Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Salva
Salva Çeviri Türkçe
2,702 parallel translation
Sana y salva.
Her şey yolunda.
No sé si el ejército de EEUU está listo para la soldado Victoria Flynn y salva de 2 cañonazos.
Amerika ordusu Victoria Fylnn'e ve onun sabah içtimasına hazır mı bilemiyorum.
Salva a Kate Ve a Bedlam
KATE'İ KURTAR BEDLAM'A GİT
Un incendio salva a un niño.
Her yangın bir çocuğu kurtaracak.
- salva a cualquier otro.
-... herkesi kurtar.
¿ Y si se salva y viene a buscarnos?
Peki ya hayatta kalır ve peşimize düşerse?
Si se salva, no volverá a buscar a nadie.
Hayatta kalsa bile kimsenin peşine falan düşmeyecek.
Papá, por favor salva a Monu.
Papa, lütfen Monu'yu kurtar.
Así es el estilo indio... primero te asusta y luego te salva.
Bu onun tarzı... önce korkutur ve sonra senin korur.
Sé que no salva tu presentación, pero es lo mínimo que podía hacer.
Görüşmeni kurtarmaz biliyorum ama elimden daha fazlası gelmiyor.
¿ Tracy Jordan salva a un ahogado?
"Tracy Jordan boğulan adamı kurtardı."
¡ La valentía de un profesor salva a una joven!
Öğretmenin cesareti bir kızın hayatını kurtardı!
Hijo, ¡ salva a Raiko y protege la hermosa campiña!
Evlat, lütfen Raiko'yu kurtar ve güzel kırsal bölgeyi koru!
Salva a la novia.
Gelinini kurtar.
Fue, de hecho, una parte muy importante de mi plan que permanecieras sana y salva.
Aslında, senin zarar görmemiş olman planımdaki en önemli parçaydı.
Te prometo que recuperaremos a Lisa sana y salva.
Lisa'yı güven içinde geri getireceğimize söz veriyorum.
Este es un momento milagroso con Lisa sana y salva en brazos de su madre, Anna.
Burada mucizevi bir an yaşanıyor. Lisa, annesi Anna'nın kollarına güvenli bir şekilde geri döndü.
y has vuelto del otro lado sana y salva.
Diğer tarafa da yine ayakta çıkacaksın.
Preparadlo todo. Traed la excavadora, el tubo y la manguera. ¡ Hoy se trabaja!
Salva, Miguelito kırıcıları ve hidroyu getirin.
Tu salva al mundo.
Sen gidip, dünyayı kurtar.
Todos vamos a ir al set, a apoyarte, y verte caer sana y salva justo en el saco de aire.
Hepimiz sete geliriz, Sana destek oluruz. Hava yatağı üzerine güvenli bir şekilde düşmeni seyrederiz.
80 años y todavía salva vidas.
80 yaşındasınız ve hayatları kurtarmaya devam ediyorsunuz.
Encontrarla y devolverla sana y salva.
Onu bulup, evine güvenli bir şekilde geri getireceğiz.
Y van a traerte de vuelta sana y salva, y yo estaré aquí mismo, esperando.
Ve seni sağ salim geri getirecekler,... ben de burada seni bekliyor olacağım.
pero, por favor, por favor, salva a mi Meg.
Lütfen Meg'imi kurtar. Ah, Tanrım, lütfen dualarımı duy.
- Por favor salva a mi hija!
Meg! Lütfen!
Cógelo por adelantado a tus pacientes y salva tu vida.
Hastalarınızdan avans alıp hayatınızı kurtarmaya çalışın.
[Chica de secundaria salva a Kang Woo : ¿ Una invención de la agencia de Kang Woo? ]
Kang Woo'yu kurtaran kız, film için yapılan bir tür uydurma senaryo mu?
¡ Salva a los niños!
Çocukları kurtar!
Consigue llegar allí sana y salva.
Sadece oraya gidin ve güvende olun.
Cuando muera, nadie se salva, me gustaría morir al sol.
Ben öldüğümde - herkes ölür - güneş ışığı altında... ölmek istiyorum.
Salva a tu hermana ya.
Şimdi kardeşini kurtar.
Salva a mi hermana.
Kızkardeşimi kurtar.
Estan increíblemente aliviados de que ella este sana y salva.
Kızlarının eve sağ sağlim ulaşmasından dolayı inanılmaz rahatlamış durumdalar.
Ya tengo bastante protección, sobre todo con el cargamento de armas que tu padre está enviándome para asegurarse que regresas sana y salva.
Yeterince korumam var zaten. Babanın bana göndermiş olduğu silahlar elime ulaşana dek seni burada tutmak durumundayım.
Cuando tenga a mi hija de vuelta sana y salva, entregaré las armas de inmediato.
Kızımı sağ salim geri aldığım takdirde vakit geçirmeden silahlarını da teslim edeceğim.
Veremos si tu magia negra te salva de que las pandillas te destrocen en el reformatorio.
Bakalım kara büyü altta kalanın canı çıksında en altta olmaktan kurtarabilecek mi seni?
Ven conmigo y salva la vida de tu hermano.
Benimle beraber kasabayı terk et ve kardeşinin hayatı kurtulsun.
Ahora yo soy la hermana de Velayudham que salva a todo el lugar
Şimdi herksin sevdiği Velayudham'ın kardeşiyim!
Si no estuviera en el salva pantallas de mi teléfono, creo que no sabría ni como luce.
Eğer resmi telefonumda ekran koruyucusu olmasa neye benzediğini bile hatırlayacağımı sanmıyorum.
Salva el mundo
Sen gidip dünyayı kurtar.
Deberían tomarse todos los pasos necesarios para traerla a casa sana y salva.
Kurbanı sağ salim geri getirmek için gerekli her şey yapılacak.
Vida ecológica. Salva a la Tierra.
Yaşasın çevrecilik, dünyayı kurtarın.
Salva a la princesa, termina el juego.
Prensesi kurtar, oyunu bitir.
" Salva mi corazón.
" Yüreğimi göklere çıkar.
Salva mi corazón.
Yüreğimi göklere çıkar. "
Salva mi transformación. "
"Tahavvülümü selamla."
Salva a Kate. Salva a Kate. Kate en peligro ahora
KATE'İ KURTAR KATE TEHLİKE ACİL
Salva a Kate
KATE'İ KURTAR
Jackson. Cueste lo que cueste, salva a Philip aguanta Damelo aca
Gel şöyle.
PECADORES BIENVENIDOS JESÚS TE SALVA Fui a la casa de amigo.
Arkadaşımın evine gitmiştim.