English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Unto

Unto Çeviri Türkçe

31 parallel translation
Abracadabra ¡ Unto de brujas!
Abrakadabra... cadıların yağı...
Ay, no.. unto a ella, no.
Hiç de öyle değilim.
Pss... si te la unto en la mano... y te la aprieto no podrás despegarla jamás.
Anladın mı? Eğer eline sürer ve kuvvetlice bastırırsam asla ayıramazsın.
Al que se acerque le unto el morro con serpiente.
Buraya yaklaşanın suratına yılan atarım.
Hasta que, un día, le dije a mi mujer : ...'Hazme un cocido con lacón, pelota, chorizo, unto y de todo'.
Bir gün hanıma şöyle jambonlu, sosisli domuz yağından güzel bir yahni yap dedim.
Y que no va a quedarse aquí para que le maten unto a nosotros.
Burada hepimizin ölümünü görmek için kalamayacağını söyledi.
Eternal life grant unto him, and may perpetual light shine upon him.
Baki hayatları bağışla, ve mayıs ebedi ışıklarınla parla onların üzerine.
- Ahí, unto a Rebecca.
- Burada, Rebecca'nın yanında.
He olido algo espantoso. Debe de ser el demonio baboso. Vive unto a una planta de residuos en El Segundo.
Çok kötü bir koku aldım, galiba bu yapışkan iblisten geldi ve o Elscando'daki atık işleme fabrikasının arkasında yaşıyor.
Normalmente me unto de vaselina el bigote. Pero se me había olvidado, y utilicé gel para el pelo.
Genelde bıyığıma vazelin sürerim Bugün unutmuşum.
He estado sentada toda la noche ¡ unto a la chimenea... viniéndome abajo... igual que se deshacen las brasas consumidas... como aquello en lo que me convertiré... en polvo sin vida, señor.
Uzun bir akşam boyunca şöminemin önünde kendi içime gömüldüm yanan kömürler, benim geleceğim gibi dağıldı ve cansız küle dönüştü.
Las unto con mermelada de uva.
Üzerine üzüm reçeli koyarım.
Le dice : "Si te vuelvo a pillar te unto la nariz con esa mierda".
Der ki : "Bir daha görürsem, bunu burnundan getiririm."
Recomiendo reajustar el unto de re-entrada a Omicron J-Vector Theta.
Yeniden giriş noktasını Omicron J-Vector Theta'ya almayı öneriyorum.
J unto al lago.
Göl kenarında.
P... unto ¡ Punto!
- Nok - Ta. Nokta.
Nos acurrucaremos hasta llegar al pueblo.
"I'll cuddle you and me unto town"
Yo no me unto las manos con aceite y... Miren, 420.
Ben iki elimi bir araya getirir, biraz da yağ sürerdim... 420 numara.
Cuando tú y Elizabeth entren por la puerta oeste serán recibidos con el himno'I Was Glad When They Said Unto Me'.
Elizabeth'le batı kapısından girdiğinizde "Rabbin Evine Gidelim Dendikçe Sevinirim" ilahisiyle karşılanacaksınız.
Remueve esto mientras unto la bandeja.
Ben tavayı yağlarken bunu karıştır.
El pollo Jerk, me recuerda de donde vengo pero no lo unto por toda mi cara.
Jerk Chicken'da bana nereden geldiğimi hatırlatıyor ama ben onu yüzüme bulaştırmıyorum.
¡ Te ordenamos que te ligues a este animal!
Bu hayvan Unto, biz sana bağlamak.
¡ Te ordenamos que te ligues a este animal!
Bu hayvan Unto, biz sana bağlamak!
¿ Le unto un poco de mantequilla?
Yaranın üstüne yağ sürerim?
- Yo me la unto en todos lados.
Her yere sürerim.
Punto, p unto.
Nokta, nokta.
Entonces ese domingo, justo cuando unto mi tostada con mermelada de fresa...
Her neyse, o pazar günü tostuma çilek reçeli sürmek üzereydim.
Aquí UNSCFFG 201 Forward Unto Dawn, solicito evacuación inmediata.
Mayday. Mayday. Mayday.
Forward Unto Dawn
Sierra-0-1-1-7.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]