Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Scouts
Scouts Çeviri Türkçe
518 parallel translation
¿ También aprendió eso con las Scouts?
O tokat numarasını da dergilerden mi öğrendin?
Atravieso lugares con los Boy Scouts.
Ben geçerim... Oglan Izciler.
Recuerdo muy bien cuando ibas con los Scouts. Le dije a Mrs.
İzci grubuna katıldığın o zamanları iyi hatırlıyorum.
¡ Os cambiaría por un par de Girl Scouts!
İyi bir izci kız bile ikinizin de pabucunu dama atar.
Primero lo sacas del club de scouts y luego...
Once onu Highcliff Cub Scouts'dan çıkart ve sonra da...
Haría falta más que todo la fuerza policial de París. Haría falta el cuerpo de bomberos, el ministerio de sanidad y posiblemente a los Boy Scouts.
Bunun için bütün Paris polisi..... itfaiye ekipleri, sağlık ekipleri..... hatta izciler bile gerekebilir.
Bueno, fueron los Scouts.
Yavrukurtlar hariç.
Decídles a vuestros hijos scouts que vayan con Billy Osgood a recoger carbón.
Çocuklarınıza söyleyin, kömür toplanması için yavrukurtlar Billy'ye yardım etsinler.
¿ Por qué? ¿ Te vas de maniobras con los boy-scouts?
İzci dostlarınla manevra mı yapacaksınız?
Derrotamos a la máquina de guerra más grande desde Alejandro Magno y ahora los boy scouts toman el mando.
Büyük İskender'den sonra gelmiş geçmiş en büyük savaşçıyı yendik. Ama şimdi yönetimi izciler aldı.
Se encuentra allí con su grupo de los Boy Scouts.
İzci gençlerle buluşacaktı da.
¿ Es monitor de un grupo de Scouts?
İzci grubu mu var?
Nos hemos encontrado en una reunión jóvenes scouts.
Sizinle bir veda partisinde tanışmıştık.
Quiero estar donde se vive de verdad y no con esos evasivos Boy Scouts bienhechores y su café caliente y sus pies fríos.
İnsanların bulunduğu bir yerde yaşamak istiyorum. Senin o samimiyetsiz, kendini beğenmiş iyilik meleği izci arkadaşlarının hiçbirini istemiyorum. ... kahveleri de korkuları da onların olsun.
Sois unos boy scouts.
Siz sadece yavrukurtlarsınız.
Lo aprendí en los boy scouts.
İzci oymağındayken öğrenmiştim.
Iba a por la número 20 cuando el Gobierno abolió los boy scouts y en su lugar me envió a las juventudes hitlerianas.
Hükümet izciliği lağvedip beni Hitler Gençleri'ne gönderdiğinde 20. madalyamı almak üzereydim.
Eso descarta a los boy scouts.
Demek ki, izci değil.
Vives con un par de boy-scouts.
Bunlarla birlikte yaşıyorsun. Bir çift izciyle!
Voy como los boy scouts, siempre preparado.
Her zaman hazırlıklıyımdır.
- ¿ Nunca fuiste a los Boy Scouts?
- İzci çocuk olmadın mı sen?
Lo aprendí en los Boy Scouts.
Bunu izci kampında öğrenmiştim.
Los Alces, los Masones, los Boy Scouts y sus venias.
Hayırseverler, Masonlar, izciler. Selam dur.
Empecé cuando estaba en "Boy Scouts,"
İzci kampındayken başladım.
Era monitor en un campamento de boy-scouts.
Bir izci kampında rehberdim.
Si supieran las niñas scouts lo que voy a hacerte...
O küçük izciler sana yapacağım şeyleri bir bilseler.
Los scouts, Pawnees y los soldados acabaron con todo.
Pawneeler herkesi öldürüyordu.
Vas a los Boy Scouts. Donald...
İzci takımındasın değil mi Donald?
