Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Waikiki
Waikiki Çeviri Türkçe
98 parallel translation
Lamentará no haber escogido Waikiki.
Ögrenci ve pilotlarï muayene edip keske Waikiki'ye gitseydim diyeceksin.
Mira lo que le he comprado para la playa.
Bakın Waikiki Beach plajı için ona ne aldım.
Y Magnussen acaba de aparecer en la playa de Waikiki.
Magnussen Waikiki sahilinde bulunmuş.
¿ Y qué tal nuestra luna de miel, esa gran semana en Waikiki?
Peki ya balayımız, Waikiki'deki o harika hafta?
Bravo, Waikiki.
- Waikiki. Düşmüştün.
Ella dijo que me encontraría en la playa de Waikiki.
Benimle Waikiki plajında buluşacağını söylemişti.
- ¿ Dónde está la playa de Waikiki?
- Waikiki plajı nerede?
- Ese es el Waikiki Hotel.
- Şurası Waikiki Oteli.
- ¿ La playa de Waikiki está cerca de aquí?
- Waikiki Plajı buraya yakın mı?
- No quise gritar. De todas maneras no importa, porque nos vamos los cuatro a la playa de Waikiki.
Fark etmez, çünkü dördümüz Waikiki Plajı'nda olacağız.
Se alojarán en el Leisure Inn de Waikiki...
Waikiki'nin merkezinde yepyeni Leisure lnn'de kalacaksınız...
" Encontré a Phil vaciando una botella con la mano más temblorosa que una falda de paja en Waikiki.
"Phil'i tir tir titreyen elleriyle... "... bir şişeyi boşaltırken gördüm.
Parece que acabamos de llegar de la playa de Waikiki.
Sanki Waikiki plajından doğruca odamıza gelmişiz gibi.
¡ la tentadora de Waikiki!
Waikiki'nin kadın şeytanını.
Waikiki.
Waikiki.
Tomaría café con él, me mudaría con él... y me encontraría sola en una playa en Waikiki... mientras él se va con la ramera que dirige la concesión de perlas marinas.
Onunla kahve içseydim, dairesine de taşınırdım... sonra kendimi bir plajda tek başına bulurdum... o ise inci ticaretiyle uğraşan bir sürtükle gezerdi.
El otro día me encontré un perro callejero en Waikiki.
Geçen gün Waikiki'de başıboş bir köpek buldum.
- Aloha, Sheraton Waikiki.
- Aloha, Sheraton Waikiki.
Aloha, Sheraton Waikiki.
Aloha, Sheraton Waikiki.
Incluso fui a Waikiki solo en un crucero de 8 días que ella siempre comentaba.
Hep sözünü ettiği 8 günlük gemi turuyla tek başıma Waikiki'ye bile gittim.
No hay nada como Waikiki Beach.
Waikiki Sahili gibisi yoktur.
¿ Surfeas en Waikiki Beach?
Waikiki Sahilinde sörf mü?
Siento mucho interrumpirte en Waikiki, pero llamame.
Seni Waikiki'de rahatsız ettiğim için özür dilerim. Lütfen beni ara.
"Aerolíneas Waikiki, su boleto al paraíso".
"Waikiki Havayolları, cennete kesilen bilet."
Su tío Al está con bien y con vida en un asilo de Waikiki y hasta donde sé, completamente fiel.
Amcanız Al, hayatta ve Waikiki'deki bir bakım evinde gayet iyi durumda. Bilebildiğim kadarıyla sadık biri gibi duruyor.
Como joven adoraba las aventuras al aire libre y gustaba de esquiar y el automovilismo y aparentemente en 1909 descubrió el surf en la playa de Waikiki en Hawaii.
Genç bir adam olarak açıkhava sporlarından hoşlanırdı. Kayak ve motor yarışları ile ilgiliydi. Görünüşe bakılırsa 1909 gibi Hawaii'deki Waikiki Plajı'nda sörf yapmayı keşfetti.
Bueno, una vez que termine de arreglar el tejado de la señora Mayer estaré en un avión a Waikiki.
