Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Suki
Suki Çeviri Türkçe
262 parallel translation
- También.
Suki de.
Y Suki. - ¡ Bien!
Yihu, yaşasın!
" Suki yaki, sake caliente Sue
" Suki yaki hot saki Sue
" Suki yaki, sake caliente Sue Tú me lo das, yo te lo doy
" Suki yaki hot saki Sue Sen bana saki söyle, ben de sana saki söyleyeyim
"Suki yaki, sake caliente Sue"
"Suki yaki hot saki Sue"
A las 10 : 45, la mañana del 11 de junio... Jennifer Downing fue secuestrada en la habitación número 3 de "Suki's", 1225 Paseo Rodeo.
11 Haziran sabahı 10.45'te Jennifer Downing'in Suki's'te 3. odadan kaçırıldığı anlaşıldı.
- Suki suki ¿ colecto?
Emerim, yalarım, beş dolar.
Coronel Suki
ALBAY SUKI
Suki, estás al cargo de los esclavos, verdad?
Suki, kölelerin etkisindesin değil mi?
Suki Yamaguchi.
Suki Yamaguchi.
Suki, suki.
Suki, suki
Marina y la Pequeña Suki están discutiendo a la vieja usanza
Marina ve Küçük Suki eski moda bir kavganın içindeler.
Le dijo a Marina que la amaba Y a la semana siguiente andaba paseando con la Pequeña Suki
Marina'ya onu sevdiğini söyledi ve bir sonraki hafta Küçük Suki ile etrafta takılıyordu.
Eso fue culpa de Alec Que lo haga él
Alec çalışmıyor, Marina ve küçük Suki gittiler, çalışacak üç kişi eksik. - Bu Alec'in hatasıydı. Ona yaptır.
- ¿ Qué tal, Suki?
- Selam, Suki.
Maldición, Suki. ¿ Cuándo me apretarás el embrague?
Vitesimi ne zaman kullanacaksın Suki?
Bala y Suki pulverizaron el puente... y yo tendré que empezar a cobrarles para ver esto.
Bullitt ve Suki köprüyü geçti. Bir dahakine seyircilere bilet keseceğim.
- ¿ Qué tal, Suki? - ¿ Qué tal, muñeco?
Nasıl gidiyor, Suki?
Es que... ¡ Suki es increíble!
Suki inanılmaz.
No, pero si alguien te pregunta, eres Suki.
Hayır, ama birisi soracak olursa, sen suki'sin
Suki Sánchez llegó de Estados Unidos.
Amerika'dan Suki Sanchez'i dinliyorsunuz.
"La pequeña Suki, 5 libras a la semana"
"Küçük Suki, haftada sadece 5 pound"
Suki Denali.
Suki Denali.
Entonces, ¿ cómo ha estado Suki?
Ahh, Suki ne alemde?
Ustedes chicos tuvieron un gran impacto en Suki.
Sizler Suki'yi epey etkilediniz,
Suki dijo que tenían vacantes en la cantina.
Suki kantinde bir iş olduğunu söyledi.
Sí, gracias, Suki.
Evet. Teşekkürler, Suki.
No estaba ni a la mitad, ¿ por qué hiciste eso, Suki?
Bağlantını kopardın, Suki. İşimiz bitmemişti daha. Neydi o?
Ascenso para Suki Macrae Cantrell.
Terfi eden... Suki Macrae Cantrell.
Me llamo Suki Macrae Cantrell nací el 199'89 en la República Independiente de Marruecos.
Adım Suki Macrae Cantrell. 199 / 89'da Bağımsız Fas Cumhuriyeti'nde doğdum.
Ese hombre estaba allí cuando encontramos a Suki Macrae Cantrell.
Suki Macrae Cantrell'i yakaladığımızda bu adam da oradaydı.
- Suki.
- Suki.
Suki es su segundo nombre pedestre.
Suki ise tuhaf ortanca adı.
Sí. Llévate a Flicker Fluffy Suki.
Elbette Flicker Fluffy Suki'yi alabilirsin.
Caballeros, lo que estoy a punto de decir agitará el mismo fundamento de cada mandato médico que en el que creen.
Beyler, dicem şuki... Karşımızda normal bir durum yok... tıbbın çözemeyeceği bir durum bu.
Raja, es cierto, pero tenemos encontrar otra solución ahora!
Raja, gerçek şuki şimdi biz yolumuza devam etmek zorundayız
Pero mi verdadero oficio no es el de taxista.
Aslında problem şuki Taksi şöförlüğü benim gerçek işim değil.
clavada es como,... ya sabes,...
Sorun şuki, biz "kestane çizmek" ne demek bilmiyoruz Kestane çizmek, yani... Hani varya...
El problema es que no tengo tiempo para juegos.
Problem şuki, oyun oynayacak vaktim yok.
De hecho, ninguno de ellos tienen oportunidad.
Gerçek şuki hiçbirinin şansı yok.
El punto es, que no te importó lo que era importante para mi
Önemli olan şuki benim için önemli olan hiçbir şeye değer vermiyorsun.
A los dos. Suki dice que a los dos.
Suki ikimizi de borçlu olduğunu söylüyor, tamam mı?
Bueno, el punto es que si dejamos que se lo que quieren...
Konu şuki, eğer onların ne yapmak istediklerine izin verirsek
Véase, la cosa es, es que ahora no la tengo... Y todavía la quiero.
Bak, olay şuki, şimdi ona sahip değilsin, ve ben hala onu istiyorum.
Gracias, señor. Y la verdad es si no había llegado limpias como ésta...
Ve gerçek şuki eğer bundan aklanamazsan...
El tema es que Booker sólo quiere ir para alante
Konu şuki Booke yoluna devam etmek istiyor.
Hey Suki.
Merhaba Suki.
Suki.
Suki. Suki!
¿ Suki?
Suki?
Lo que importa es que llevo semanas esperando un paquete que se ve justamente así.
Sorun şuki haftalardır bu paketi bekliyordum Ve şimdi şunu haline bir bak!
Soy médico, señora. Déjeme decirle, su comida apesta.
Gerçek şuki, yemeklerin berbat.