Thc Çeviri Türkçe

THC de Texas.

Teksas Keneviri.

Hola, ¿ tienes esa mantequilla con THC del año pasado en la nevera?

Dolapta geçen seneden kalma THC yağı duruyor mu hala?

Menos de dos nanogramos de THC, entonces, por NIDA, no lo estaba.

İki nanogramdan az THC var.

El THC no tiene efecto de acumulación significativo, entonces, quizás la pregunta que deberías estar haciendo es :

Seni durdurayım. THC'nin etkisi zamanla artmaz. Sorman gereken soru şu :

¿ Son los análisis? Los niveles de THC de Trey Hanson eran de 200 nanogramos por mil.

Trey Hanson'ın kanındaki THC seviyesi mililitrede 200 nanogrammış.

Entonces, ¿ como explican los niveles de THC?

Kanındaki uyuşturucu seviyesini nasıl açıklayacaksınız?

- LABORATORIO 6 El sujeto ingería la droga por medio de una pastilla de THC.

Denek uyuşturucuyu hap şeklinde alır.

¿ Y que hay de los niveles crecientes de agua o la irrupcion del transportador termal de agua dulce?

Ya deniz seviyesinin yükselmesi? Ya da THC'nin bozulması.

THC.

THC.

Diste positivo en THC.

THC testin pozitif çıktı.

¿ Tiene alguna prueba de que el THC se obtuviera de una forma activa?

THC'nin faal kullanım kaynaklı olduğunu gösteren deliliniz var mı?

Y encontré restos de THC en su sangre.

Kanında THC kalıntılarına rastladım.

La toxicología dio negativa para THC.

Toksikoloji sonucuna göre kanında esrar yok.

Ese es un error popular, padres. El hecho es que la marihuana se compone de THC, una forma de acido... el uso prolongado de este, puede causar efectos secundarios.. como impotencia sexual, perdida de memoria a corto plazo y también... puede dañar seriamente sus tejidos cerebrales y sistema nervioso y las capacidades motoras.

Pekala, genel bir yanlış anlama, anne ve baba, ama bakarsak... marihuananın ana maddesi THC... asidin yumuşatılmış hali... uzun süre kullanıldığı takdirde cinsel gücünüze ters yönde etki eder... kısa süreli hafıza kaybına ve sizin beyin dokunuza... merkezi sinir sisteminize ve temel hareket sisteminize zarar verir.

También había cocaína, opiáceos, barbitúricos, metanfetamina, éxtasis, cannabis.

Biz ayrıca kokainden de bahsediyoruz, ve opyat, barbitürat, metafetamin, MDMA, THC.

Apenas tiene niveles altos de THC en la sangre.

Kanında epey yüksek bir dozda TetraHidroKannabiol varmış.

¿ THC?

THK mu?

Tenemos un muerto, un acre de marihuana... no podemos hallar el arma, ¿ y tienes que encargarte de algo?

Koridora ölü bir adamamız ve oturma odasında yarım hektarlık THC'miz var. Silahı bulamıyoruz ve senin gidip başka bir şeyimi halletmen gerekiyor?

La marihuana es más peligrosa, hay niveles más altos de THC.

"Esrar tehlikelidir. Eskisinden daha yüksek THC seviyesi var."

Entonces tienes una variedad de THC en todas las plantas.

Yani her zaman bitkilerde THC farklılığı vardı.

Y que podamos modificar la cantidad, no tiene relevancia, hay asuntos más importantes que se deben de discutir.

Aslında şimdi 20 yıl önceki Kolombiya malına eş değer kalitede ürün yetiştirebiliyoruz. Tabi bu hiç duyulmamış seviyede THC bastığımız anlamına gelmiyor. Bu sadece "Merhaba, bu tartışmada insanların dikkat etmesi gereken bazı ayrıntılar var." demek.

El gobierno apoyo una compañía ( Unaman ) para que hiciera una forma sintética de THC ( tetrahidrocannabinol ) de cannabis Esto para que fuera usada como una medicina oral ; salio el marinol.

