Sã Çeviri Türkçe

Pero yo sà ­.  ¿ Por quà © llorà ©?

Ama ben gözyaşı döktüm.

Don Corleone, le dejo ahora, porque sà © que està ¡ ocupado.

Don Corleone, ben artık gideyim. Çünkü sen meşgulsündür.

- Claro que sà ­.

- Harika! Elbette.

- Â ¿ SÃ ­?

- Öyle mi?

SÃ ­.

Evet.

Yo no sà © quà © hacer.

Ne yapacağımı bilemiyorum.

- SÃ ³ lo uso su nombre si es necesario.

- Adını gereksiz yere kullanmam.

Y le serà © aun mà ¡ s franco, para que vea que no soy un tipo insensible que sà ³ lo piensa en el dinero.

Seninle daha da açık konuşayım. Katı yürekli ve para delisi biri olmadığımı göstermek için.

SÃ ­, ya conozco la historia.

Evet, o hikayeyi duydum.

Muy rà ¡ pido con el cuchillo, pero sà ³ lo lo utiliza cuando tiene dificultades en los negocios.

Bıçakla arası çok iyiymiş. Ama sadece işinde sorun çıkınca kullanırmış.

No sà © la cifra.

Miktar bilmiyorum.

SÃ © que le irá ¡ muy bien y buena suerte.

Başaracağınızdan eminim. İyi şanslar.

- Lo sà ©.

- Biliyorum.

Sà © quià © n es usted.

Tanıyorum.

- Sà ­, estoy aquà ­.

- Evet, buradayım.

Sà ³ lo tú y à © l.

- Hayır. Haydi.

- SÃ ­.

- Evet.

Ya sà © que eres el cerebro de la familia.

Ailedeki ayılardan biri olmadığını biliyorum.

- SÃ ­.

- Olur.

No lo sà ©. Puede que tarde.

Herhalde geç gelirim.

- Sà ­, sà ­, sà ­.

- Olur, olur, olur.

- Sà ­, ya lo sà ©.

- Evet, biliyorum.

- Sà ­, seà ± or.

- Olurum, efendim.

- No lo sà ©.

- Bilmiyorum.

Sà © algo de ese capità ¡ n McCluskey, que le partià ³ la cara a Mike.

Mccluskey hakkında bazı şeyler öğrendim.

SÃ ³ lo negocio.

Tamamen iş.

- Sà ­, seà ± or.

- Ben biliyorum.

No quiero que salga sà ³ lo con la polla en las manos.

Yarağı elinde çıksın istemem.

Sà ­, un millà ³ n de veces.

Evet, milyon kere.

SÃ ­, avisá ©.

Evet, aradım.

Sà ­, mà ¡ tame.

Doğru, öldür beni.

No sà © lo que dice.

Bilmiyorum.

SÃ ­, Connie.

Evet, Connie.

Sà © hablar inglà © s...

İngilizce biliyorum...

Lunes, martes, jueves, mià © rcoles, viernes, domingo, sà ¡ bado.

Pazartesi, salı, perşembe, çarşamba, cuma, pazar, cumartesi.

No lo sà ©.

Bilemiyorum.

SÃ ­, Don Barzini.

Evet, Don Barzini.

 ¿ Cuà ¡ ndo me he negado? Sà ³ lo una vez.

Bir sefer hariç, uzlaşmayı ne zaman reddettim?

No sà © quà © le pasa.

Neyi olduğunu bilmiyorum, Johnny.

- SÃ ­, venga.

- Olur, sula.

SÃ ­, creo.

İnanıyorum.

SÃ ­, renuncio.

Reddediyorum.

SÃ ­, renuncio.

Onları da.

- SÃ ­, renuncio.

- Onları da reddediyorum.

SÃ ­, deseo.

Ediyorum.

Sà ³ lo serà ¡ n un par de dà ­ as.

Sadece bir iki gün gecikeceğim.

- Sà ­, es la historia l oà ­ do tambià © n.

- Evet, bu hikayenin bu kısmını ben de işittim.

no sà © - I.

- Bilmiyorum.

Mira, I no sà ³ lo resulta le en el frà ­ o.

Bak, seni bu soğukta dışarı salamam şimdi.

No sà ©.

Bilmiyorum.

SÃ ­.

Olur, konuşalım.