Yo fui a los boy scouts.
Ben izci takımındaydım.
- ¡ Los scouts siempre están...! - ¡ Preparados!
- Yaşasın izciler!
¿ Cree que es una reunión de boy scouts?
- Siz kendinizi yetkili mi sanıyorsunuz? - Gidin başımdan.
El servicio de correos, que fue dirigido por los Scouts, era el único medio de comunicación entre los diversos distritos de Varsovia, que fueron completamente aislados oft por el fuego enemigo.
Haberleşmeyi izciler sağlıyordu. Düşman ateşi nedeniyle birbiriyle bağlantısı tamamen kesilmiş mahalleler arasında irtibatı sağlıyorlardı.
Los Scouts, para obtener de un distrito a otro, tenido a veces que pasar por las alcantarillas, o bajo el fuego enemigo.
Bir bölgeden diğerine bazen kanalizasyon kanallarını kullanarak bazen de ateş altında geçiyorlardı.
Podría tener un batallón de boy scouts en pelotas... por la tarde y ni pestañearía.
Gündüz gözü eve çıplak izcileri doldursam... kılı bile kıpırdamaz.
Polly me ha pedido que le diga que hay un grupo... de boy scouts en Avril Bay disputando un concurso de natación.
Polly'den bir mesaj getirdim. Avril Bay'den bir grup izci, bir millik yüzme yarışı yapacakmış.
Esto no es una excursión de boy scouts.
Bu izci kampı değil.
¿ veis ahora por qué me echaron de los Boy Scouts?
Artık izcilikten neden atıldığımı anlayabilirsiniz.
No desempaqué, casi atropello a tres boy scouts y un rufián en el camino, y no le mostré el CV a nadie. Podría ser portera.
Daha bavullarımı açmadım, buraya kadar üç izci çocuğa ve bir pezevenge rüşvet verdim, kimseye CV'mi göstermedim, hademelik bile yapabilirim.
Pero nuestros scouts han localizado cada vez más señales del camino tomado por nuestros ancestros, la 1 3era. tribu.
Ama öncülerimiz, 13. nesil atalarımıza ait çoğalan işaretler saptadılar.
Llamad a los boy scouts, a los marines.
İzcileri, denizcileri toplayın.
No quiero que nunca más vuelvas... a menos que vendas galletas de los boy scouts.
Buraya yine gelmeni istemiyorum... kız izci kurabiyeleri satmadıkça, tamam?
De los Boy Scouts, de las Girl Scouts, galletas de avena, dulces... lo que quiera.
kız izci kurabiyeleri, erkek izci kurabiyeleri yulaf ezmeli kurabiye, şekerli kurabiye... ne istiyorsan.
- Pertenezco a los Boy Scouts.
Ben Amerikan izcilerindenim.
Seguramente perteneció a las Girl Scouts pre-guerra.
Savaş-öncesi Kız İzcilere üye olmuş olmalısın.
Decía que los Cub Scouts de Houston eran los mejores.
Houston'daki Yavrukurtların en iyisi olduğunu söyledi.
Nunca fuimos scouts. Nuestra madre era demasiado perezosa para saberlo.
Biz hiç izci olmadık, annemiz bizi göndermeyecek kadar tembeldi.
Oye, conozco el juramento de los boy scouts.
İzci yeminini bilirim.
Yo no tengo miedo de usted, o de sus Scouts!
Senden ve palyaçolarından korkmuyorum!
No estamos reclutando para los Boy Scouts.
Biz izci çocukları askere almıyoruz.
Se nos acabaron los manuales del ejército, sólo nos quedan manuales de la marina. y unos cuantos manuales de Boy Scouts vegetarianos.
Ordu kılavuzumuz olmadan kaçtık ve elimizde sadece bahriye kılavuzu kaldı ve biraz vejetaryen izci kılavuzu.
¿ Son boy scouts?
Nesin sen, izci mi?