Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Sert
Sert Çeviri Türkçe
19,818 parallel translation
El mío está un poco duro.
Benimki biraz sert.
Pero, la agencia dijo que eras lo suficientemente duro.
Ama ajans senin sert bir adam olduğunu söyledi.
¿ Así que sois unos tipos duros a los que os gusta pegar a la gente?
Siz sert çocuklar insanları dövmeyi seviyorsunuz, öyle mi?
No me pareció un pistolero.
Hiç sert çocuk havaları yok.
Mira, en Quantico los protocolos serán líneas sólidas.
Bak, Quantico'da sert protokoller uygulanıyor olabilir.
¿ Te jalé mucho el cabello cuando estaba detrás de ti?
Arkana geçince saçını çok mu sert çektim?
Siempre tuviste esa vena mezquina.
Her zaman sert bir mizaca sahiptin.
Por cierto, buen maniobra de chun kuk do.
Bu arada, senin Chun Kuk Do hareketlerin çok sert.
- Me golpeaste muy fuerte.
Gerçekten çok sert vurdun bana.
Algunos judíos se convirtieron en agresores.
Bazı sert Yahudiler sokaklarda işe yaptı.
Uh, Ted dice que un apretón de manos firme muestra carácter fuerte.
Ted, sert bir el sıkışma güçlü karakter yansıtır diyor.
Has criticado abiertamente a los lobistas en el pasado.
Geçmişte lobicilere sert eleştirilerde bulundun.
Permítanme recordarles, agentes Mulder y Scully que la divulgación de cualquier material clasificado tanto interna como públicamente será castigada duramente.
Ajan Mulder ve Scully, size şunu hatırlatayım. Gizli belgelerin büro içi ya da dışında paylaşılması sert bir karşılık bulacaktır.
Mulder, ese auto la golpeó con tanta fuerza, que una mujer adulta con el beneficio de una estructura esquelética madura no fue capaz de sobrevivir al impacto.
Mulder, araba o kadar sert çarpmış ki gelişmiş iskelet yapısına sahip yetişkin bir kadın sağ kalmamış.
Lo retenemos un tiempo, lo asustamos, le metemos caña, que sufra un poco.
Onu biraz orada tutar, azıcık hırpalarız, belki biraz sert girer, canını yakarız.
Más duro.
Daha sert, daha sert, daha sert. - Siktir!
El riesgo habría sido intentar que resultara... y trabajar duro para que resultara.
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır. Patrick, risk işe yaraması için denemek olurdu. Risk, işe yaraması için sert kılıfın içine koymakla olurdu.
Y no sé de qué hablas, pero no fui un cobarde.
Sert kılıftan kastın ne bilmiyorum ama korkak olduğumu hiç düşünmüyorum.
Y duele más, cuando hay alguien más involucrado...
Ve üçüncü bir kişi daha katıldığında, aşk daha da sert vurur...
Qué putos cabronazos, ¿ os creéis muy duros, eh, pendejos?
Siz iki gerzek kendinizi sert mi sanıyorsunuz lan?
¡ Qué putada!
Sert pislik.
Nunca tuvo estómago para los "negocios duros", pero un puto mago en lo que a blanquear dinero se refiere.
Hiçbir zaman sert işlere bulaşacak cesareti olmadı... Ama kara para aklamada bir sihirbaz.
- Podría ser un poco áspero.
- Biraz sert olabiliyordu.
Yo si. Le dije que le gusta a la intemperie.
Anlattım, sert seksten hoşlandığını söyledim.
Deberás hacerlo más fuerte.
Bundan daha sert vurmalısın.
Le atravesó la piel al empujarla fuerte.
Sert bir şekilde derisini deldi geçti.
Jugarán duro hasta que se aburran, que será inmediatamente.
Cece'nin imzalaması hoşuna gidecektir. İkisi de sıkılana kadar sert oynayacaktır.
Un compañero de popa, aunque por lo general representó justo.
Sert bir ahbaptır, ancak adilliğiyle tanınır.
bebida de Demelza.
Demelza'nın sert içkisi.
Sí, y ahora sabe defenderse, así que...
Evet, artık sert biri de oldu, yani...
En Wall Street te verán como un tipo duro.
Wall Street'e karşı sert görüneceksin.
Más duro.
Daha sert.
¡ Duro, competente, incansable y justo!
Sert, becerikli, yorulmaz ve adil!
Recuerda hacerte el duro allí.
Unutma, orada çok sert görün.
No soy tan duro como tú, pero por mi chica soy todo corazón.
Ben sert değilim ama iş sevgilime gelince sırf yürek olurum.
Una banda de payasos parecen rudos creen ser con cabezas de waffle en el concurso de cabezones tú sales primero.
Soytarı kılıklı salakları Waffle kafanla kendini sert sanıyorsun İş kubbelere gelince, Yarışı kazanıyorsun
Pero tensas demasiado la correa.
Ama yaklaşımın çok sert, dostum.
Anuncios de tormentas fuertes vientos de 80 kilómetros por hora y relámpagos.
Sert fırtına uyarıları, saatte 80 kilometre hızda rüzgar ve yıldırım.
Solo necesitabas trato duro.
İyiliğin için sana sert çıktım.
Por suerte tienes la cabeza dura.
Şansına sert bir kafan var.
¡ Saca fuerte!
Sert vur!
Me podrá golpear mucho más fuerte si nos desatan.
Bizi indirirseniz bana ne kadar sert vurur, bir düşünün.
No hace falta que sea tan duro, pero...
O kadar sert vurmana gerek yok ama...
Quince hombres, irlandeses rudos.
On beş adam sert İrlandalı.
¿ Para qué necesitan semis un par de tipos rudos como ustedes?
Sizin gibi sert çocuklar neden yarı otomatiklere ihtiyaç duysun?
Vamos. Puedes hacerlo más fuerte que eso, en serio.
Bundan daha sert olabilirsin, gerçekten.
Tiene muy buen cuerpo y es muy mineral.
Çok sert ve mineralli. Seversin.
Más fuerte.
Daha sert.
Recién llegado. Tiene pinta de duro.
Yeni gelen... sert birine benziyor.
¿ Eso es todo?
Daha sert!
Eso es demasiado "hard-core".
Çok sert o.