Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Uses
Uses Çeviri Türkçe
2,051 parallel translation
Necesito que uses cubre boca hasta que te sientas mejor. ¿ Te molesta?
Agzinda kapagi kullanmaniz gerekir daha iyi hissediyorum. Sakincasi var mi?
- Eve, no uses eso.
Eve, kaldır onu!
- Quédate conmigo. No uses el celular.
Bana yakın dur.
- En resumen, cualquier cosa que uses te conseguirá 40 % de probabilidades de pasar.
- Demek istediğim ne kullanırsan kullan, sana yüzde kırk geçme oranı verir.
La próxima vez que hagas una reservación no uses el mismo alias que el de tus notas de rescate, idiota.
Bir daha rezervasyon yaptırırken fidye notunuzdaki sahte ismi tekrar kullanmayın, pislikler.
Si te vas a suicidar, no uses helio porque eso sería realmente estúpido.
Eğer intihar edeceksen, helyumla yapma çünkü bu gerçekten çok aptalca olur.
Siempre que tú uses el otro pasaje.
Tabii sen de diğer bileti kullanırsan.
No uses la fuerza.
Umudunuzu yitirmeyin.
No es una palabra que uses a diario.
En azından her gün kullanılan bir kelime değil.
Bien, en primer lugar, es Holden Marshall, por favor, no uses metáforas conmigo en este momento.
Tamam, her şeyden önce Holden- - Marshall lütfen, bana mecaz yapma.
Ten cuidado cuando uses la ducha, el agua fría y caliente están al revés.
dusu kullanirken dikkat et sicak ve soguk su ters.
No me uses de modelo. Cambiemos de enfoque.
Belki bi manken olmalıyım.. dur başka bişey giyicem
Nunca uses tu memoria.
Asla hafızandaki yerleri yeniden yaratma.
No llames más a esa cárcel... ni uses este despacho para alimentar tu pequeña obsesión.
Bu yüzden o hapishaneye artık telefon açmak yok ve bu ofisi ufak takıntın için bir daha kullanmak yok.
Éste reloj. Es para que lo uses.
Bu saat senin için.
No uses popote. Usa una copa.
Pipet kullanma, aslında bardak kullanmalısın.
Quiero que uses eso
Bunu koklamanı istiyorum.
Sé que no te gustan estas cosas Leslie pero quiero que una de ustedes los uses esta noche.
Leslie, senin böyle şatafatlı şeylerden hoşlanmadığını biliyorum ama ikinizden birinin bunları bu gece takmasını istiyorum.
No se supone que uses este teléfono.
Nereden arıyorsun? Bu telefonu kullanmamalıydın.
Por favor, no uses el verbo "Ser".
Lütfen, "olmak" fiilini kullanma.
No uses tu cuña de pie, Phil.
Sakın ayağınla topu dürtme, Phil!
Solo, no uses esa vestimenta y todo estará perfecto.
Sadece o kıyafetleri giyme, ve herşey yoluna girer.
Yo no creé esto para que lo uses como tu estéreo personal.
Bunu senin özel stereo sistemin olsun diye yapmadım, tamam mı?
Te dejo mi ropa para que uses cuando crezcas.
Kıyafetlerimi bırakıyorum. Umarım büyüdüğünde sana olurlar.
Recuerda, no uses fuerza letal.
- Unutmayın, ölümüne saldırı olmayacak.
No, no uses eso.
Hayır, dökme onu.
Mamá y papá siempre dicen lo decepcionados que están de ti, de que no uses tu carrera y no consigas un trabajo decente.
Annem ve babam sürekli eğitimini kullanmayarak, düzgün bir iş sahibi olmayarak onları nasıl hayal kırıklığına uğrattığını söylüyorlar.
No uses esa palabra que tiene un infarto.
O sözcüğü kullanma, kalp krizi geçirebilir.
Cuando uses el viejo truco del apio, métetelo por el lado grueso.
Eski kereviz numarasını kullandığın zaman kalın tarafa gitmek isteyeceksin.
Y no me uses todo el crédito del teléfono.
Ve de kontörümü bitirme.
Oye, no uses ese nombre, ¿ de acuerdo?
Sakın bu ismi kullanma, tamam mı?
Y no uses tampoco los poderes de vampiro.
Özel vampir güçlerini de kullanma.
¡ Muchacho, no uses ese tono con nosotros!
Bizimle bu tonda konuşma, evlat.
No uses tu mierda conmigo
Suçu bana atma.
No uses los dientes.
Dişlerin gözükmesin.
Cuando no lo uses, cúbrelo. Así Ingrid estará segura.
Bunu kullanmadığında, kayda al, böylece Ingrid güvende olacak.
No uses demasiado detergente, deja a la tierra en el piso.
Fazla deterjan kullanma, yoksa berbat edersin.
- ¿ Qué? No uses mi nombre.
Adımı kullanma.
No la uses.
Ateş etme.
Por favor no uses una bala.
Lütfen silah kullanma.
Si vas a sacar un cuchillo para mí, será mejor que lo uses rápido, idiota.
Bana bıçak çektin mi hemen kullanacaksın amcık.
Quiero que uses este auricular para mantenernos en contacto, en caso de que te metas en problemas mientras no esté.
Bu kulaklığı takmanızı istiyorum, böylece ben burada yokken başınız derde girerse, haberleşebiliriz.
- Por favor no uses estas ¿ de acuerdo?
Lütfen bunları kullanma, olur mu?
Necesito que uses esto.
Bunu giymeni istiyorum.
Sólo espero que uses esa libertad para mejorar y al mundo en el que vives.
Sadece kendinin ve içinde yaşadığın dünyanın özgür olduğunu unutma.
- Por favor, no uses el piercing en mi contra.
Piercing'le dalga geçme.
Pero tenemos que pedirte que uses una mascarilla.
Ancak bunun için maske takman gerekecek.
- No uses ese tono conmigo. - No. Te vas a casa.
- Benimle bu şekilde konuşma.
Pero uses lo que uses, siempre vístete para matar.
Ama ne giyerseniz giyin, öldürmek için kuşanın.
Te doy un consejo, nunca uses pintura a base de agua sobre un óleo.
Ufak bir tavsiye de vereyim :
¡ No lo uses todo!
Hepsini kullanma.