Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Urban
Urban Çeviri Türkçe
123 parallel translation
Caballeros, han notado algo peculiar en el marinero Urban?
Beyler, Kıdemli Çavuş Urban'da dikkatinizi çeken bir şey oldu mu?
McClean contra Urban Transport.
McClean'e karşı Urban Transport.
"Pop, Top 40, RB, urban contemporary, easy listening, funk love."
Jones. "En en iyi 40, kolay dinlenebilir çağdaş şehir funk RB aşkı"
Hola, Alerta Urbana.
Merhaba, Urban Alert.
Sr. Urban Dagonet, le presento a la condesa Olenska.
Bay Urban Dagonet, size Kontes Olenska'yı takdim edeyim.
Mientras yo volvía a casa, él embarcó hacia Londres... para comprar una Bioscope 300... de la marca Charles Urban.
Onun hayaliyle yaşıyordu. Ben eve dönerken o da gemiye binip Londra'ya doğru yola çıktı "Charles Urban" markalı makineyi satın alacaktı.
Velas de bazar posmoderno, ropa sucia, una caja de pizza. De repente, entré en razón.
Urban Outfitter'dan alınma mumlar, kirli çamaşırlar, bir pizza kutusu.
Urban Outfitters rebajó los precios.
Urban Outfitters'da indirim var.
¿ El Travolta de "Pulp fiction" o el Travolta de "Urban cowboy"?
Pulp Fiction`daki Travolta mi, şehir kovboyu Travolta mi?
De este Tribunal, se declaraba al acusado culpable condenándole al pago de la indemnización que reclama la parte demandante por la rotura de la farola modelo Urban Swimlight 270, situada a 8 mts. Del portón principal del astillero.
Bu yılın 4 Kasım'ında bu mahkeme tarafından verilen karar doğrultusunda sanık, liman girişine 8 metre uzaklıktaki Urban Swimlight 270 model sokak lambasını kırdığı için suçlu bulunmuş ve davacıya tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.
Una mierda, nada. Una Urban Swimlight de la hostia.
Hayır, o Urban Swimlight markaydı.
Si quitamos de la lista Fletch y Urban Cowboy... aún tenemos 75 posibilidades.
"Fletch'i ve" Şehir Kovboyu " nu elesek bile, 75 seçenek kalıyor.
- Urban Business Board.
Şehrin İş adamları.
Roadside Urban Analysis.
Roadside Urban Analysis.
Conocéis al padre Mazzone, de la iglesia hermana, San Urbano.
Kardeş kilisemiz St. Urban'dan Peder Mazzone'u hepiniz tanıyorsunuz.
Es el cura de San Urbano.
Siz St. Urban'ın rahibisiniz.
Vino a San Urbano a preguntarme por Teresa.
St. Urban'a gelip Teresa'yı sordu.
Solo me quedo en San Urbano hasta que encuentren un sustituto.
Yerime birini bulana kadar St. Urban'da kalacağım.
Un amigo mío es agente en Binky Urban.
Bir dostum Binky Urban'la beraber bir menajer.
- acerca de algo así? - La única corte que conozco... que falló sobre esos asuntos... es el caso de este tipo, Al Urban.
- Buna benzer bir konuda bildiğim tek mahkeme Al Urban denen adamınki.
Urban Hellraiser es su mayor éxito de ventas.
Şehri Kasıp Kavuranlar en çok satan oyunumuzdur.
Seremos como Black Flag, Bad Brains, Urban Waste, Major Conflict.
Black Flag, Bad Brains, Urban Waste, Major Conflict, falan gibi olmalıyız.
No quiero decirles lo que paso despues de ver Urban Cowboy.
Urban Cowboy'u izledikten sonra ona ne olduğunu ise anlatmak istemiyorum.
¿ Urban smooth?
Şehir müziği?
Creo que la dejé en el "Urban Outfitters".
Ben sanırsam Urban outfitters de bıraktım
Binky Urban dará una fiesta a la que tengo que ir.
Binky Urban kokteyl veriyor. Ben gitmek zorundayım.
La de Urban Outfitters.
Urban Outfitters'dan almıştım.
Soy Urban Adler.
Benvurban Adler.
Un sueño llamado : ( Inoffensive, Urban Like, Hip-Hop Smooth Groove )
Saldırgan olmayan sokak hayatını anlatan bir hip hop grubu kurma hayali.
- Urban.
- Şehirsel.
Fundó Everest Urbano en su apartamento... y la convirtió en una de las empresas más filantrópicas y ecológicas.
Ve sonra Urban Everest dergisini evinden çıkarmaya başlamış ve sonra bu dergiyi dünyada çevreciliği en çok destekleyen bir şirket haline getirmiş.
¿ Me prestas tus Urbantrack Skechers?
Urban Skechers marka ayakkabılarını ödünç alabilir miyim?
Quiero comprar algo nuevo quizá en Urban.
Ama yeni bir şeyler giymek istiyorum, şehirli tarzı belki.
Ese look de Urban Outfitters y Edie Sedgwick te funciona, ¿ no?
Bu bütün şehirsel techizat, Edie Sedgwick çalıştığını düşünüyor, biliyor musun?
Está bueno. Es como de DJ urbano.
Etkileyici Urban DJ gibi
Ha estado esperando para que la lleve a ver Urban Cowboy y tal vez debería hacerlo.
Aslında onu Şehir Kovboyu filmine götürmemi bekliyor. Belki de götürmeliyim.
¿ Urban Cowboy?
Şehir Kovboyu ha? Gerçekten mi?
Dile que Urban Cowboy es para maricas.
Ona Şehir Kovboyu'nun korkaklar için olduğunu söyle.
Acabo de emanciparme de mí esclavitud en Urbany's.
Urban O's'daki kölelik yaptığım işten yeni ayrıldım.
POr la tienda de zapatos Urban Kicks.
- Urban Kicks ayakkabı dükkanından.
Estaba aplicandose para un prétamo de reoordenación urban
Evet. Kentsel gelişim kredisi için başvurmuş.
No era Urbano VI, desde luego.
6. Urban değildi.
¿ Keith Urban?
Keith Urban mı?
Pero con la ayuda del Proyecto de Renovación Urbana que apoyé, y de cada uno de los que participaron, la asistencia médica está nuevamente al alcance de cada persona en éste vecindario.
Urban Renewal Project'in yardımlarıyla benim sponsorluğumda ve her birinizin katılımıyla bu kaliteli sağlık kurumu tekrar elinizin altında. Bu mahallede yaşayan her birey için burada.
Y un día me preguntó si quería ser su asistente en Urban Cowboy y...
Bir gün, bana, Urban Cowboy'da yardımcısı olmamı istedi ve -
Urban Cowboy.
Urban Cowboy demek.
Decadencia urbana.
Urban Decay.
Keith Urban.
- Keith Urban.
- Urban.
- Urban, efendim.
Urban Sahlin.
Urban Sahlin.
Entonces no tengo nada de lo que preocuparme. Urban Duchess no es sólo una empresa que hace tiaras, Kate.
Urban Duchess şirketinin amacı sadece taç yapmak değil, Kate.