Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Timmy
Timmy Çeviri Türkçe
1,813 parallel translation
Recuerda, la fiesta de cumpleaños de Timmy es hoy a las 16 : 00
Unutma, Timmy'nin doğum günü partisi bugün 4'te.
Timmy... él es un chico guapo
Timmy iyi bir çocuğa benziyor.
¿ Eres tú, Timmy?
Sen misin, Timmy?
Ven, Timmy.
Burada, Timmy gel.
¿ Y si llevo el pequeño Timmy al cine? ¿ Alguna tarde, esta semana?
Bu hafta sonu öğleden sonra bir ara Timmy'i sinemaya götürmem konusunda?
¡ Timmy!
Timmy!
- Amigos, miren lo que encontré afuera.
- Beyler, bakın dışarıda kimi buldum. Hey, Timmy!
- ¡ Timmy! - Finalmente te encontré.
Seni bulabildiğim için çok şanslıyım.
Timmy, ¿ puedes venir un segundito?
Timmy, bir saniyeliğine buraya gelir misin?
Timmy, ¿ quieres decirle a nuestro amigo tu pequeño discurso ante el juez?
Timmy, bu sağlıklı arkadaşımıza, mahkeme için hazırladığımız küçük konuşmayı gösterir misin?
- Muy bien, Timmy.
Çok güzel Timmy.
Gracias, Timmy.
Teşekkürler, Timmy.
Timmy.
Timmy.
- Timmy abre la maldita puerta.
- Timmy, aç şu lanet kapıyı!
¡ Ojos limpios, Timmy!
Aç gözünü, Timmy!
Timmy, tu lo crees, ¿ no?
Timmy, sen de inanıyorsun, değil mi?
¡ Voy a andar, Timmy!
Yürüyeceğim, Timmy!
¡ Timmy voy a volver a caminarr!
Tekrar yürüyeceğim, Timmy!
Buen día Timmy.
Yaşlı hatun.
Buen día Min.
- Günaydın, Timmy.
Es cierto, ¿ saben qué?
Diyelim Lance ve Timmy evlendi.
Lance y Timmy se casan y lo siguiente que sabes es que el gato se las quiere chupar.
Bir bakmışsınız, kedileri de onlarla birlikte olmak istiyor.
Está bien, Timmy. Tymmy esta en un lugar seguro
- Korkma Timmy, güvenli bir yerdeyiz.
"¿ Qué piensa usted, Timmy la Navidad alguna vez será lo mismo?"
"Ne dersin, Timmy? Daha önce böyle bir yılbaşı olmuş muydu?"
Pensá en esto : se los niños pueden verlo, él puede viajar por el mundo en una noche, puede susurrar a los padres lo que el pequeño Timmy y Sally quieren para Navidad.
Bir düşün, onu sadece çocuklar görüyor ve kendisi bir gecede dünyayı dolaşıyor. Küçük Timmy ve Sally'lerin ne istediklerini ailelere fısıldayabiliyor.
Salí con Timmy Harrison cuatro meses antes de conocerte.
Senle tanışmadan önce Timmy Harrison ile dört ay çıktım ben!
Timmy, abre tú, por favor.
Timmy, şu kapıyı açar mısın?
Sí, en caso de que sea el cumpleaños de Timmy... y de que a alguien le falten unos Legos o lo que sea.
- Evet, mesela küçük Timmy'nin doğum günüdür ve birisi ona oyuncak almasında yardımcı olur.
Pero Timmy permanece en el libro hasta que tú pagues.
Fakat Timmy'nin kayıtlarda adı kalacak, ta ki biz anlaşana kadar.
Timmy ha estado llamándome.
Timmy beni çağırıyor.
No, al demonio con Timmy.
Hayır. Timmy'yi boş ver.
Me la jugué en un bar. Aposté en Timmy y perdí todo.
Bar için Timmy'ye oynadım ve beni batırdı.
- ¡ Tío Timmy!
- Timmy amca, selam!
Tu tío Timmy en su mejor momento, jamás es tan fuerte como tú.
Amcan Timmy yani en iyi gününde bile senin kadar dayanıklı değildir.
Volveré a tiempo para la fiesta de cumpleaños de Timmy te lo juro.
Timmy'nin doğum gününe yetişeceğim. Yemin ediyorum.
Timmy Jackson Nueva York.
Timmy Jackson... New York.
Este hombre, Lenny Pepperidge, alias Lenny el Pep, alias Sheldon Wills, alias Little Timmy Hartwell... -... es un estafador.
Bu adam, Lenny Pepperidge, diğer adıyla Lenny Pep, diğer adıyla Sheldon Wills, diğer adıyla Küçük Timmy Hartwell, tam bir gönül hırsızı.
Timmy es parte gato montés.
- Bak, Timmy yarı vahşi kedidir.
¿ Cómo está Timmy?
- Timmy nasıl?
Mi hijo, Timmy.
Bu oğlum Timmy.
¿ Qué terminaste exactamente, Timmy?
Peki bitirdiğin şey tam olarak nedir Timmy?
Me acusarán de ser un animal fascista sin corazón, pero así debe ser. ¿ Dónde está Timmy?
Kalpsiz, faşist hayvan olmakla suçlanacağım ama böyle olması gerekiyor. Timmy nerede?
- Gracias, Timmy.
Teşekkür ederim Timmy.
Lo siento, pero ese oso pertenece a Timmy.
Üzgünüm, ama ayıcık Timmy'e ait.
Al y Timmy, En la segunda estrofa, sólo... Esto es muy sencillo. El compás es 5 / 4.
Pekâla Al ve Timmy, ikinci kıt'ada siz giriyorsunuz oldukça basit bir yer, biliyorsunuz.
- ¡ Timmy!
Timmy!
Díselo a Timmy.
Timmy'ye söyle.
- Gracias, Timmy.
- Teşekkürler Timmy.
Timmy, reclama en Gastrointestinal el informe que estoy esperando.
Timmy, mide bağırsak uzmanını çağırıp endoskopi formu isteyebilir misin?
Me prometió que podía llevar a su Timmy al cine.
Oğlunuz Jimmy'i sinemaya götürmem için söz vermiştiniz.
En su cuarto.
- Timmy odasında.