Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Snap
Snap Çeviri Türkçe
155 parallel translation
Encuentras la diversión y... ¡ Snap!
Onu bulmak size kalmış.
Sip, snap, mueca, guiño, codazo.
- Evet. Çık çık. Tak tak.
Vamos a vigilarnos por si aparecen señales de SNAP.
Y.B.S.S için birbirimizi kontrol edelim.
- Snap.
- Pişti!
- ¿ Pueden moverse más rápido, señores? - De acuerdo, capitán.
İçine biraz da snap koyabilir misiniz?
Me muero de hambre. ¿ Quieres un perrito?
Açlıktan ölüyorum. Bir Snap Dog satıcısı var şurada.
¿ Dinero para un perrito?
Param var. Snap Dog nedir bilmiyorum.
Tu compras los perritos, y yo pillo un sitio junto a un árbol.
Ben sana... Sen Snap Dog alacaksın. Şurada bir ağaç altına bağdaş kurar otururuz.
Claramente oí : "¡ Snap, crackle, que le den!"
Kesinlikle şunu duydum çıt çıt, çat çat, sikeyim onu.
Faltan veinte mil, Snap.
20 bin eksik Snap.
Y cuando coinciden y es la misma carta tú dices "Dale" y la tomas.
Ve kartlar eşleştiği zaman... İkisi de aynı kartsa sen "Snap" diyor sun ve kartını ben alıyorum.
"Snap, Crackle, pop"?
"Patlatmak, çatırdatmak, şaklatmak"?
¿ Cuenta de snap?
Topu kaçta atayım?
No, le voy a quitar los boletos a un tontarrón ¿ Sabes lo que te digo?
Hayır, teşekkürler. Nee, bedankt. Ik ga er iemand voor in elkaar slaan, snap je?
No, porque no se puede jugar a "Pokémon Snap" en la PlayStation.
Hayır, Rubes. PlayStation'da "Pokémon" oynanmıyor.
- Aquí va el lanzamiento.
- İşte snap. Şut.
Herramientas Snap-on. Elevadores nuevos.
Krikolar bile yeni.
Ciudad Fotográfica.
Snap-shot şehri.
Sacudiendo el culo. Snap, crac, pop!
Oyna, salla, çalkala!
- Esto va por Snap.
İşte buna içilir.
- Por Snap.
İçelim.
"Snap", "crackle", "pop".
Çat, pat, küt.
Snap.
Ani oldu.
Snap, snappy, snap-ah!
Bağır, bağırılası, bağırış!
Snap.
Bağır.
Sí, es como el pelo de Crackle, el de los Krispies.
Çizgi film karakteri gibi. - Evet, Snap'in saçı gibi.
- ¿ Cuál es Crackle?
Snap, Crackle and Pop'taki.
Oh, snap.
Oh, hasstir.
Así que "snap" es "chasquido"...
"Kahretsin", "chasquido" imiş.
Oh, es un snap directo a Williams.
Oh, pas doğrudan Williams'a gitti.
Sí, cogiste el snap.
Pası aldı.
Saracen coje el snap.
Saracen topu alıyor.
Aquí está el snap. ¡ El tiro de Brant... oh!
Vuruş geliyor...
Aquí está el snap.
İşte aldı.
- Balón en juego.
- İşte snap oldu.
Hacen el snap, se va para atras.
İşte top elinde, geriye doğru gitti.
- Tienes que escuchar el conteo del snap.
- Sinyalleri iyi dinle.
Presta atención al conteo del snap.
Sinyallere dikkatini ver.
McNolte coge el balón. he aquí el snap. y hace una finta, pasando lateralmente a su derecha.
McNaulty topa geliyor... Ani bir hareket, el pasında bir hile, sağa doğru yumuşak bir pas.
Aquí está el snap. Mira a la izquierda, tiene un compañero en el centro.
Top geldi, sola doğru baktı tam ortada adamı var.
Aquí está el snap.
Ve artık çok geç.
J.D. McCoy coge la snap, retrocede... tiene un pájaro a la vista, dispara...
J.D. McCoy topu alıyor, geriye çekildi kalabalıkta bir kuş buldu, pası gönderdi...
Snap, muy bueno Vici!
Süper laftı Vici!
Heroes Volumen 4 "Fugitives" Episodio 3x20 "Cold Snap"
InDivX Altyazı Takımı a l t y a z i @ i n d i v x. n e t
¡ Dale!
Snap.
Snap.
Snap.
- ¿ Café ou schnaps, capitán?
- Kahve mi, şnap mı Yüzbaşı?
Pásame un snap.
Bana snap ver.
Saracen toma el snap y retrocede para Riggins.
Saracen topu aldı.
Aquí está el snap.
Vuruş geliyor.
McCoy hace el tiro, he aquí el snap.
McCoy ateşlemek üzere, ani bir hareket.