Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Tiki
Tiki Çeviri Türkçe
315 parallel translation
¡ Le ha vuelto el tic otra vez!
Tiki gene başladı!
¿ Ve a alguien que parpadee?
Göz tiki olan birisini gördünüz mü?
¡ Está bien!
Afedersin, ama onları şu tiki durdurmak için alıyorum
Un clic clic bum clic bum
Tiki tak bum tik tak
Un clic clic bum clic bum es la Dama de Trinidad
Tiki tak bum tik tak İşte kalbinizdeki Trinidad Güzeli
Construiremos una balsa para el Pacífico, como Kon-Tiki.
Kon-Tiki gibi bir sal yapıp okyanusta seyredeceğiz.
Hockety, pockety, wockety, bra Abracadabra, pata de cabra
Hokus pokus, tiki tokus Abra abra kadabra
Hockety, pockety, wockety... ¡ Ay!
Hokus pokus, tiki tokus...
Hockety, pockety, wockety, mer Todo aquí podrá caber
- Evet, şimdi oldu. Hokus pokus, tiki tokus Rambada Rumba Merlin Bomba
Tic, tic, tic, mi chocoIatiIIo.
Tiki-tiki-tiki, tatlım. Sadece onlara bak.
Pero no soporto a su mujer.
Ama şu tiki yok mu, beni gıcık ediyor. Karısı da öyle...
¿ A un crío en pantalones cortos con un tic nervioso?
Şu tiki olan kısa pantolonlu lise öğrencisini mi?
La isla se llama Tiki.
Adanın adı Tiki.
Creí que se llamaba Tiki.
- Adı Tiki sanıyordum.
Te prometo que tendremos un control estricto sobre Tiki.
Söz veriyorum, Tiki'de katı kontroller olacak.
Nadie quiere tocarlo. Y Dimbleby no quiere jugar con la gente adecuada. Piensan que Tiki es un elefante blanco.
Kimse el sürmüyor, Hımbıl da yanaşmayınca Tiki'yi ölü yatırım gibi görüyorlar.
¡ Tiki, Hawai!
Tiki! Hawaii!
Construí toda su organización, y si piensas... que necesito a Lewis para la isla Tiki, estás completamente equivocado.
Bütün teşkilatını ben kurdum ve Tiki Adası için Lewis'e ihtiyacım var sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
" El movimiento de la Kon-TiKi había cambiado un poco.
" Kon-Tiki'nin devinimi her zamankinden biraz farklıydı.
¿ Quieres dejar de temblequear?
- Şu tiki yapmasan?
Éstas son tus mamitas, Tiki y María.
Bunlar senin mama-sanların, Tiki ve Maria.
Tiki, saluda.
Tiki, merhaba de.
Zack, Tiki y María.
Zack - Tiki ve Maria.
Alguien acaba de pedir uno de su famoso Kon Tiki Tikis.
Hey Koç. Birisi senin meşhur Kontiki Tikis'inden istedi.
Tiki vio algo.
Tiki bir şey gördü.
Ahora, Tiki, pasa el mensaje. ¡ Vamos!
Şimdi Tiki, söylediklerimi ilet.
- Motel Tiki.
- Tiki Moteli.
He practicado sus tics.
Yüzündeki tiki yapmayı denemiştim.
Incluso físicamente, tiene una nariz enorme, con granos, es alto... con un tic nervioso... tiene un tic, que hace así.
uzun boylu ve sinirsel tiki var... böyle bir tik.
Cantar "Feelings" con orquídeas de papel hasta las rodillas y farolillos de plástico no es exactamente mi idea de una noche divertida.
Eğlenceli bir geceden anladığım şey kağıt orkideler ve plastik Tiki lambaları içinde diz çöküp "Feelings" şarkısını söylemek değil.
Lo siento, pero parecías tan superficial.
Kusura bakma, ama öyle tiki gözüktün ki.
Tiene una contracción nerviosa.
Tiki var da.
- Luego recordé esa garrapata.
-... ve sonra o tiki hatırladım.
En la pensión hay un hombre sin edad, con cabeza de perdiguero, que construye una maqueta del Kon-Tiki.
Daha sonra da kaldığım pansiyona gittim, orada bir İspanyol köpeği kadar meraklı, pek yaşlı olmayan bir adam, Kon Tiki maketi yapıyordu.
¿ Quieren probar este ponche Muerte Tropical?
Tiki öldüren suyunu nasıl istersin?
Y al igual que el poderoso dorado El resultado final será una bandeja de pupu en la cabaña del tiki de la vida.
Ve bir zamanların güçlü Mahi Mahileri gibi kendini hayatın ağaçtan kulübesinde, servis tabağında bulursun.
Corrígeme si me equivoco, ¿ no es cierto que muchos jóvenes, por ejemplo, quinceañeros que visten a la moda y que siguen las tendencias más "in", chicos que son perfectamente "normales", los que también llevan pendientes parecidos a estos?
Yanlışsam düzelt, ama bir sürü insan, özellikle en yeni "moda" yı... takip eden tiki gençler, tamamıyla "normal" sayılabilecek çocuklar da buna benzer küpeler takmıyorlar mı?
En una cafetería hay alguien en un excusado de aquí.
Yolun sonundaki Tiki Torch'ta idrar torbamızı taşıyan bir adam varmış.
Verás, en el Tiki Lounge hay mucho follón en Navidad.
Her zamanki gibi işte.
Quizá tenga un espasmo o un tic nervioso o pestañee los ojos.
Belki bir tiki olabilir, ya da göz seğirmesi ya da.. ... göz kırpması.
- Tiene un tic raro.
Garip bir tiki var.
Restaurantes de Sushi, tiendas de ropa elegante, Estacionamiento de 25 dólares, leamnissen. Te lo digo Phillis,
Suşi restoranları, tiki mağazaları, 25 $ park ücreti, Liam Neeson.
Ah, no nos importa esas cursilerías de niño rico.
Hayır, zenginlerin o tiki şeylerine pek yüz vermiyoruz.
Lo hice en el "Puesto Tiki".
Tiki Post'ta yapıldı.
Está bien como un trabajo en colegio, pero ¿ Hola, soy Roby trabajo en "Puesto Tiki"?
Okuldan sonra çalışmak için uygun bir yer ama, "Merhaba, ben Tiki Post'tan Rob" hoş olmuyor.
Volveré a "Puesto Tiki".
Tiki Post'a geri dönüş. Resmen rezillik.
¿ Quién habría creído que luego de las 2 : 00AM Donas Tiki se vuelve un bar para drag queens latinos?
- Evet. Tiki Donuts'un 2'den sonra Latin çalan bir travesti bar olduğu kimin aklına gelirdi.
No sé si intenta ligar o si es un tic.
Tiki falan mı var?
Desarrollé este tic.
Bu tiki geliştirdim.
¡ Soy Tiki, el Rey Parlante!
Ben Kral Telsiz Tiki.
¡ No enfurezcas a Tiki, el Rey Parlante!
- Ne kadar tehlikeli, biliyor musun? - Telsiz Tiki'ye öfkelenme.