Hükümet, Unimed isimli küçük bir şirketi sentetik THC'yi alıp, tetrahydrocannabinol, ağızdan alınan bir ilaç olarak kullanılmak üzere kapsüllere koyması için destekledi.

El THC en el marinol, es exactamente las mismas 21 moléculas de carbono que hay en marihuana.

Bunun adı Marinol oldu. Marinol'ün içindeki bu THC, bitkisel esrardaki 21-karbon molekülünün tıpatıp aynısı.

Puedes hacer THC sintético en un tubo, tendrá las mismas cosas.

Bir test tüpünde sentetik delta 9-tetrahydrocannabinol yapabilirsiniz. Tam olarak aynı dizilimde, aynı sayıda atomu olacaktır.

Rastros de Tetrahidrocannabinol en su corriente sanguínea.

Kan dolaşımında, bir miktar thc * izi vardı.

Tiene de todo lo que se vende en su sangre : Marihuana, ketamina, éxtasis, feniletilaminas, metanfetaminas, cocaina...

Piyasada ne varsa, kanında da var ; * THC ketamin, MDMA, * MDA, * amfetamin kokain.

Tiene bajos niveles de tetrahidrocannabinol y alcohol.

THC ve alkol seviyeleri düşük.

Salvo por vestigios de THC.

Esrar kalıntıları dışında.

Quizás su relación necesita cuidado.

Koridora ölü bir adamamız ve oturma odasında yarım hektarlık THC'miz var.

Todas las víctimas masculinas tenían THC en su organismo.

Tüm erkek kurbanların kanında esrar kalıntısı var.

El análisis dio positivo en THC y opiáceos.

Toksikoloji sonucunda esrar ve uyuşturucu pozitif çıktı.

Victor Pascu, Alex Iancu y la chica antes descripta fumaron un cigarrillo cuyos restos dieron positivo cuando se los testeó por THC.

Victor Pascu, Alex lancu ve daha önce tanımlanan kız birer sigara içtiler. İzmaritler üzerinde yapılan THC testi pozitif çıktı.

El estudio de los restos de cigarrillos dieron positivo de THC.

İzmaritlerde yapılan THC testi pozitif çıktı.

Cuatro horas de risas con THC y subidones de MDMA con un truco trascendental.

Efsane bir vuruş eşliğinde 4 saatlik tetrahidrokanabinol kıkırdaması ve ekstazi uçması.

Es tu cuarto cono de THC hoy.

Bugünkü dördüncü THC dondurman.

Pero entonces fue a una fiesta con espuma en Baja, fumó un porro supuestamente mezclado con PCP, NIVEL DE THC - FUMADÍSIMO y se le quemó algo en el maldito cerebro.

Sonra baja'daki bir partide PCP ile karıştırılmış bir ot içip beyninde bir şeyleri yakmış.

Luego las procesas para sacar el exceso de THC, el fruto de toda la cosecha.

Sonra otun içerisine marihuananın özütünü katıyorum, o bütün harmanın meyvesidir.

- El THC puro elimina las náuseas.

- Marihuana mide bulantısını önler.

Quebrantaste la ley, suministraste a todo el cuerpo docente y estudiantil cantidades peligrosas de THC, e irás a la cárcel, Breaux, donde debes estar.

Kanunları çiğnedin, bütün fakülte öğrencilerinin kafasını uyuşturucu kullanarak güzelleştirdin. Ve ait olduğun yere, hapse gidiyorsun, Breaux.

No había THC en sus resultados toxicológicos.

Toksik raporunda esrar izine rastlanmamıştı.

Es como un cruce entre la Skywalker y la súper mofeta añadiéndoles un poco de ruderalis para reforzar el contenido.

