English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Triple

Triple Çeviri Türkçe

2,269 parallel translation
Pedí un americano, y conseguí un triple macchiato con dos bombas de vainilla.
Kat? Filtre kahve istedim, vanilya şuruplu köpüklü kahve verdiler.
Y si bien, sí, eso es una negación triple no obstante, me define como el hombre que quiero ser.
Ve evet, belki bu üç kat daha olumsuz, ama yine de, beni olmak istediğim adammışım gibi tasvir ediyor.
Soy una triple amenaza.
Hiç. Ben üçlü tehdidim.
Triple pared, caja de acero templado.
Üç katmanlı, dışı sertleştirilmiş çelik.
Y aquí es donde voy a por el triple a causa de... otra factura remodelada, que tendrá un año, y en el hueso hioides.
Ve işte nasıl üçe çıkardığım başka bir değiştirilmiş çatlak yaklaşık bir yıl önce ve dil kemiğinde.
Y sí, es un triple negativo... sin embargo, me define... como lo que aspiro a ser.
Ve evet, belki bu üç kat daha olumsuz, ama yine de, beni olmak istediğim adammışım gibi tasvir ediyor.
No suena como un gran paso desde la casa triple,
Ağaç evinden daha büyük bir gelişme sayılmaz.
Y la de suicidios, el triple.
İntihar üç kat daha yüksek.
Mira no es tan bueno como ser DJ, pero pagan el triple y...
Bak, DJ'lik işi kadar iyi değil. Ama var ya? Maaşımı rahat üçe katlıyor o yüzden...
Tomaré un gran café triple con leche.
Büyük bardak latte istiyorum.
Haré lo que sea necesario para tener a ese chico en mi sala de interrogatorio porque es culpable de un triple homicidio.
Bu çocuğu, sorgu odama almak için ne gerekiyorsa yapacağım, çünkü, o üç cinayetin suçlusu.
¿ Triple homicidio?
Üç cinayet mi?
¡ El FBI está tonteando con un puñado de robos a bancos mientras que yo tengo que resolver un caso de triple homicidio!
Ben üç cinayeti çözmeye çalışırken, FBI bir kaç banka soygunuyla oyalanıyor.
El triple asesinato de Reggie anoche junto al club y el doble asesinato de Turell en el almacén hace dos semanas.
Reggie'nin, dün gece klübün önündeki üçlü cinayeti veTurell'in iki hafta önce bakkaldaki çifte cinayeti.
¡ Casi consigo un triple pleno!
Neredeyse üçlü sayı yapıyordum!
Para los que vivían en una cueva hace cuatro años el Triple Asesino, o 3XK ganó su apodo al estrangular tres mujeres en una semana desaparecer durante un mes, y luego matar a tres más.
4 yıl önce aramızda olmayanlar için söylüyorum. 3'lü katil yani 3K, 1 haftada 3 kadın boğup, 1 ay ortadan kaybolup sonra 3 can daha alıp ortadan kaybolarak bu lakabını aldı.
Dos puntos importantes el Triple Asesino regresó luego de cuatro años tiene que haber una razón.
Son iki söz. 3'lü katil, 4 yılın ardından dönmüş gibi görünüyor. Bir sebebi olmalı.
Quizá era el Triple Asesino que echó a McCardle de su territorio.
Belki de McCardle'ı mahallesinden uzak tutan 3'lü katilimizdi.
De hace cuatro años. Revisé las llamadas hechas a la línea del Triple Asesino y ésta me llamó la atención.
- 4 yıl öncesinden... 3'lü katil ihbar hattına yapılan aramaları inceledim.
Sabemos quién es el Triple Asesino.
3'lü katilin kim olduğunu biliyoruz.
Frío, implacable. El Triple Asesino sigue relajado.
Soğukkanlı, acımasız... 3'lü katil rahat görünüyor.
Con este Triple Asesino suelto no pierdan de vista a sus seres queridos.
Bu 3'lü katil ortada dolaştıkça sevdiklerinizi yanınızdan ayırmasanız iyi olur.
Hallamos el mismo tipo de cuerda en tu bolsillo que la usada por el Triple Asesino.
Cebinizde, 3'lü katilin de kulladığı tip bir ip bulduk.
Él es el Triple Asesino.
