Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Seti
Seti Çeviri Türkçe
1,651 parallel translation
Y con toda razón, en la mente de muchos astrónomos prominentes.
Önde gelen astronomlar da bu konuda SETI ile hemfikir.
Así que no podemos decir, bueno, SETI no ha encontrado nada hasta ahora así que es obvio que no hay otras civilizaciones inteligentes allá.
"SETI şimdiye kadar hiçbirşey bulamadı, dolayısıyla uzaylı bir medeniyetin olmadığı çok açık."
Con tantas posibilidades, cómo los astrónomos de SETI determinan exactamente dónde centrar sus telescopios y sus esfuerzos.
Dinlenebilecek o kadar çok yer varken, SETI astronomları, teleskoplarını ve emeklerini hangi noktaya odaklamaları gerektiğine nasıl karar veriyor?
¿ Y qué pasaría si un día un radiotelescopio de SETI recogiera una señal que pareciera ser una transmisión de origen alienígena?
Günün birinde, SETI'nin radyoteleskoplarından biri uzaylılara aitmiş gibi görünen bir mesaj yakalarsa ne olur peki?
¡ No puedes irte del set!
Seti terk edemezsin!
Voy a buscar unas pinzas.
Gidip bir cerrah aletleri seti getireyim.
Mañana el Gobierno Iraní se va a reunir con un hombre de negocios en Londres para comprar un juego de detonadores nucleares que le dará a Irán plena capacidad nuclear.
Yarın sabah İran Hükümeti, İran'a tam nükleer kapasite sağlayacak bir nükleer tetikleyici seti satın almak üzere bir iş adamıyla buluşacak.
Economizaba ahorraba, cortaba hasta el ultimo césped del vecindario para tener en mis manos polvo para estornudar o una flota de combate de 100 piezas, y entonces voy al buzón del correo.
Cimrilik yapıp, para biriktirdim komşularımızın çimlerini biçtim. Bütün hepsi hapşırtan tuz ve 100 parça asker seti içindi.
Vi un kit de pistola de agua.
Çok güzel su tabancası seti gördüm.
Esta mañana el Gobierno iraní se va a reunir con un empresario en Londres para comprar unos detonadores que le darán a Irán plena capacidad nuclear.
İran Hükümeti, onlara tam nükleer kapasite sağlayacak bir nükleer tetik seti satın almak üzere Londra'da bir iş adamıyla buluşacak.
Y cortadora...
Doğrama seti.
Si lo enviaron a recoger los planos falsos, debe ser el que lleve los auténticos.
Ayrıntılı planları alması için gönderildiyse,... gerçek seti teminde de ön sırada olmalı.
Acepté mantener a Ana en un piso franco hasta que tengamos los circuitos, y así Bakhshi nunca sabría que ella nos dijo lo de los circuitos auténticos.
Devre kartlarını elde edene kadar Ana'yı güvenli evde tutmayı kabul ettim. Bu şekilde, Bakhshi karısının bize gerçek seti söylediğini asla öğrenmeyecek.
Es una baraja de póquer.
- Poker seti. - Oh!
Trabajaba por libre. Organizando eventos y en estudios de cine.
Yazarlık falan organizasyon, film seti gibi işler yaptım.
No, no es una colección grabada de balas de goma.
Hayır, oymalı plastik mermi seti değil.
Así que concentro toda mi fuerza y hago esa serie, y entonces dice... "Hazme otra serie más."
Bu yüzden tüm gücümü toparlayıp bir seti tamamlıyorum ve sonra diyor ki "Bir set daha yap."
Así que hago esa serie y me dice... "Hazme otra serie mas."
Bu şekilde bu seti bitiriyorum ve sonra "Bir set daha yap." diyor.
Para mi cumpleaños 11 tenía que tener un juego de química.
11. doğum günümde bana bir kimya deney seti hediye etmelilerdi.
Vamos a usar un sistema de karaoke.
Bırakın sadece karaoke seti kullanalım.
Hola, pito pequeño, ¿ vamos a jugar golf?
- Hey dallama bana golf seti getir misin?
- Busco el kit. Fleury, háblele.
- Ben seti alıyorum.
- Terminales de cámaras listas.
- Hareketli kamera seti.
Despejen el set.
Seti boşaltın.
- Tiene un kit de costuras?
Dikiş nakış seti var mı?
Este es el escenario de captura de movimiento para los diseñadores de juegos.
Bu oyun yapımcıları için yapılmış Bir film seti.
Will los sacaba de las cajas de estéreos viejos, pero estoy seguro de que usted los comprará.
Eskiden bunları eski müzik seti kutularında kullanırdık ama biraz almak isteyeceğinizden eminim.
Arlen robó una caja de herramientas de mi papá que tenía un juego de retenes de los 50's.
Arlen, babamdan kalma alet kutumu çaldı. İçinde 50'lerden kalma takılıp çıkarılan bir de kilit seti vardı.
Lucy quiere una batería de cocina.
Lucy aşçıIık seti istemiş.
¿ éstos Son los famosos " "Centurias" "?
Bunlar * C-Stands ışık seti mi?
Colocan los árboles en la represa y la llaman la represa de Navidad.
Sonra bütün ağaçları sete yamarlar ve sete Yılbaşı seti adını verirler.
Y durante todo el día de Navidad, la gente del pueblo construye la represa más grande y fuerte que los castores jamás vieron.
Ve yılbaşında, kasaba insanları kunduzların görebileceği en güçlü seti yaparlar.
Y deberías tener una caja de primeros auxilios.
İlk yardım seti edinsen iyi olur.
Hay champú gratis y un kit de costura.
Burada şampuan ve dikiş seti var!
¿ Qué son sales de baño? Escuela Primera Noble.
Banyo seti de ne?
Los auriculares transmiten audio y video a la sala de montaje.
Kulaklık seti, ses ve görüntüleri montaj odasına iletiyor.
¿ La colección de Clapton que tanto quería?
Bu hani şu beklediğim Clapton boks seti mi?
Así que puse una bateria en mi cuarto
Bu yüzden odama bateri seti koydum.
Todo está en su habitación, cosas de afeitarse.
Çantası hâlâ odasında, traş seti falan, herşey içinde.
¿ Estamos empatados?
Maç seti mi oynayacağız?
Tú ganaste el primero 6-0.
Ama sen ilk seti 6-0 kazandın.
Estamos lejos de estar empatados.
Yani maç seti oynamaktan çok uzağız.
Tú ganaste el primer set 6-0.
İlk seti 6-0'la sen kazandın.
Pues, ahora estamos empatados.
Şimdi maç seti oldu.
¿ Pero quién ganará el tercer set?
Üçüncü seti kim kazanacak?
Hizo este situado en la Primera Guerra Mundial.
Bu seti Birinci Dünya Savaşında yapmış.
Me uni al circo porque Porque estaba asustada de pasar el resto de mi vida como parte de un set identico.
Sirke katıldım çünkü hayatımın geri kalanını bir benzerler seti parçası olarak geçirmekten korktum.
Lo que los escritores escriben, los constructores lo construyen.
Senaristler yazar, işçiler seti kurar.
Bueno, mi papá me compró el mejor regalo : un kit para pulir rocas - - pero mi abuela ya me lo había regalado, a ella le gusta mucho la Navidad.
Babam bana harika bir hediye aldı. Taş parlatma seti. Ama bunu zaten Noel'i çok seven büyükannemden aldım.
Pero el instituto SETI avanza con fe.
SETI programı yine de sadık bir şekilde çalışmaya devam ediyor.
También trabajo para el SETI.
Ayrıca S.E.T.I.'de çalışıyorum.