que vio a los hombres de Hitchin deshaciéndose del cuerpo de Reven.
Reven'in cesedini imha ettiğini gören bir tanık buldum.
Conseguiremos justicia para Reven.
Reven için adalet tecelli edecek.
Tu búsqueda de Reven Wright se terminó.
Reven Wright avın sona erdi.
- Pues el revén de bienvenida.
- Tabii ki hoş geldin partisi.
Sé que ha matado a Reven Wright.
Reven Wright'ı öldürdüğünü biliyorum.