Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Terry
Terry Çeviri Türkçe
5,958 parallel translation
Es sólo una cena, Terry.
Sadece yemek, Terry.
Buenos días, Terry.
Günaydın, Terry.
Sé cómo funciona, Terry.
Nasıl işlediğini biliyorum, Terry.
No, Terry, ni aparezcas por el barrio.
Çocukla aynı sokakta bile olmayacaksın tamam mı?
Esto es una chapuza, Terry.
Bu çok aşağılıkça, Terry.
¿ Cuántos coches estás desperdiciando, Terry?
Burada kaç kişi harcıyorsunuz, Terry?
Primera regla de una trampa, Terry... no dejes que tu propia mano caiga en ella.
Tuzak kurmanın ilk kuralı, Terry... Kendi tuzağına... düşmemektir.
Ese tipo, Terry English...
Bak bu adam, Terry...
¡ Terry!
Terry! - İyi misiniz?
Buena suerte, Terry.
İyi şanslar Terry. Sağ ol dostum. Teşekkürler.
¿ Cómo lo lleva Terry?
Terry nasıl?
Deja que Terry la procese.
Bırakalım Terry halletsin.
El cual va a perder, a menos de que su talento sea dejar migajas de papitas por todo el sillón de Terry.
Eğer yeteneği Terry'nin kanepesinin her yerinde cips kırıntıları bırakmak değilse, kesinlikle kaybedecek.
¡ Terry, el tiempo!
- Terry, zaman!
Oh, Dios mío, chicos, es Terry.
Aman Tanrım. Terry gelmiş millet.
Quiere sus cosas. ¿ Quién es Terry?
Mallarını istiyor.
¿ ¡ Cuáles son sus cosas?
Terry kim?
- No te pongas en ridículo, tío.
- Hepiniz Terry'den korkmuştunuz.
- A vosotros os daba miedo Terry.
- Seninle dalga geçtik.
Hola, Terry.
Hey, Terry.
Solo recuerda lo de Terry, Bunch, Daryll... todos irán a la cárcel, no solo yo.
Ama unutma anlatırsan ; Terry, Bunch, Daryll sadece ben değil, hepsi hapse girer.
Dile a Terry que me deje en paz.
Terry'ye söyle beni rahat bıraksın.
No me voy a pegar contigo, Terry.
Sana vurmayacağım Terry.
Venga, Terry.
Yapma Terry.
Y me encanta que hagas eso, Terry.
Bunu yapmana bayılıyorum, Terry.
Yo estoy comiendo ahora mismo, Terry... corndog.
Şu an bile yiyorum, Terry. "Corndog".
Ed, eres muy amable pero el más inepto con el que haya trabajado. Y eso incluye a Terry.
- Ed, sen iyi bir insansın ama birlikte çalıştığım en beceriksiz insansın ve buna Terry de dahil.
¡ Diablos! Organízate, Terry.
Kendine gel, Terry.
Tú eres Terry Donovan.
- Terry Donovan'sın sen.
Terry cree en los discursos claros como forma de expresión.
Terry anlamı açık konu cümlesi kurmaya inanıyor.
Terry Jeffords, permíteme presentarte a... Nuestra víctima de asesinato no muerta, Nate Dexter.
Terry Jeffords, sana ölü olmayan cinayet kurbanımız Nate Dexter'ı tanıtmama izin ver.
El banco Terry está cerrado. ¿ Qué?
Terry bankası kapandı.
Hola, Terry.
Selam, Terry.
Tú, Terry Jeffords, estás embarazado.
Sen, Terry Jeffords, hamilesin.
Espera, ¿ llevabas debiéndole dinero a Terry años y ahora, de repente, le das hasta el último penique que tienes?
Bir saniye, Terry'e yıllardır borcun var ama birden bütün paranı ona mı veriyorsun?
Vale, porque me habéis mareado vosotros con lo que debía dinero a Terry.
Hayır, çünkü Terry'e olan borcumu ödemem için kafama girdiniz.
Sí, Jake, ¿ o tiene algo de especial tu amistad con Terry?
Evet, Jake. Yoksa Terry ile aranızda özel bir şey mi var?
Terry no tiene nada de especial.
Terry'nin hiç bir özelliği yok.
Está bien, pero una buena parte va para la deuda de Terry.
Terry'e olan borcumda güzel bir eksiklik.
¿ Por qué no coges el dinero que le diste a Terry y lo divides en seis partes?
Çok fazla para. Neden Terry'e verdiğin parayı geri alıp altıya bölmüyorsun ki.
Sí, pero Terry necesita el dinero.
Evet, ama Terry'nin paraya ihtiyacı var.
Es una zona problemática para Terry. - Sí.
Terry'nin asıl sorunlu olan kısmı.
Contigo y con Terry.
Terry'le sen.
Me has robado mi idea de abrir una bolera y lo vas a hacer con Terry.
Bowling patikası açmakla ilgili olan fikrimi çaldın ve Terry ile hayata geçireceksiniz.
¿ Terry está embarazado?
- Yok artık. - Terry hamile mi?
Terry va a tener otro hijo.
Terry'nin bir çocuğu daha olacak.
Pero, escuchad, Terry no puede saber que sabéis su secreto.
Bakın, Terry bu olayın yayıldığını öğrenmemeli.
Yo bajaré al gimnasio y haré que Terry me enseñe sus ejercicios.
Aşağı gidip, Terry'den beni kendi programına almasını sağlayacağım.
Vosotros buscad a Savant, el informático para que os ayude a entrar en su cuenta.
Bilgi işlemden işi bilen, Terry'nin hesabına girmemize yardım edecek birini bulun.
intimidación al testigo.
Hayır, Terry.
¿ Tenemos un secreto, Terry?
Gizli bir şey var mı, Terry?