Gerçek 3'lü katil bu.
Le enseñaste a Gates lo necesario para cargar la culpa de los asesinatos del Triple Asesino.
Gates'e, 3'lü katil cinayetlerini üzerine alması için bilmesi gereken her şeyi öğrettin.
- Yo el triple de la apuesta. - Make it nueve veces más.
- Hile yaptım - 9 kez daha yap.
Ahora tengo a un policía muerto, a dos desaparecidos, y un triple homicidio.
Şimdi ise, biri ölü ikisi kayıp ve üç tanesi de intihar etmiş polise sahibim.
Creo que tienes puntuación triple por palabra ahí con esa que tiene todas esas letras onduladas. ¿ Qué significa?
Sanırım, orada üçlü bir kelime elde ettin kıvrımlı bir harf ile.
Deje que le pregunte, en su último ensayo clínico encontró que quienes toman Elvatyl tienen el triple de probabilidad- -
O zaman şunu sorayım. Son yaptığınız klinik testlerde, Elvatyl kullanan insanların 3 kat daha fazla- -
Y como todo el mundo sabe, las amigas de facebook valen el triple que los amigos de facebook.
Hepimizin bildiği üzere çıtırlar, kankalardan üç kat daha değerli.
triple de café canela y un poco de chocolate, verdad?
Tarçınlı oaksan kahvesinden üç kadeh, ve kakao takviyesi, ne dersin?
Homicidio triple en el Tangiers.
Tangiers'ta üçlü cinayet.
Así que los hice triple ¡ Vamos a comer!
Bu yüzden üçlü onları yaptı's yiyelim!
Tú freíste palitos triples.
Sevgiler Triple kızarmış sopa
El palo triple es lo que quería cuando era un niño.
üçlü sopa ne aranıyor ne zaman bir çocuktun
Llama al quirófano. - Tenemos una triple a sangrando.
Tamam.
¿ Para qué si puedo tener el triple?
Şu an üç katına sahip olabilecekken neden bekleyeyim ki?
Yo no quería venir, pero le pagó a mi jefe el triple.
Buraya gelmek istemedim. Ama patronuma üç katı ücret ödedi.
Triple flecha en el corazón.
Tam kalbe 3 ok.
- ¿ El triple?
- Üç katını?
Ese es el sonido de mi triple agujereadora, y este es el sonido de mi, archivando mi guía corporativa del acoso sexual
Bu duyduğun da üç delikli delgeçimin. Bu da cinsel taciz konusundaki tüzel kuralları dosyalama sesi.
El triple efecto.
Banko 3 tutturmuş.
Tengo uno de estos y una Smith Wesson triple seguro Un Roth Steyr, un Webley.455, un mauser 1914... muy pequeño.
Ondan bende bir tane var bir tane Smith Wesson, üçlü kilit bir tane Roth-Steyr bir tane Webley.455 bir tane 1914 model mavzer çok küçük...
Tuve que hacer un triple bogey.
+ 3 yaptım.
Porque pensaba que habías dicho que intentaste ver a Miguel Cervantes, el señor de la guerra más peligroso de la Triple frontera, que ya es decir algo, y que lo hiciste solo.
Çünkü, bana Miguel Cervantes'i görmeye çalıştınız gibi geldi. Yani Triple Frontier'deki en tehlikeli diktatörü ki bu da bir şey söylemek gibidir ve bunu da tek başınıza denediniz.
La triple frontera no es un lugar particularmente acogedor.
Triple Frontier bilhassa rahat bir yer değildir.
Eso es una foto enviada por mi enlace en el ejército Paraguayo de su avión privado en un aeropuerto solo a unos kilómetros de la Triple Frontera.
Bu fotoğrafı bana Triple Frontier'in birkaç mil uzağında olan özel bir havaalanından Paraguaylı bağlantım tarafından gönderildi. Burası zemin.
Después Drew hizo un triple y quedó tercero.
Ben Charlotte.
El Triple Asesino ha regresado.
3'lü katil geri döndü.
Años atrás, el Triple Asesino se hizo pasar por guardia de seguridad.
Biliyoruz ki 3'lü katil geçmişte güvenlik görevlisi kılığına da girmişti.
Él es el Triple Asesino.
3'lü katil o.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]