Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Tinder
Tinder Çeviri Türkçe
134 parallel translation
La otra noche estuve en Tinder.
Geçen akşam Tinder'daydım.
¿ Estás en Tinder?
- Tinder'da mısın?
Conoce a la mayoría de las mujeres en aplicaciones de teléfonos como Tinder y Angler.
Kadınların çoğuyla Tinder ve Angler gibi telefon uygulamalarından tanışıyormuş.
Me encantaría ir al cine contigo, pero... En realidad, tengo una cita sexy con esta madura, Janine, y la conocí en Tinder y podría... Realmente podría usar el apartamento.
Seninle sinemaya gitmeyi çok isterdim ama şu MILF * ile harika bir randevum var, adı Janine ve onunla Tinder * üzerinden tanıştım ve evine ihtiyacım olabilir.
Es como Tinder pero para solteronas.
Tinder gibi ama kız kuruları için.
Tinder puede esperar.
Tinder * bekleyebilir.
Vale, ¿ y correos electrónicos? ¿ Snapchat? ¿ Tinder?
Tamam, e-postaya Snapchat'e veya Tinder'a ne dersin?
Sí, el que comprobó su Tinder
Evet, onun Tinder kontrol bir
Esta aplicación es muy parecida a la yesca.
bu uygulama Tinder gibi.
No es como yesca.
Tinder gibi değil.
Bueno, estás de suerte, porque el universo te ha traído a mí, y acabo de poner Tinder en tu móvil.
Şanslısın o zaman. Çünkü evren sana beni getirdi ve ben de telefonuna Tinder yükledim.
Facebook, Friendster, Twitter, Tinder.
Facebook, Friendster, Twitter, Tinder.
- ¿ Qué? - Es como Tinder.
Tinder'a benziyor.
- Dice y Tinder.
Dice ve Tinder.
En la app Tinder y en la vida.
Tinder'da ve hayatta evet.
No habrá Vine, ni Flickr... ni Tumblr, ni Tinder, ni Facebook, ni Hulu...
Artık Vine, Flickr, Tumblr, Tinder, Facebook, Hulu,...
Me descargué Tinder, y me inscribí para una tarde de citas rápidas.
Öğleden sonra hızlı randevu için Tindr'a üye oldum.
Tinder es como Facebook, pero va directo al sexo.
Tinder, Facebook gibi ama burada direkt pompaya geçiyorsun.
Es genial. Ese era mi Tinder.
- İşte benim Tinder'ım buydu.
Esto de Tinder... No lo entiendo.
Şu Tinder uygulamasını anlamıyorum.
Es como pon esto en Tinder, pon aquello en Snapchat.
Tinder busu, Snapchat şusu falan.
Tienes más oportunidades de emparejar con Ryan Gosling en Tinder, que de encontrar un buen libro en la pila de los manuscritos no solicitados.
Tinder'de Ryan Gosling ile eşleşmek için çamurlu kazıkta iyi bir kitap bulmaktan daha iyi bir şansın var.
Mira quién acaba de mostrar interés por mí en Tinder.
Tinder'da beni kimin seçtiğine bir bakın.
Porque estoy más solo que la una, y la idea de intentar tener una conversación con alguien de 25 años mientras revisa su perfil de Tinder, me da ganas de empotrarme contra ese grifo de cerveza.
Çünkü deli gibi yalnızım ve Tinder uygulamasıyla sevgili arayan 25 yaşında biriyle sohbet etmektense şuradaki bar sopasını kendime geçirmeyi tercih ederim.
Nick Sorrentino. 234 mujeres encajan contigo en Tinder solo este mes.
Nick Sorrentino. Tinder'da yalnızca bu ay 234 kadın seninle eşleşmiş.
En tu Tinder, decía que tu película favorita es Scarface.
Tinder profilinde en sevdiğin filmin Yaralı Yüz olduğu yazıyor.
¿ Qué estás haciendo, crucero Yesca?
Ne yapıyorsun, Tinder'da mı dolaşıyorsun?
Las mulas de Tinder Banks estaban moviendo cinco millones mínimo.
Tinder Banks'taki torbacılar ayda beş milyon dolar para aktarıyormuş.
Criminales de Tindre Banks, la mitad de la pandilla, acribillándonos.
Tinder Banks haydutlarının yarısı üzerimize çullandı.
Uno es para mi bebé.
- Biri bebeğim için. - Tinder'dan bulduğun bir herif mi?
Como Tinder y esas cosas.
- Tinder falan gibi.
No, quiero decir Tinder.
Hayır, Tinder'ı kastediyorum.
Es una aplicación de encontrar pareja, y por cierto, si estuvieras en Tinder... Tu madre y yo creemos que serías la más guapa.
Çöpçatanlık uygulaması ve eğer Tinder'da olsaydın bize göre oradaki en güzel kız olurdun.
- Tu perfil en Tinder.
- Tinder profilin.
¿ Hacemos una aplicación de yesca para potenciales metahumanos?
Potansiyel meta-insanlar için Tinder uygulaması mı yapacağız?
Disco Stu ha vuelto a Tinder.
Disco Stu işine geri döner.
Bueno, culpo Yesca para eso.
Ben bunun için Tinder'ı suçluyorum.
Es como Tinder para sociópatas.
Adeta sosyopatlar için Tinder gibi.
Invitándolo a un encuentro Donde estaré besando a alguien al azar, es una buena manera de hacerlo.
Herifi şu senin dost muhabbetine çağırıp Tinder'dan bulduğum rastgele birini öptüğümü gözüne sokmak acayip iyi olur.
Ya sabes, como... ¿ Tinder?
- Tinder gibi mi mesela?
¿ Vamos a hacer una aplicación de citas y encuentros para potenciales metahumanos?
Potansiyel meta-insanlar için Tinder uygulaması mı yapacağız?
Cuando yo tenía tu edad, teníamos esta cosa que llamábamos Tinder.
Ben senin yaşlarındayken Tinder diye bir şey vardı.
No puedo creer lo que era hace tan sólo 20 minutos de que nos encontramos en Yesca
Sadece 20 dakika önce Tinder'da tanıştığımıza inanamıyorum.
- Sí, quiero decir, lo hice Yesca en Nueva York. Y tengo que decir, me fui en algunos, como, fechas skeevy-culo.
Evet, New York'ta Tinder kullandım ve söylemeliyim ki birkaç iğrenç buluşmaya gittim.
Usted se fue de yesca?
Tinder'a * girdiğinden beri mi?
Pero tengo que ir a recoger a mi hijo porque el imbécil de mi ex marido le ha prestado su coche a su última putita del Tinder.
Gidip oğlumu almam gerek çünkü kuş beyinli eski kocam arabasını Tinder'dan düşürdüğü son fahişeye ödünç vermiş.
La otra noche estaba en Tinder.
Geçen akşam Tinder'daydım.
- ¿ Estás en Tinder?
- Tinder'da mısın?
Siento que tengo una suerte de obligación con el récord de Tinder.
Tinder rekorunu kırmam gerekiyormuş gibi hissediyorum.
Estoy en tinder.
Tinder kullanıyorum.
Se dirige al trampolín. "Trampolín" es mi nombre de usuario en mi aplicación de citas.
"Trambolin" benim Tinder'daki kullanıcı adım.