English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Roles

Roles Çeviri Türkçe

434 parallel translation
Muy bien, vamos a intentar un pequeño de juego de roles, ¿ bien?
Pekâlâ biraz canlandırma yapalım, olur mu?
Así no tendrás que desempeñar roles, ni poner caras ni falsos gestos.
Artık rol yapmaz, herhangi bir maske takmaz ve yalancı davranışlarda bulunmamış olursun. Sen öyle sanırsın.
Tiene una oportunidad inusual de evaluar la mente humana examinar, en términos terrestres, los roles del bien y el mal.
İnsan zihnini keşfetmek için bulunmaz bir fırsat bu, ya da incelemek için, Dünya söylenişiyle, iyi ve kötünün rolleri.
Parece que hay diferencia de opiniones en cuanto al reparto de roles de huésped e invitados.
Galiba kimin ev sahibi kimin misafir olduğuna dair bir fikir ayrılığı var.
AUDICIONES PARA ROLES DE POLICÍA.
Polis rolleri için 20-25 yaşında erkekler aranıyor.
El movimiento de canalización, que, bajo las diversiones cambiantes del espectáculo, domina mundialmente la sociedad moderna, la domina también en cada uno de los puntos donde el consumo desarrollado de mercancías... ha multiplicado, en apariencia, los roles y objetos a elegir.
Gösterinin pariltili eglencelerinin ardinda, bayagilastirmaya olan egilim tüm dünyadaki modern toplumlara, hatta meta tüketiminin daha fazla gelismis biçimlerinin görev çesitliligi ve nesne seçeneklerini iki katina çikardigi toplumlara egemendir.
Desearía poder cambiar de roles con ella sólo por un día.
Onunla yer değiştirebilmeyi dilerdim sadece bir günlüğüne.
No quisieras cambiar roles con Ben, créeme.
Ben'le yer değiştirmek istemezsin, inan bana.
Si, tú tampoco quieres cambiar roles con Papá.
Evet, babamla yer değiştirmek istemezsin.
Cambiamos los roles.
Bu geceliğine rolleri değiştirin :
Verá siempre tuve el alocado sueño de interpretar los roles clásicos, antes de los 21.
Biliyor musun hep çılgın bir düş kurdum. 21 yaşına gelmeden tüm klasik rollerde oynamak.
son torpes por la confusión de roles como todos los políticos.
Diğer politikacılar gibi kağıt işlerine fazla gömülüyorlar.
Se llama inversión de roles.
Herkes rolleri değişecek.
Es un juego de roles.
Hepsi bir oyun.
Si él se hubiera marchado antes, nuestros roles se habrían intercambiado
Hangimiz önce çıkarsa, diğerinin ayakkabılarını alacaktı.
Tal vez deberían jugar a los roles, Doctor.
Belkide bunu oynamalılar Doktor.
Y, en los roles de sus compañeras peregrinas,...
Ve rol arkadaşları :
Sólo asumimos nuestros roles.
Biz sadece rollerimizi oynadık.
¿ Estás loco, quieres hacer roles de asesino toda tu vida?
Delirdin mi? Hayatın boyunca baltalı katili mi oynamak istiyorsun?
Están jugando a los roles.
Siz fantezi yapıyorsunuz.
Dejamos a las personas en roles que nos son mas cómodos.
İnsanları görmek istediğimiz şekilde görme özelliğimiz var.
Así no tendrás que desempeñar roles, ni poner caras ni falsos gestos.
Perdelerini indirip, içine dönebilir.
No. Debemos intentar asumir los roles de una familia tipo.
Hayır, normal bir aile olarak aldığımız görevleri yerine getirmeliyiz.
Son solo juegos de roles terapéuticos.
Bu sadece tedavici edici bir oyun.
Son solo roles terapéuticos.
Bu sadece tedavici edici bir oyun.
Si que te gustan esos roles terapéuticos.
Böyle oyunlar oynamayı seviyorsun, değil mi?
Por eso, entonces, despues del juego de roles, la siguiente clase pondran a las chicas y a los chicos en habitaciones separadas. y una consejera nos hablara sobre la imagen del cuerpo.
