Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Sim
Sim Çeviri Türkçe
882 parallel translation
SIM, Servicio de Inteligencia Militar.
AGS, Askeri Gizli Servis.
¿ Te sirvo una, Sim?
Sana içki koyayım mı, Simmie?
Muy sim...
Çok bas...
Hágase en la cima y espere la señal de Sims.
Zirvesine çık ve Sim'den gelecek işareti bekle.
Yo iré hasta allá para asegurarme de Sims y Mizzell.
Sim ve Mİzzell'in işaretlerinden emin olmak için oraya gideceğim.
- Ayudadme con el equipo. - Sim.
Bu gereçler için biraz yardımcı olun.
- Afloja un poco. - Sim.
Halatı biraz gevşet.
Tú tampoco, Sim.
Sen de, Sim.
¡ Sim!
Sim!
- calla, Sim.
- Sessiz ol, Sim.
Sim salabim Chisgarabís Un, dos, tres Tararí que te vi
Bu sefer yaptığım büyü tutusun, herşey isteğim gibi olsun bir iki üç deyince bulutlar çoşsun annem geldiği yere uçsun.
- Sim.
- Evet.
- Sim, pode.
- Tabi yaparsın.
Sim salabim.
Sim salabim.
Sí.
- Sim orada çalışıyor.
Sim Carstairs.
Sim Carstairs hizmetinizde.
"Abrió el 6to sello y hubo un gran terremoto."
"Altıncı mühür açıIdığında öylece baktım. Güneş sim siyah karardı."
SIM Muy lindo.
Çok güzel.
Sim... ¿ Sí? ... ¿ Es el Instituto Meteorológico?
Meteoroloji Enstitüsü, değil mi?
En la última temporada fue empolvador en el Tilt-O-Whirl.
Evet, geçen sezon palyaço çarkına sim dökücülük yaptı.
¡ Bueno, a veces en Navidad comen espumillón y cagan un mojón brillante!
Ya da bazen yılbaşında biraz sim yiyip parıltılı bir bok çıkarırlar.
- Les he dicho que no podían hacerlo...
- Onlara, yapamazsınız dedim ama biz SIM'deniz.
Pero son del SIM y según ellos pueden hacer lo que quieran.
İstediğimizi yaparız dediler.
- Qué es el SIM?
- SIM de ne demek oluyor?
SIM.
SIM.
Malditos canallas.
Lanet olasıca SIM.
Jefe del SIM.
SIM'in başı.
Supongo que a estas alturas no tratará de burlarse del SIM.
Umurunda olmalı çünkü baban, tırnaklarına manikür yaptırmıyordu. Benimki de öyle.
Menocal trabaja para el SIM y para tí, no?
Menocal hem SIM, hem senin adına çalışıyor. Öyle değil mi?
No solo es decoración.
Sim. Sadece süslemek için değildir.
Hace 36 años, una mujer dio a luz a un hombre llamado Homero J. Sim...
36 yıl önce, bir kadın, bir erkek çocuk doğurdu, adını Homer J. Simp...
Me debes 50 mil y usas mi tarjeta de teléfono.
Adamın bana 50000 borcu var, bir de sim kartımı hacılıyor.
- Sim.
- Evet, evet.
¡ Es en el Sim City Ibaragi a las 14 : 00hs! ¿ Cómo han estado?
Öğleden sonra 2'de Ibaragi Sim City'de.
- Mi oficina se dedicaba al porno.
Ofiısim sadece porno fiılmler için.
Sr. Sim, mi nombre es Dana Scully.
Bay Sim. Adım Dana Scully.
¿ Qué puedo hacer por usted en esta nefasta hora? Me gustaría ver todo lo que tiene sobre el caso de Roberta Sim.
Roberta Sim davasında elinizde ne varsa görmek istiyorum.
¿ El caso de Roberta Sim?
Roberta Sim davası mı?
Está excavando los cimientos de ladrillo del Templo de Naran-Sin, construido 3200 años antes.
3200 yıl önce yapılan Naram-Sim tapınağının temelinden bir tuğlayı kazıda bulur.
- O quizás con una cuña.
- Ya da bir şim atmak.
No, no. Ahora no, querida. Ahora no.
- Hayır, hayır, hayır, hayır şim... şimdi olmaz, sevgilim, şimdi olmaz, lütfen.
- "Shim sham".
- Şim-Şem.
- Es lo que hago.
- ışim bu.
Arena sobre el escenario para la danza shim-sham de la arena.
Şim şem dansı için sahneye biraz kum.
Éste es el shim-sham de Etiopía.
İşte Etiyopya şim şem dansı.
Y ahora, sólo porque cante, sólo porque alguien cree que quizás tengo algo de talento, ¿ de repente valgo la pena?
Ve şim, sadece şarkı söylediğim için, sadece biri belki yetenekli olduğumu düşünüyor diye, birden bir değerli mi oldun?
Ahora vaya a Romano.
Şim di git Romano'ya.
Finalmente el SIM lo ha cazado.
SIM, nihayet onu buldu.
Quiero decir, lo recuerdo ahora.
Yani... Şim... Şimdi hatırlamaya başladım.
"decorarán mi árbol."
Sim iplikler olmayacak,..
Ella es la Sra. Roberta Sim.
Bu, Bayan Roberta Sim. 40 yaşında.