Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Thorne
Thorne Çeviri Türkçe
790 parallel translation
Dick, Thorne y yo.
Ben, Dick ve Thorne.
- Leick Thorne. Un guardabosques
- Leick Thorne.
- ¿ Alguien llamado Thorne?
- Biri yok muydu? - Thorne adında biri?
Así que este es Leick Thorne.
Bu da Leick Thorne.
- Buenas Sra. Harland. - Thorne.
- Günaydın Bayan Harland.
Quién se levanta primero, ¿ ud. o el sol?
- Thorne. İlk kim kalkıyor, güneş mi sen mi?
- Thorne, ¿ sueña mucho?
- Thorne, çok rüya görür müsün?
Pero está la habitación de Danny a un lado y la de Thorne al otro.
Ama bir tarafımızda Danny'nin odası, diğer tarafımızda Thorne'nin odası.
- ¿ Y sabes que Thorne ha movido su catre al amarradero esta mañana?
- Sen biliyor musun Thorne'nin yatağını kayıkhaneye taşıdığını?
- Se ha ido con Thorne.
- Thorne'la beraber.
Me temo que Thorne no tenga tiempo para eso.
Thorne'nin o işe ayıracak vakti yok.
Thorne me enseñó.
Thorne gösterdi.
- Avergonzaste a tu madre y trataste a Thorne como un sirviente.
- Anneni küçük düşürdün, Thorne'a hizmetçi gibi davranıp kabalık ettin.
Tu madre, Ruth, Thorne.
Anneni, Ruth'u, Thorne'u.
- Buenos Dias, Sr. Thorne.
- Günaydın Bay Thorne.
- Thorne lo ha notado.
- Thorne etmiş.
Dejaselo a Thorne para conseguir lo mejor.
Thorne her zaman işini bilir.
- Yo soy Thorne.
- Adım Thorne.
Quizas debe ser franco con ud, Sr. Thorne.
Sizinle açık konuşabilirim Bay Thorne.
- Hola, Thorne.
- Merhaba Thorne.
- Por favor, Thorne, estoy muy cansada.
- Lütfen Thorne, çok yorgunum.
Thorne, no me vas a presentar a la dama?
Thorne, beni bayanla tanıştırmayacak mısın?
Thorne?
Thorne mu?
Ud es un hombre grande, Sr. Thorne.
Büyük bir adamsın Bay Thorne.
Thorne lo oyo de forma confidencial.
Thorne gizli bilgiyi öğrendi.
Es Thorne?
Thorne ile mi evleneceksin?
No necesidad de poner su sangre a hervir, Sr. Thorne... solo porque un hombre le hace una llamada a su propia esposa.
Kızmanız yersiz Bay Thorne. Adam kendi karısını ziyaret etti.
Hasta que el son se ponga, Sr. Thorne.
Güneşin batmasını Bay Thorne.
En nombre del cielo, Thorne... ayudanos a parar este populacho antes que se nos vaya de la mano completamente.
Tanrı aşkına Thorne tamamen kontrolden çıkmadan bu serserileri durdurmamıza yardım et.
Conociendo de Hamer Thorne y yo...
Thorne ile aramdakileri öğrenmen...
He sido una amiga cercana de Hamer Thorne por largo tiempo.
Hamer Thorne'a uzun bir süre çok yakındım.
Nunca te vi llevar una pistola antes, Thorne.
Seni daha önce silah taşırken görmemiştim Thorne.
Me tenias engañada completamente, Thorne.
Beni başından beri kandırmışsın.
No, Thorne, no.
Hayır Thorne, hayır.
Thorne, idiota.
Thorne, seni salak.
- El Sr. Tim Thorne LeStrange.
- Bay Tim Thorne LeStrange.
Recuerdo que en Junio, fui a ver al General al mando del extremo sudeste de Inglaterra, es decir la zona de Kent, Surrey y Sussex
Haziranda, General Thorne'un komutasındaki güneydoğu İngiltere'ye gittiğimi hatırlıyorum. Kent, Surrey, Sussex gibi yerlere,
Le pregunté a mi amigo Kip Thorne, experto de CALTECH en la naturaleza del espacio y tiempo.
Bir arkadaşıma danıştım Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden Kip Thorne'a sordum. Kendisi uzay ve zaman konusunda, önde gelen uzmanlardan birisi.
Kip Thorne y sus colegas luego probaron, y así parecía que este viaje era posible.
Kip Thorne ve iş arkadaşları bu tarz bir zaman yolculuğunun mümkün olduğunu onayladı.
Hola, Sr. Thorne. ¿ Cómo está, señor?
Selâm, Bay Thorne. Nasılsınız efendim?
Gracias, Sr. Thorne.
- Sağ olun, Bay Thorne.
Lo único que deben hacer es ir con este frasco a la casa de Thorne diciendo que son del Ministerio de Salud y que vienen a medirle la glucemia.
Tek yapmanız gereken, bu bardağı Thorne'un evine götürüp kan şekerini ölçmek için Ulusal Sağlık Kurumu'ndan geldiğinizi söylemek.
- ¿ Te sigue molestando Thorne?
- Thorne hâlâ peşinde mi?
- Sí, Thorne un cavernícola llamado Mick y todo el equipo de baloncesto.
- Evet, Thorne Mick adında bir mağara adamı ve tüm basketbol takımı.
Con ellos, tú cavaste tu propia tumba pero lo de Thorne es por mi culpa.
Diğerleri için kendi kuyunu kendi kazdın ama şu Thorne işi benim hatam.
Pero por alguna razón, Rusty Thorne también le puso el ojo encima.
Ama nedense, Rusty Thorne ona kafayı takmıştı.
Pero hasta este día no sé quién se asustó más aquella noche el viejo Rusty Thorne o yo.
Ama bugün bile, o gece kimin daha çok korktuğunu bilmiyorum. İhtiyar Rusty Thorne mı? Ben mi?
- Y no intentes...
Ve asla geri... Thorne!
- Thorne. Vete a casa, hijo.
Eve git, evlât.
- ¿ Quién es Thorne?
- Thorne kim?
- ¿ Dónde esta Thorne?
- Thorne nerede?