Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Terminô
Terminô Çeviri Türkçe
6,036 parallel translation
Yo... quiero decir, termino el turno muy pronto.
Ben, şey,... birazdan paydos edecektim.
¿ Eso es un término médico?
Tıbbi bir terim mi?
Estoy intentando resolver un crimen, Sara, sin una evidencia sólida, tu palabra es... bueno, el término legal sería "poco fiable".
Bir suçu çözmeye çalışıyorum Sara. Kesin bir kanıt olmadan söylediklerin... Yasal bir terim olarak söylersek "güvenilmez."
¿ Cuándo fue inventado el término "cállate"?
"Kapa çeneni" terimi ne zaman bulundu?
Rocío, una de las nuevas mucamas de la casa... fue quien termino con la fiesta.
Partiyi sona erdiren, yeni hizmetçilerden Rocio'ydu.
Si, está bien. El show termino, gente.
Şov bitti millet.
Sí, si los termino, tendré que ir a la cárcel.
Evet, eğer bitirirsem hapse girerim.
Yo he acuñado el término.
Bu deyimi ben buldum.
Aunque haya habido una atracción hay cientos de nerds en el planeta trabajando en la tecnología de reconocimiento de pensamientos y si no termino primera, habré perdido los últimos dos años.
Bak, aramızda etkileşim olsa bile dünya üzerinde yüzlerce inek, düşünce kontrolü teknolojisi üzerine çalışıyor ve eğer ilk ben bitiremezsem, hayatımı son iki yılını heba etmiş olacağım.
Solo termino mis tareas nocturnas.
Gece rutinimi bitiririyorum şimdi.
"Manada" es un término para un grupo de animales que han sobrevivido a una extinción.
Burada "Tür" terimi bir hayvan grubunun yok oluş düzeyinden kurtulması.
Es un término capitalista.
Bu bir kapitalist terimidir.
Bueno, ese es el término técnicamente correcto, Nick.
Teknik olarak doğru olan terim o Nick.
¿ Alguna vez oíste el término "regresión estadística"?
"Ortalamaya dönüş" terimini duydun mu hiç?
Creo que voy a tener que aclararles el término "tolerancia".
Sanırım size "hoşgörü" kelimesi hakkında bir ders vermeliyim.
Siempre termino liberándote.
Gözetimim altında serbest bırakıldın.
Prefiero el término "cauteloso".
"Dikkatli" denmesini tercih ederim
Gran Madre, mis visiones han llegado a buen término.
Yüce Anne, öngörülerim gerçekleşti.
Como gran matemático que era, Maxwell añadió un término para equilibrarla.
Büyük bir matematikçi olan Maxwell onu dengelemek için tek bir terim ekledi.
Yo uso el término strigoi.
Ben "Strigoi" terimini tercih ediyorum.
¿ Estás familiarizado con el término "quid pro quo"?
"quid pro quo" terimine aşina mısın?
Casi termino.
Neredeyse bitirdim.
No sé cómo, pero termino en la cama con las hermanas japonesas.
Nasıl oldu bilmiyorum fakat kendimi Japon kardeşlerle yatakta buldum.
Después de las montañas y los mares... ¿ termino muriendo así?
Dağlardan, denizlerden sonra böyle mi ölecektim?
No estoy familiarizado con el término "gesto de pistolas."
Eliyle tabanca yapmak olayını pek bilmiyorum.
- ¿ Qué diferencia hay si lo termino?
Bitirsem bile ne fark edecek ki?
Es un término lesbiana para alguien que nunca ha estado con un hombre.
Hiçbir erkekle birlikte olmamış kişilere verilen lezbiyen lakabı.
Quiero decir, chicas... Siempre están insinuando lo de hacer un trío, pero luego nunca lo llevan a término.
Kızlar üçlü yapmayı teklif ederler ama hiçbir zaman gerçekleştirmezler.
Ben, mira, creo que el término científico es rechazo.
Ben "geri tepme" denen bilimsel terime inanırım.
Es solo... ves, siempre termino hablando de Amy,
Sadece.. Ne zaman Amy hakkında konuşmaya başlasam...
Y termino pensando en...
Ve sonra da...
¿ Está familiarizada con el término "trastorno de identidad disociativo"?
"Çoklu kişilik rahatsızlığı" diye bir şey duymuş muydun hiç? - Bir s.ktir git ya.
Aurelius lo reivindica, yo termino por relacionarlo, y me oculto, porque... no sé, le dije que venían.
Aurelius olayı üstlenince, bağlantıyı kurdum,... ve kaçtım, çünkü... Bilmiyorum, Geleceklerini ben söylemiştim.
Volé hasta aquí desde Islamabad para denunciar una fuga de información y al momento siguiente, termino acabado.
İslamabad'dan buraya kadar bir istihbarat sızıntısını bildirmeye geldim sonrasında bildiğim tek şey, işimin bittiği oldu.
Me queda el último examen con el polígrafo y termino.
Son psikolojik değerlendirmeme girdim, sonrasında bu işi bırakıyorum.
Y para que lo sepas, siempre termino los deberes en cuanto llego a casa del colegio.
Bil diye söylüyorum, ödevlerimi her zaman eve gelir gelmez yapıyorum.
La comunidad prefiere el término "casas flotantes".
Millet "yüzen ev" terimini tercih ediyor.
- Ya termino.
- Neredeyse bitti.
Sólo intentar clonarme usando mi cadáver pero mi ADN se mezcla con el ADN del primate y termino corriendo por ahí con gigantescas manos y pies de gorila.
Beni cesedimden klonlamak istemişler ama DNA'm goril DNA'sıyla karışmış ve benim de dev goril ellerimle ayaklarım olmuş.
Es un término japonés. Significa "el caballo y el jinete son uno".
Bir Japon terimi. "At ve binicisi tek vücut" anlamına geliyor
¿ Por qué no termino eso por ti? Bien.
- Tamam senin yerine bitireyim şunu o zaman?
Por favor haga que mi maestro sea recompensado al término de esta misión.
Eğer bu problem biterse, Mumyeong görevini ona verin.
Por lo que estoy casi segura que es un término empresarial.
Ki eminim bu bir iş terimidir.
Estoy usando muchísimo ese término, por cierto.
Bu terimi çok sık kullanıyorum, "bu arada."
Son las jóvenes como tú las que consiguen a hombres como yo encerrados lejos de sus esposas - en primer término.
Benim gibi adamların karılarından uzakta kapana kısılmasının nedeni senin gibi kızlar zaten.
De todas las pinturas que empiezo y luego no termino, me mostraste que puedo terminar esta.
Başlayıp yarıda bıraktığım onca resmin arasında birini bitirebildiğimi gösterdin.
- "Extraño" es un término muy subjetivo.
- "Tuhaf" oldukça öznel bir terimdir.
Prefiero el término "hardware de alta tecnología."
"Üstün teknolojili donanim" demeyi tercih ediyorum.
Tamara, no uses ese término.
Tamara, o kelimeyi kullanma.
Las admiro inmensamente a las dos, y me encantaría ver qué esto llegará a buen término.
İkinizi de çok takdir ediyorum, ve bu çabalarınızın meyve verdiğini görmeyi çok isterim.
Tenemos un término para tipos como tú en la comunidad lesbiana.
Senin gibi erkeklere lezbiyenler arasında ne denir biliyor musun?