English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Temps

Temps Çeviri Türkçe

131 parallel translation
Vigile junto con la policía... la zona acordonada de las calles cercanas al río.
Toddy sokağı, Hayes Lane ve Strat Temps bölgelerini aramak için Hayes Wharf'ta kara polisine katılın.
Je vais voir combien d'argent... j'ai sur moi en ce temps.
Je vais voir combien d'argent j'ai sur moi en ce temps.
- ¿ Esto es Villa du Temps?
- Tomple Köyü burası mı?
Si le llama loco al autor de En busca del tiempo perdido... tendremos que salir fuera.
À la recherche du temps perdu'nün yazarına çatlak diyorsan, dışarı gel.
Los concursantes harán un resumen de "En busca el tiempo perdido"... primero, en bañador y luego en traje de fiesta.
Hatırlayacağınız gibi, her yarışmacı Proust'un A La Recherche du Temps Perdu'sunun kısa bir özetini yapacak. Bir kez mayo, bir kez de gece elbisesiyle. Yarışmacılar üç finaliste indi ve bu akşamki jüri üyeleri şöyle :
Cada concursante tiene 15 segundos... para resumir "En busca del tiempo perdido"... y en este proustómetro veremos hasta donde llegan.
Unutmayın, bu akşam her yarışmacının A La Recherche du Temps Perdu'yu özetlemek için azami 15 saniyesi var. Ve buradaki "Proustometre" de ne kadar ilerlediğini açıkça göreceksiniz. Hemen bu akşamki ilk yarışmacımızla başlayalım.
- "Temps mauvais", tiempo malo. - Sí, mejor ir a dormir.
evet, uyumak daha iyi.
The Temps y no se olvide de Sonny Cher.
The Temps. Sonny ve Cher'i de unutma.
- En el valle de Lancelot.
- Lancelot Vadisi, Passe-Temps yakını.
Y a veces se perfuma con L'Air du Temps.
Ve bazen L'Air du Temps sürüyorsun.
Pense que podriamos hacer hamburguesas o algo asi...
Düşünüyordum da belki sadece "les bon temps roule" olabilir.
Que la muerte mas alla del tiempo...
Que la mort au-dela du temps
Todos los "ski" del mundo...
Le Temps gazetesi durumu fevkalade özetliyor.
Excusez-moi, je n'ai pas le temps!
Excusez-moi, je n'ai pas le temps!
Oh esto es "L'air du temps".
Adı "L'air du temps".
Bueno, "laissez le bon temps rouler".
laissez les bons temps rouler. Tercümesi :
Aquí mismo, en Bon Temps.
Burada, Benton'da?
Un asesinato en Bon Temps.
Benton'da bir cinayet.
Francis Bourdet, "Le Temps".
Le Temps gazetesinden, Francis Bourdet.
Siendo le Bon Temps, ella ya lo sabe.
Bon Temps'deydi, zaten biliyordur.
En todos los años que viví en Bon Temps, No recuerdo bien, pero... Dos, quizás tres asesinatos.
Bon Temps'de yaşadığım tüm yıllar boyunca tam hatırlayamıyorum ama iki ya da üç cinayet oldu.
Su familia estuvo entre las primeras de asentarse en Bon Temps y él luchó airosamente por Louisiana, en la guerra sureña de la independencia.
Ailesi Bon Temps'e ilk yerleşenler arasında ve kendisi de Sivil Savaş'ta Louisiana'yı cesurca koruyanlar arasında.
Demos la bienvenida a uno de los hijos originales de Bon Temps de vuelta a la ciudad que él ayudó a construir.
Bon Temps'in saf kan evlatlarından ve burayı inşa edenlerden birisi olan kişiyi selamlayalım.
Bon Temps está diez millas al sur del lago.
Bon Temps de onun 15 kilometre güneyinde.
Y si Bon Temp está tan cerca como usted dice, entonces los veré pronto, y no deseo mancillar nuestra reunión.
