Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Viejo
Viejo Çeviri Türkçe
60,152 parallel translation
Oye, El, ven aquí, viejo.
El, buraya gel dostum.
Papá es más viejo y más pesado.
Buradaki en olgun ve ağır kişi babam.
Nuestro viejo amigo Ike the Spike.
Eski dostumuz Sivri Ike çikti.
Es muy bueno verte de nuevo, viejo amigo.
Seni yeniden görmek çok güzel eski dostum.
Es muy, muy bueno verte a ti de nuevo, viejo amigo.
Seni de yeniden görmek çok ama çok güzel eski dostum.
Hasta pronto, viejo amigo.
Yakında görüşürüz eski dostum.
"Estoy muy, muy feliz de verte otra vez viejo amigo".
"Seni yeniden gördüğüme... "... çok ama çok sevindim eski dostum benim. "
Mientras pase los diez años en el trullo con mi viejo, yo, feliz como una perdiz.
Hapiste 10 sene babamla yattığım sürece her şey yoluna girecektir.
¡ Sí, viejo!
İşte bu!
Hasta hallé su viejo escritorio.
Eski masası bile duruyor.
Mi viejo siempre creyó que esta moneda conectaba con los tesoros de Magadha. Pero...
Babam hep bu altın paranın bir şekilde Magadha ile bağlantılı olduğuna inanmayı sürdürdü.
Intenta no morder, viejo amigo.
Isırmamaya çalış eski dostum.
Cuando llegaron, el viejo intentaba matarlo.
İhtiyar, Danny'yi öldürmek üzereydi.
Es viejo como cualquier cosa.
Her şeyden önce yaşlı.
Viejo como los árboles.
Ağaçlar kadar yaşlıydı.
Viejo como el mar.
Eski deniz gibi.
Viejo, cálmate.
Dostum! Sakin ol!
Son muchos sentimientos, viejo.
Çok duygulanmış olmalısın.
Viejo, me llevaste a ver magia.
Beni Sihirli Kale'ye götürdün.
- Tenía que hacerlo, viejo.
- Yapmasam olmazdı be.
¿ Qué está pasando aquí, viejo?
Burada neler oluyor koçum?
Las cosas que ves son pesadillas, viejo.
Bu gördüklerimiz tam bir kabus.
Oye viejo, ¿ tienes una moneda?
Dostum, çeyrekliğin var mı?
- Cerca del viejo rancho.
- Eski çiftliğin yanında.
- Púdrete, viejo.
- Siktir git ihtiyar.
Tienes un gran caballo, él es mi "Viejo Imbécil".
İhtiyar Buster'ın içinde harika bir at vardır.
Hay un cierto punto en que la mujer pasa de ser mujer a ser un viejo más.
Belli bir noktadan sonra kadın artık kadın olmaktan çıkıp, bir ihtiyara dönüşür.
Si es un volado... Ese viejo chico va a tomar partido con el dinero.
Eğer bu bir yazı-tura işiyse o eski kurt, oyunu paradan yana kullanır.
¡ No es el cubo de nieve de un puto viejo camión grande!
Lanet koca kamyonun kar kepçesiyle olmadığı ortada!
Como usted señala, nuestro viejo equipo estácasi completo.
Görebildiğiniz gibi, eski takımımız yeniden gruplandı,
¿ Matarías a un viejo amigo?
Ve eski arkadaşını ne sıklıkta öldürdün?
- Mierda, viejo.
- Kahretsin be.
- Mierda, viejo.
- Kahretsin.
Oye, viejo.
Dostum.
Mylene está por salir en Platinum Boogie, viejo.
Hadi, Mylene, Platinum Boogie'ye çıkacak dostum.
- Hola, viejo.
- Selam dostum.
Toma, viejo.
Al bakalım.
- Cálmate, viejo.
- Rahatına bak.
- ¡ Viejo marica puertorriqueño!
- Seni yaşlı, Porto Rikolu ibne!
¿ Quién me llamó viejo marica puertorriqueño?
Kim bana yaşlı, Porto Rikolu ibne dedi?
Un viejo amigo mío. Un productor legendario de cine está aquí.
Eski bir dostum, meşhur bir film yapımcısı burada.
Viejo, fue asqueroso.
İğrençti dostum.
¡ Como "Scooby-dooby doo", viejo!
"Scooby-dooby-doo" falan der.
Viejo, ¿ estás loco?
Deli misin ahbap?
Viejo, por favor.
Ahbap, kendine gel.
¡ Viejo! Hazte a un lado.
Durun!
- Te lo dije, viejo. - Despierta.
- Ona söylemiştim dostum.
Estás muy loco, viejo.
Sen delirmişsin dostum.
Me gustaba el viejo.
Eskisi daha iyiydi.
- Recuerdo esa época, viejo.
- O günleri hatırlıyorum.
Puto viejo.
Bunak pezevenk.