Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Talking
Talking Çeviri Türkçe
101 parallel translation
"Talking about very free and easy."
"Talking about very free and easy."
Todo el mundo sabe de la barricada.
They're talking about it all up and down the "superslab."
- ¡ No hablen!
- No talking!
Estás hablando con Dax.
This is Dax you're talking to.
¡ Talking Heads!
Talking Heads!
El tío escribió "Songs in the Key of Life", "Talking Book", "Innervisions".
Songs in the Key of Life, Talking Book, Innervisions şarkılarını yazdı adam.
No estoy hablando sólo de mi coanimadora Kathy Morningside!
I'm not just talking about my cohost Kathy Morningside!
Yo estoy aquí sola con los niños durante tres días mientras tú andas por allí sin tu alianza de bodas hablando con chicas en aeropuertos.
I am stuck here alone with the kids for three days while you're out there without your wedding ring at airports talking to girls!
Look. No offense, but I'm really not in the mood for talking.
Bak, alınma ama, hiç konuşma havasında değilim
Talking Tina, Telépata Silenciosa
Konuşan Tina Telepat
Talking Tina?
Konuşan Tina?
Talking Tina...
Konuşan Tina...
Talking Tina, dime si ese es un gato grande.
Konuşan Tina, bunun iri bir kedi olduğunu söyle.
Para, soy yo, Talking Tina.
Dur, benim, Konuşan Tina.
- Succubus 0, Talking Tina 1.
- Succubus 0, Konuşan Tina 1.
# See how I'm walking See how I'm talking
? Bak nasıl yürüyorum Bak nasıl konuşuyorum
No sabes de lo que hablo.
You don't know what I'm talking about.
Tu te refieres a una cuarta.
You're talking about a quarter-bouncing ping.
Todos hablan de un sentimiento De un sabor que impregna el aire
They're all talking about a feeling About a taste that's in the air
Todos hablan de este viento impetuoso Que sopla por todas partes
They're all talking about this mighty wind That's blowing everywhere
Ya sabes lo bien que canto. Te despertaré cada mañana con una canción... y a la noche te dormiré con una nana. Seré tu radio walking-talking.
hadi gidelim, aşk diyarına ne kadar güzel şarkı söylediğimi iyi bilirsin, her sabah ayrı şarkıyla uyandıracağım seni uykudan önce şarkı, hep söyleyeceğim
Los Talking Heads hacían algo totalmente diferente,
Talking Heads tamamen farklı birşeyler yapmaya çalışıyordu,
Tina Parlanchina, Inadaptados Zanti.
Talking Tina, Zanti Misfits.
"Hear your voice every time I am talking" Oigo tu voz cada vez que hablo
Sesini, konuştuğum her zaman duyuyorum.
Oí a unos policias que comentaban la razón por la que lo echaron de la fuerza
I overheard some cops talking, and the reason that he was kicked off the force.
# # Todos les hablan por sus bolsillos # #
# Everybody's talking to their pockets ( Herkes parası kadar konuşur ) #
# # Hablabas con tanta valentía # # # # Y tan dulce # #
# You were talking so brave and so sweet ( Çok cesur ve tatlı konuşuyordun ) #
I'm a psychiatrist, and I saw him yesterday talking to an empty chair.
Ben pisikiyatristimdün onu boş bir sandalye ile konuşurken gördüm
Como que volaban.
We're talking fast.
- Talking of husbands, how's Marcos?
- gerçekten! - koca konuşmaları marcos nasıl?
He does all the talking.
bütün konuşmaları o yapıyor.
Genial, me encanta The Talking Heads.
Oh harika! Talking Heads'e bayılırım.
Soy uno de esos bebés de Look Who's Talking.
"Bak Kim Konuşuyor" programındaki bebeklerden biri gibiyim.
o / ~ Talking away o / ~ o / ~ I don't know wha - o / ~ o / ~ What to say... o / ~ o / ~ I'll say it anyway o / ~ o / ~ Slowly learn o / ~
# Sürekli konuşuyoruz # # Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum # - # Yine de söyleyeceğim # - # Hayatın iyi olduğunu... #
o / ~ Shout, shout o / ~ o / ~ Let it all out o / ~ o / ~ These are the things o / ~ o / ~ I can do without o / ~ o / ~ Come on o / ~ o / ~ He's talking to you o / ~
# Bağır, bağır # # Koyver gitsin # # Bunlar vazgeçemediğim şeylerdir # # Hadi # # Sizinle konuşuyor #
o / ~ Come on o / ~ o / ~ Dig it, dig it, come on o / ~ o / ~ He's talking to you o / ~ o / ~ Come on o / ~
# Hadi # # Yap, yap, hadi # # Sizinle konuşuyor # # Hadi #
A menos que quieras escuchar "Jive Talking".
Jive * dinlemek istemiyorsan.
What are you talking about?
Neden bahsediyorsun?
I would like a talking bird.
Tiene videos para gatos? Konuşan bir kuş istiyorum.
Le regalaron un increíble bote para navidad... y no estoy hablando de esos que están en una botella.
Ona christmas nedeniyle ürkütücü klasik bir tekne almışlardı, and I'm not talking about the kind in a bottle.
Pero la muñeca inflable está realmente sobrevalorada a $ 225.
Ama "Tyra Talking Love Doll" filmi 225 dolarlık fahiş bir fiyat.,
Empezaron a hablar de ti, Armand esto, Armand aquello.
They started talking about you, Armand this, Armand that.
* Hablar sobre, ojos azules, ojos azules *
* Talking about, blue eyes, blue eyes *
Últimamente escuchamos mucho a Talking Heads.
Son zamanlarda Talking Heads dinliyorum
De eso estoy hablando exactamente, Rick.
This is exactly what I'm talking about, Rick.
I'm talking to you across the water
Sana suyun karşısından sesleniyorum
Ya basta con el dorado.
( Talking Heads'den " This Must Be the Place
- Cantante, artista, compositor, director Talking Head... - ¿ David Byrne?
David Byrne mü?
¿ Hablando?
Talking?
Blondie, Sonic Youth, Talking Heads y la lista continúa
Blondie. Sonic Youth. Television.
o / ~ I'm talking to you o / ~ o / ~ Come on o / ~
# Seninle konuşuyorum # # Hadi #