Bon Temps söylediğiniz kadar yakınsa yakında onları göreceğim. Ve birlikteliğimizi lekelemek istemiyorum.
¿ Jason Stackhouse de Bon Temps?
Jason Stackhouse, Bon Temps'dan mı?
B.T.P.D. ¿ Qué está pasando?
Bon Temps Polis Departmanı, neler oluyor orada?
Laissez les bons temps rouler, cariño.
İşte eğlence başlıyor bebeğim.
- ¿ Cómo alguien de Bon Temps?
- Bon Temps'dan birisi gibi mi?
Bon Temps, para ser exactos. ¿ No lo ha oido?
Bon Temps'da, tamamen aynı. Haberiniz yok mu?
Lo que puedo hacer es, enviarla por fax al sheriff de Bon Temps.
Ama şey yapabilirim Bon Temps'daki şerife fakslayabilirim.
No, claro, porque después de lo de Nueva York y Washington los terroristas iban a venir directo a Bon Temps.
Tabii, New York ve Washington dura dura teröristler Bon Temps'a saldıracak.
Él es Jason Stackhouse, de "El camino de la paz" en Bon Temps.
Karşınızda refahı bulma yolunda ilerleyen Bon Temps'ten Jason Stackhouse. Vay be!
Bon Temps.
Bon Temps...
Es un pequeño paraíso, Bon Temps.
Cennet gibi. Bon Temps.
Bon Temps está casi a treinta kilómetros de distancia.
Bon Temps otuz kilometre uzakta.
Escapémonos de regreso a Bon Temps ahora mismo.
Haydi Bon Temps'e geri dönelim.
Las compré en Bon Temps antes de salir y hacía mucho calor en mi coche.
Yola çıkmadan Bon Temps'dan aldım. Arabanın içi çok sıcaktı.
¿ De Bon Temps?
Bon Tempsli misin?
Si verdaderamente te interesa la llevarás a tu coche en este mismo momento y conducirás de regreso a Bon Temps antes de que salga el sol.
Ona gerçekten değer veriyorsan şu anda onu alıp arabana atlar ve güneş doğmadan doğruca Bom Temps'e yollanırsın.
Eras una estrella en Bon Temps.
Sen Bon Temps'in yıldızıydın.
Parece que cada persona en Bon Temps está siendo arrestada, pero no saben qué hicieron.
Bon Temps'deki herkes ne yaptıklarını bilmemelerine rağmen tutuklanıyor.
¿ Qué diablos? BIENVENIDOS A BON TEMPS DEPARTAMENTO DE BOMBEROS
Bu ne yahu?
Bill, algo muy malo está pasando en Bon Temps.
Bill, Bon Temps'te ciddi anlamda ters bir şeyler var.
¿ En Bon Temps?
Bon Temps'te mi?
Bueno... "Les Temps Modernes"
- Her zamanki gibi işte. Ateşin var mı?
y los libros.
Yine Les Temps Modernes'e yazıyorum, kitaplar üstünde çalışıyorum.
Si mi francés es correcto.
"Autres temps, autres moeurs." Yanlış hatırlamıyorsam.
" Los Talbot leen regularmente la prensa de París : Le Temps, Le Gaulois, Le Siècle, y la comentan con pasión.
... " Bugün, Bölgeler savaşa koşma çabası içinde olan Komite'yi yalnız bırakma ve Savaş Bürosu'nu lağvetme yönünde oy kullanan Merkez Komitesi'nin toplantısında temsil edildiler.
Nuestros colegas de Le Temps resumen muy bien la situación.
Toplum kadınların sorunlarının farkında değil... İş olsun yahut konuşma olsun... Gazete istiyoruz, ya da gazetemsi bir şey, fark etmez!
Así que a ti no vamos a decirte nada.
"Le Temps", "Le Gaulois" ve "Le Siècle."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]