English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Turf

Turf Çeviri Türkçe

41 parallel translation
Era el propietario del Stalag 17 Turf club.
Stalag 17 Hergele klübünün tek sahibi ve yöneticisiydi.
El ganador, número tres, Sr. Turf, montado por William Boland.
Kazanan, 3 numara ile jokeyi William Boland olan Mr. Turf...
- Tengo atraídos de nuevo, Surf y Turf Especial.
- Yine kandırıldım. Surf and Turf Spesiyali.
Como le dirá cualquiera relacionado... con el turf, Sr. Holmes.
Hipodromla bağlantısı olan herkesin söylediği gibi Bay Holmes.
Desafortunadamente, ha... despilfarrado una fortuna en el turf, lo que lo ha puesto en manos de prestamistas... e inescrupulosos corredores de apuestas.
Ne yazık ki ganyana büyük bir servet harcadı ve bu da onu tefecilerin ve ahlaksız bahisçilerin eline düşürdü.
Llevo en el turf 20 años... y nunca me han hecho... pregunta estúpida semejante.
Yirmi yıldır hipodromdayım ve kimse bana bu kadar aptalca bir soru sormamıştı.
Usted, Coronel, con su amplia experiencia en cuestiones de turf, sabrá que es posible realizar una leve incisión... en los tendones del caballo, y que se puede hacer de forma subcutánea.
Hipodrom meselelerindeki derin bilgi birikiminizle birlikte sizin de bildiğiniz gibi Albayım atın tendonuna bir çentik atmak ve bunu da deri altından yapmak oldukça mümkündür.
Se mudó a la azotea del Brill Building, el mundo de la música popular, y lavó platos en el restaurante Turf por 4,11 dólares la noche.
Bilinen adıyla Tin Pan Alley olan Brill Binası'nın çatısına taşınmış Turf Restaurantta geceliği 4 Dolar 11 Sentten bulaşık yıkamış.
Yo puedo comer pavo, Edward marisco y bistec y hacen un delicioso bisque de calabaza.
Ben hindi yiyebiliyorum, Edward surf and turf yiyebiliyor... ve mükemmel balkabağı bisque yapıyorlar.
¿ Y lo de marisco y bistec juntos?
Surf ve turf ne oluyor?
- Ames, tu hombre en el turf.
Mavi Jean'li adam.
¿ Tienen platos mixtos?
"Surf'n turf" leri var mı?
Turf Club después del séptimo.
Yedinciden sonra at yarışı.
Sería en la interestatal, con el especial de surf y turf por 6,99, pero qué diablos, soy una cita barata.
Stars Hollow'la Yale arasında bir yerde. Bu bizi otoyola götürür. Yani 6.99'a karışık menü.
¿ No es increíble que siga ahí la taberna esa, Track and Turf?
TrackTurf'un hâlâ ayakta durduğuna inanabiliyor musun?
"Descansa en Astrocésped segado".
" Son Astro Turf'a kadar dayan.
- Descansa en Astrocésped segado.
- Son Astro Turf'a kadar dayan.
Yo tomaré pastel de cangrejo de Maryland una docena de ostras al punto, ensalada césar sin anchoas y de primero, suflé de pollo.
Ben yengeç köftesi istiridye, Sezar salata bir de surf and turf * alacağım.
Muy bien, Turf.
Önemli değil, Turf.
Aquí no hay pandillas desde que se fue la gente de Antwon.
Antwon'un ekibi kentten çıktıktan beri Turf tarafsız kaldı.
¿ Miercoles-viernes surf y turf?
Artık çarşamba-cuma ıstakoz-biftek günleri yok mu?
Mezcla de parrilla, surf'n'turf *. Estoy muerto de hambre. ( NT * :
Karışık ızgara, ıstakoz ve biftek.
Llévale esto a Allan a Turf Lodge.
Bunu Turf Lodge'daki Allan'a götür.
Tengo 12 minutos para llegar a Turf Lodge antes de que crean que me detuve a copiar eso.
Onu kopyaladığımı düşünmemeleri için 12 dakikaya Turf Lodge'da olmam gerek.
Entonces, escuche, el reportero llegará al Turf Club en unos segundos.
Yani, dinle, haberciler her saniye At Yarışı Kulübü'nde olabilirler.
Él me llevo a Stakis Grand la semana pasada, a comer "surf'n'turf" y tomar chupitos
Geçen hafta beni Stakis Grand'e götürdü ve aşna fişne yaptık.
¿ Qué es "surf" y "turf", Eff?
- Aşna fişne ne demek, Eff?
Definitivamente, pienso tener "surf" y "turf" lo antes posible.
En kısa zamanda ben de aşna fişne yapacağım.
¿ Crees que él tendría "surf and turf" conmigo Eff?
Sence benimle aşna fişne yapar mı Eff?
Nosotras somos amigas porque no tienes surf-and-turf ( sexo ) con mis hombres.
Arkadaşız, çünkü sen benim erkeklerimle aşna fişne etmiyorsun. Bunu sen söyledin.
¿ Qué quiero? Sexo.
Ne istiyorsun Surf ve turf.
Tomaré un mar y tierra-osaurus,
Ben bir tane surf'n'turf-osaurus alacağım.
- El padre es dueño de Surf Turf.
- Babası Surf Turf'te çalışıyor.
Me dijeron que es experto en el turf.
Yarış uzmanısın diye duydum.
Terreno de objetos de primera.
- Esas objet turf. - Obje nesi...
Esto es lo que la gente del ambiente del turf usa.
At yarışçıları atlar etrafında hep bunlardan giyiyormuş.
Fuera, en su estudio, durante el día, en el Turf la mayoría de las noches.
Gün içerisinde atölyesinde olurmuş. Çoğu akşam da The Turf'ta.
Me pasé por el Turf para preguntar por tu hombre, Hallward.
Şu Hallward'ı sormak için The Turf'a uğradım.
¿ Tiempo suficiente para parar a tomar una ginebra con tónica de limón con Simon Hallward en el Turf?
Turf'ta zaman Simon Hallward'la cin ve bitter limon arası vermeye yeter miydi?
Es una parte de 5 horas de energía y las otras tres horas son expreso, fertilizante de césped y una muy, pero muy pequeña parte de cocaína.
Bir kısmı "5-Saatlik Enerji" diğer 3 saati ; espresso, Scotts, Turf Builder ve az, azıcık miktarda kokainden oluşuyor. Bir tutamcık.
Carne y mariscos.
Surf and turf istedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]