Rol yapma kısmından sonra kızları ve erkekleri ayrı odalara koyuyorlar... ve bir kadın danışman bizimle vücutlarımız hakkında konuşuyor.
Dios, todavía tenemos un montón de esos roles sin actores. Estoy trabajando en eso.
Yardımcı rolleri oynayacak kişiler bulmalıyız.
¿ Seis diferentes roles con seis diferentes acentos?
Altı farklı rol ve altı farklı aksan mı?
No es que me preocupen muchos los roles masculino-femenino.
Kadın-erkek rollerine saplanacak biri değilim.
No, Pace, nosotros escogimos estos roles.
Ben ulağı öldürdüğüm için üzgünüm. Kötü haberler vermen için sana ihtiyaç duymadım.
En la tundra del Ártico, sin embargo, otra especie ha llevado esta inversión de roles aún más lejos.
Ancak Kutup tundrasında, başka bir tür bu rolleri daha da ileri götürmüştür.
Esto es algún tipo de cambio de roles.
Bir çeşit rol değişimi.
podríamos cambiar roles...
Rolleri değişebiliriz.
Cambiar roles no hace la diferencia
Rolleri değiştirmek birşey ifade etmez.
Los roles deberían ser distintos.
Erkeğin yardım etmesi gerektiğine inanıyorum ama bir baba ve anne figürünün olması gerektiğini düşünüyorum.
Si estoy ahogándome en el mar, lánzame un salvavidas pero que nuestros roles no se nos queden grabados.
- Okyanusta boğuluyor olsam tamam... Bana bir halat atarsın. Ama rollerimizin daimi olarak taşa kazınmasına izin verme.
Intercambiamos roles. ¡ Soy el rey de las relaciones y tú eres la irracional cobarde!
Ben ilişkiler kralı, sen ise çılgın, mantıksız manyak oldun.
¿ Es una estrategia de intercambio de roles?
Rol değişimi stratejisi gibi mi?
El hecho de que en Malpaso... Eastwood pueda usar los mismos actores, le da ocasión como artista de desarrollar dentro de la empresa... una especie de memoria institucional o asociación de roles.
Eastwood'un Malpaso'da... aynı oyuncularla çalışabiliyor olması... şirketin içinde bir tür kurumsal hafıza... ve roller arasında bir bütünlük yaratmasına olanak sağladı.
Mire, por aquí, sólo puede jugar 3 roles.
Etrafına bak, bu oyunda üç rol var
Mira. Probemos con un juego de roles.
Tamam, bakın rol yapalım biraz.
Buen punto. ¿ Cuando se invertiran nuestros roles, querido D'argo?
Mesaj alındı. Rollerimiz ne zaman tersine döndü, tatlı D'Argo?
Cambio de roles.
Roller değişti.
" Por qué no hay roles de modelos femeninos en su programa,
"Neden programınızda kadın baş rol oyuncuları yok,"...
Le doy la bienvenida a un poco de inversión de roles.
- Roz, aşk olsun. Rol değişikliği hoşuma gider.
Toma, calienta los roles.
Al.Ekmekleri ısıt.
Bueno, dímelas a mí, cariño. Juguemos roles.
Biraz rol yapalım.
asi que para ser humanos y amarnos los unos a los otros y en igualdad y no colocar a las personas en roles debemos destruir el tipo de gobierno que nos retiene de asegurar nuestros valores positivos de vida
Yani insan olabilmek için,... birbirimizi sevmek ve eşit olmak için,... birbirimize roller biçmemek için,... kendi pozitif yaşam değerlerimizi uygulamaktan bizi alıkoyan yönetim biçimini devirmemiz gerekiyor.
Han desechado los roles tradicionales... sin darnos tiempo para efectuar el cambio interno, ¿ no?
Daha kendi içimizde bir geçiş yapma şansımız olmadan... geleneksel erkek rolleri bir kenara atılıyor, sizce de öyle değil mi?
Porque estábamos destinados a estos roles.
- Ben de.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]