Bayan Mayer'in çatısını tamir ettikten sonra, Waikiki'ye uçacağım.
Cristo, "Waikiki es tan bella!"
Tanrı'm! Reklamları... "Waikiki muhteşemdir!" türündeydi.
Pensaron que Waikiki era un poco como Las vegas, pero les encantó aquí en Kauai.
Waikiki'nin küçük Las Vegas olduğunu düşünmüşler o yüzden burayı, Kauai'yi, çok sevmişler.
Vamos a ir a Waikiki.
Waikiki'ye gideceğiz.
De hecho, las aguas de Waikiki presentan más de 200 especies de plantas marinas.
Aslında, Waikiki suları iki yüzden fazla deniz bitkisi çeşidini barındırır.
El cuerpo de una chica de 18 años fue encontrado fuera de Waikiki esta mañana.
Bu sabah Waikiki'de 18 yaşında bir kız cesedi bulundu.
Papá, ¿ en serio?
ALA MOANA BULVARI, WAIKIKI SAAT 06 : 15 Baba? Ciddi misin sen?
*
ULUSLARARASI PAZARYERİ, WAIKIKI
Deberías probar Iolani's en Waikiki
Waikiki'deki Iolani's'i denemelisin.
La mamá de Kaila tiene una tienda de ropa en Waikiki.
Kaila'nın annesinin Waikiki'de bir butiği var.
En el centro de Waikiki, a plena luz del día... sin preocuparse por las vidas humanas.
Waikiki'nin göbeğinde, güpegündüz... İnsan hayatına da pek saygıları yok belli ki.
Resulta que las mismas armas fueron usadas en un atraco al Banco de Waikiki hace un año.
Aynı silahlar bir sene önceki Waikiki'de bir banka soygununda da kullanılmış meğer.
Hotel Pagoda, Waikiki.
Waikiki'deki Pagoda Oteli.
Sabes, porbablemente yo sea parcial porque soy local, pero no me puedo imaginar un sitio de luna de miel menos exótico que en un hotel de Waikiki con una banda de ukelele en recepción.
Buralı olduğum için muhtemelen tarafsız olamıyorum ama lobisinde ukulele grubunun olduğu bir Waikiki otelinden daha az egzotik bir balayı mekânı düşünemiyorum.
Y mi abuela tuvo un infarto en la playa de Waikiki, así que tuvimos que dejarlo todo y volar hasta allí.
Ve anneannem kalp krizi geçirmişti tam biz waikiki plajındayken, herşeyi yarıda bırakıp buraya geri uçmuştuk.
Hay una que se ve fuera del lugar, un local de renta de tablas en Waikiki.
Bir tanesi biraz garp geldi. Waikiki'deki bir sörf kiralama standı aranmış.
Gente de aquí que puso una tienda en Waikiki para enseñar a surfear.
Bunlar farklı plaj fatihleri, Danny. İnsanlara sörf yapmayı öğretmek için Waikiki'de dükkan açan yerlilerdi.
¿ Waikiki, a plena luz de día, una balacera en la playa?
Waikiki'de güpegündüz plajda silahlı çatışmalara girmeler...
Según el operador del viaje, el barco zarpó ayer a la tarde con doce estudiantes universitarios y dos tripulantes a Waikiki
Tur operatörünün dediğine göre tekne dün on iki üniversite öğrencisi ve iki mürettebatla limandan ayrılmış.
PARQUE KAPIOLANI PLAYA WAIKIKI
KAPIOLANI PARKI, WAIKIKI PLAJI
Saloni, ayer secuestró chicos en Waikiki. ¿ Dónde están?
Saloni dün Waikiki'den birkaç çocuk kaçırdın.
- Te veré en la playa en Waikiki.
Seninle Waikiki plajında bulaşalım.
- ¿ Waikiki?
- Waikiki?
El Hotel Waikiki a las 5.30 para el cocktail.
- Waikiki Otel'de 17.30'da kokteyl içmek için buluşalım.
Oye.
KALIA YOLU, WAIKIKI