Skywalker ve super skunk ın karışımı gibi bir şeydir, thc içeriğini pekiştirmek için içine bir miktar ruderalis eklenir.

fue en los años 60 cuando la grasa liposoluble THC fue aislada de las plantas de cáñamo y se declaro como la sustancia que nos "colocaba"

Bu insanlar marihuanayı hastalıklarına karşı potansiyel bir tedavi aracı olarak keşfettiler. Sadece 1960'Iı yıllarda, yağda çözünebilen THC kenevirden elde edildi ve bir madde olarak belirlendi.

para que Raphael Mechoulam y su colega Edric descubrieran el compuesto activo de la planta de cannabis que llamaron Delta-9-tetrahydrocannabinol o, como le conocemos, THC el compuesto que aislamos en 1964, THC ha sido estudiado en profundidad y ciertamente en los siguientes 20 años

Bundan dolayı kimyagerlerin bu tip bir madde ile başa çıkmaları çok uzun bir süre aldı. Sadece 1964'de Raphael Mechoulam ve çalışma arkadaşı Edrik tarafından kenevirde bulunan ve Delta-9 Tetrahidrokannabinol - THC adı verilen aktif bileşikleri buldular.

se ha llegado a saber mucho de su química, de sus efectos clínicos, sobre su bioquímica una cosa seguía sin saberse 20 años después me refiero desde el 64 hasta mediados de los ochentas no se sabía nada sobre su mecanismo, cómo actuaba el THC en el cuerpo

1964 yıIında bulduğumuz tetrahidrokannabinol veya THC son 20 yıIdır ince bir şekilde araştırıImaktaydı. İnsanlar gerçekten THC'nin kimyası ve klinik efektleri hakkında çok ilginç şeyler öğrendiler. 80'lere kadar

después de que los científicos descubrieran el THC descubrieron que se combinaban con receptores específicos en el cerebro y el área circundante y que esta interacción desencadenaba una cascada de procesos biológicos hacia el conocido "colocón"

Bilim adamları THC'yi keşfederek farkettiler ki ; THC, belirli reseptörler ile bağlantı kurma özelliğine sahip. Ve bu karşıIıklı ilişki, dalga dalga gelişen, keyiflendirici, biyolojik bir süreç oluşturuyor.

y lo que han demostrado allí es que el THC inyectado en tumores cerebrales de ratones y ratas hace que el tumor en un número significante de animales se encoja y desaparezca así que vimos la supervivencia de estas ratas, que de otra forma hubiesen muerto

Bu, Manuel Guzman ekibi tarafından neredeyse son 10 yıIdır ortaya çıkarıImış durumda. Ve gösterdiler ki ; THC'nin farelerin beynine girişiyle, önemli miktardaki hayvanın tümörleri geriye gidiyor ve yok oluyor.

¿ Por qué esta planta ha desarrollado el THC, el componente psicoactivo, cual es el motivo para la planta?

Neden bu bitki psikoaktif olan THC maddesini üretti? Bunun sebebi ne?

como puedes ver la acumulación de THC le da privilegios al cannabis por ejemplo, es una planta extremadamente resistente a la radiación ultravioleta

THC'nin kenevire büyük faydalar sağladığını düşünüyorum. Mesela bu bitki, ultraviyole ışınlara karşı son derece dayanıklı.

el cannabis puede afectar a la memoria y al movimiento pero sólo temporalmente aunque ha habido informes sobre los efectos negativos de la marihuana en el sistema cardiovascular son escasos y sin fundamentos científicos algunos investigadores también han demostrado que las antiguas afirmaciones de daño cerebral producido por el cannabis no se sostienen ante un escrutinio científico

THC'nin insan organizmasındaki işleyişi ve etkisi hakkında hiç bir şey belli değildi. Marihuana hafızayı ve motor fonksiyonları etkiliyor. Ama sadece geçici bir şekilde.

el hecho de que haya un compuesto de una planta, el THC que actúe en esos receptores es sólo una obra de la naturaleza

Ve biz doğal olarak düşündük ki ; bu reseptörler ile etkileşen endojen ( içsel ) bağlantılar olmalı. Tıpkı bitkide bulunan THC gibi.

cuando la marihuana es consumida y descompuesta en una serie de moléculas cannabinoides el THC y sus hermanas buscan y se unen a los receptores endocannbinoides que ya tenemos dentro nuestro juntos le dan al cuerpo más munición contra todas las enfermedades de los tiempos modernos

Endokanabinoidlere bir yardımcı gerekliydi. Marihuana. Marihuana kullanımı sonrasında, kannabinoid moleküller setlere ayrıIır.