Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Tón
Tón Çeviri Türkçe
26 parallel translation
Tengo tón ¡ ca y jugo de almejas, pero no están fríos.
Tonik ve soda var ama soğuk değiller.
- Ton-tón.
- Dam dam.
Tú, nuevo ton-tón.
Sen yeni dam dam.
Y no me llamo ton-tón.
Adım da dam dam değil.
No, te llamas ton-tón.
Hayır, senin adın dam dam.
Estás en líos, ton-tón.
Başın belada, dam dam.
Hasta luego, ton-tón.
Görüşürüz, dam dam.
Buenos días, ton-tón.
Günaydın, dam dam.
Yo no soy ton-tón.
Ben değil dam dam.
Tú eres ton-tón.
Sensin dam dam.
¿ Cómo está ese chicle, ton-tón?
Sakızı nasıl buldun, dam dam?
Mi ton-tón quiere hablar.
Dam dam'ım konuşacak.
Nadie-nadie, ton-tón.
Yok, yok, şap-şal.
Está amaneciendo, ton-tón.
Güneş doğmak şap-şal.
El evento central será una "pop robo-tón".
Asıl olay pop and lock maratonu olacak.
Cualquiera que haya estado en un equipo de "pop robo-tón" sabe que se necesitan al menos siete integrantes para tener chances.
Bir pop and lock maratonuna katılan herkesin bildiği gibi şansının olması için en az yedi kişi gerekir.
- Jeff, ¿ te veremos mañana en la noche en el pop robo-tón?
- Jeff, seni yarınki pop and lock maratonunda görecek miyiz?
¿ No deberíamos avisar que nuestro equipo no llegará para el Pop robo-tón?
Takımımızın pop and lock maratonuna yetişemeyeceğini söylememiz gerekmiyor mu?
Me inscribo para el certamen de Pop robo-tón.
Heather Pop and Locklears takımı için kayıt yaptırmak istiyorum.
Ahora... Vayan a ganar esa "rock robo-tón"
Şimdi, gidip o maratonu kazanın.
Mi chico y yo vamos a juntarnos este finde y ver una "Harry Potter" - tón.
Senle ben- - Bu hafta sonu bir araya gelip bir Harry Potter gecesi geçireceğiz.
No, estaba pensando en pasar un buen rato de "Harry Potter" - tón. ¿ Te apuntas?
Hayır, ben daha çok "Harry Potter" gecesi tarzı bir şey düşünüyordum. Var mısın?
¿ Alguna probabilidad que tu alcoho-tón sin fin le ha causado dudas?
Durmadan içtiğin içki ikinci kez düşünmene şans verdi mi?
- Fue un gusto verte, Ca-pu-tón.
- Seni görmek güzeldi Capu kanka.
Joy hace un camina-tón este fin de semana.
Joy bu hafta sonu yürüyüş maratonu yapacak.
Lonnie es mi camina-tón.
Lonnie, benim yürüyüş maratonum.