English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Soló

Soló Çeviri Türkçe

43 parallel translation
Bueno, no son ojos de verdad, Es soló tejido defectuoso.
Onlar gerçek göz değil, sadece özürlü doku.
Soló falta mamá para decir "callate, vas a herir mis sentimientos."
Sadece "Kapa çeneni, babanı kıracaksın." diyen annem eksik.
Ella sabría exactamente que ella estaba fallando.., ella soló falló...
Kadın ne kaçırdığını iyi biliyor olacak Yanı kaçırmamış olacak
Yo soló me refería al olor de la cena!
Ben yemek kokusundan bahsediyordum.
Soló simlua que estas dormida.
Uyuyormuş gibi yap.
Nadie sabe que es escritor, soló creen que son escritores.
Kimse yazar olduğunun farkına varmaz. Sadece yazar olduklarını sanırlar.
Soló la giras sobre la cabeza.
Sadece şapkayı çeviriyorsun.
Soló tienes que hacer la pregunta correcta.
Sadece doğru soruyu sormak lazım.
Miré la serie de televisión también no te emociones no te estoy pidiendo que mates a tu hijo soló quiero sus manos
Ben de TV. dizisini izlemiştim. Telaşlanma. Senden oğlunu öldürmeni istemiyorum.
Podría soló señalarlo? Absolutamente.
- Elimle göstersem olmaz mı?
El estudio no causa dolor. Soló lleva veinte minutos.
Ve sadece 20 dakika sürüyor.
- Soló hazlo, Nick.
- Sadece yap, Nick.
Soló no seas como un nativo conmigo, ¿ Vale?
Bana yapmada.
Soló los farmacéuticos tienen permitido vender píldoras, cariño.
Tatlım, sadece eczanelerin ilaç satma izni var.
Soló la peor persona posible que me podría tener topado.
Karşılaşmayı en son isteyeceğim insanlardan biri.
Ahora soló es un trabajo de primavera.
Şimdilik sadece ilkbahar işini yaptım.
Yo estaba... soló...
Gidiyordum.
Como sea, vamos a estar viéndonos por allí a menudo, así que soló pensé en pasarme a decir hola.
Birbirimizi etrafta sık sık göreceğiz,.. ... bu yüzden ben de uğrayıp kendimi tanıtayım dedim.
Somos soló sombras, en comparación a su perfección inhumana.
Onun insani olmayan mükemmelliğinin yanında hepimiz yetersiz kalıyoruz.
Se que soló hace media hora que se han ido, pero toda esta historia me da escalofríos.
17 : 28 Daha gideli yarım saat olduğunu biliyorum, ama tüm bu durum beni ürkütüyor.
Y soló miré si tenía mensajes, no había nada de Elliot.
Mesajlarımı şimdi kontrol ettim Elliot'tan bir ses çıkmadı.
Soló entré para averiguar lo que pudiera de O'Brien, eso es todo.
O'Brien'a ne olduğunu bulmak için girmiştim bu kadar.
Soló pasaba.
Geçiyordum.
Soló no me siento bien.
Sadece bir kırgınlık var üstümde.
Sin embargo, él era un médico, tú soló eres una enfermera.
Ne de olsa o bir doktordu, sen ise sadece bir hemşire.
Soló trato de...
Sadece...
¿ Soló vas a dejar a Zoe aquí con la Señora Muerte en Dawn Swallow Your Soul?
Zoe'yi orada Bayan Ölümlü Ruh Yutan'la beraber mi bırakacaksın.
Soló me quedan mis últimas tres Tums
Sadece 3 hap kaldı.
hasta el momento soló entrometidos.
Sadece lavuklar var. *
Próximo Episodio ¿ Soló esta fingiendo para engañarme?
Benimle sadece düşürmece mi oynuyordun?
- Soló Xander.
- Sadece Xander.
No conseguiré un arma soló para protegerte a ti y a mi.
Seni yada kendimi korumak için silah almayacağım.
Soló estas sentado por ahí el último par de días
Son birkaç gündür yan gelip yatıyorsun.
Soló escuchen esto.
Sadece şunları dinleyin :
Esperemos que todo el mundo soló empaque y se vaya.
Umarım herkes çantasını toplayıp gider.
Corre el rumor de que, él soló busca una cosa... su última inspiración.
Dedikodulara göre o sadece tek bir şeyi arıyor son ilham kaynağını.
No, es soló pueden ser... un poco vehementes.
Ondan değil, bazen biraz aşırıya kaçabiliyorlar.
Había una antigua profecía... sobre un estilo de kung-fu tan poderoso que tan soló un hombre podía dominarlo.
Eski bir kehanet vardı. Kung Fu'nun öylesine güçlü bir şekli çıkacaktı ki yalnızca bir adam bu sanatta ustalaşacaktı.
Soló las personas con bajo coeficiente intelectual se casan.
Sadece düşük zekası olanlar evlenir.
Soló vuelve con ella.
Sadece ona geri dön.
Estaba dando paseo por ahi, si no te importa... soló conducía un poco.
- Sakıncası yoksa, sana bir gezinti yaparım... Biraz ileri gidiyorlar.
Fue soló por la curiosidad
Sırf merakım yüzünden.
Y soló tendremos acción.
Onun bütün hatıraları burada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]