Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Sério
Sério Çeviri Türkçe
116,122 parallel translation
Lo digo en serio.
Ciddiyim.
- Lo dices en serio.
– Ciddi misin?
En serio necesitas descansar...
Gerçekten ama gerçekten biraz...
En serio.
Söylüyorum bak.
¿ Lo dices en serio?
- Ciddi misin sen?
Si lo hubiera hecho en serio, habría usado un arma.
Niyetim ciddi olsaydı silah kullanırdım.
Pórtate serio, Marcel. Necesito las pruebas en la mano antes de que Freundlich viaje a Crimea.
Freundlich, Kırım'a gitmeden önce kanıta ihtiyacım var.
En serio, ¿ creer que la propia esposa es tan, tan tonta que debe ser asustada para aceptar un divorcio?
İnsanın kendi karısının şoke olup boşanmayı kabul etmeye mecbur kalacak kadar akılsız olduğuna inanması saçmalık.
¿ En serio?
Sahi mi?
En serio.
Cidden.
- ¿ Vas en serio?
- Ciddi misin?
- Sí, totalmente en serio.
- Evet, çok ciddiyim.
Vamos a mostrarles que vamos en serio.
Ciddi olduğumuzu göstermeliyiz.
Hablo en serio.
Ciddiyim.
Sé que hablas en serio.
Ciddi olduğunun farkındayım.
¡ Queremos que nos tomen en serio, joder!
Ciddiye alınmak istiyoruz, anasını satayım!
- ¿ En serio?
- Ciddi misiniz? - Evet.
- ¿ En serio?
- Sahi mi?
¿ En serio?
Yok artık.
- ¿ En serio?
- Ciddi misin?
- No, en serio.
- Hayır, ciddiyim.
¿ En serio?
Ciddi misin?
- En serio.
- Ciddi olamazsın.
Sé cómo suena, pero hablo en serio.
Kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama ciddiyim.
Aleida es un caso serio, pero esto no es culpa de ella.
Aleida zor kadın ama bu onun suçu değil.
No, hablo en serio. ¿ No te da miedo?
Hayır, ciddiyim. Sence de ürkütücü değil mi?
¡ Esto es serio, joder!
Bu ciddi bir mesele!
Hablo en serio.
Gerçekçi olalım.
El año pasado, una chica tenía una infección en la muela, y el guardia tardó tanto en tomarla en serio, que la infección se expandió.
Geçen yıl bir kızın dişi enfeksiyon kaptı. Bir gardiyanın onu ciddiye alması o kadar uzun sürdü ki enfeksiyon ilerledi.
En serio.
Gerçekçi olalım.
- ¿ Hablas en serio, carajo?
- Ciddi misin sen ya?
¿ Hablas en serio?
Ciddi misin?
¿ Hablas en serio?
Dalga mı geçiyorsun?
- Hablo en serio...
- Ciddiyim...
En serio, qué vergüenza.
Cidden yazıklar olsun bana.
- ¿ Es en serio?
- Şaka mı bu ya?
En serio, Raven, ahora no.
Cidden, Raven, şimdi olmaz.
¿ En serio?
Cidden mi?
¿ En serio?
Gerçekten mi?
¿ En serio? Porque eligió dos palabras que podrían significar muchas cosas.
Çünkü birçok anlama gelebilecek iki kelime seçtiniz.
El director Hoover cree que sus hallazgos deben ser tomados en serio.
Müdür Hoover, onların bulgularının ciddiye alınmaya değer olduğunu düşünüyor.
¿ En serio?
Canım Elsa, fiziği zerre kadar umursamadığını biliyorum ama şunu hatırlatayım :
Nadie lo toma en serio.
Belki de almalı mıyız diye merak etmeye başlıyorum.
¿ actriz en serio?
Gerçek aktris mi?
Lo tomé en serio.
Ben de ciddiye aldım.
¿ En serio, todavía vas?
Gerçekten mi? Hâlâ gidiyor musun?
No, en serio...
Hayır, gerçekten, sadece...
¡ En serio!
Ciddiyim!
En serio.
Yalanım varsa ne olayım.
- ¿ En serio?
- Harbi mi?
- En serio.
- Hakkımız var Marty.