Warren Çeviri Türkçe

El diario de la Dra. Warren tiene todo sobre la torre.

Doktor Warren'ın günlüğünde kuleyle ilgili her şey yazıyor.

Se llama Mike Warren.

Adı Mike Warren.

¿ Es usted el agente Mike Warren del FBI?

Siz FBI'dan özel ajan Mike Warren mısınız?

"Agente Warren espere junto a la zona de recogida de equipaje en el terminal" C " hasta que su agente de instrucción llegue.

"Ajan Warren, C terminalindeki bagaj işaretinin altında arazi eğitimi ajanının gelmesini bekleyin."

Mike Warren, ¿ correcto?

- Mike Warren, değil mi?

Mike Warren.

Mike Warren.

Mike Warren, FBI.

Büro'dan Mike Warren.

Debes de ser Warren.

Sen Warren olmalısın.

Buena actitud, Warren.

Güzel davranış Warren.

¡ Oye, Warren!

Hey Warren!

- De acuerdo, agente Warren.

- Pekala Ajan Warren.

Mike Warren, Gerry Silvo.

Mike Warren, ben Gerry Silvo.

Tengo que saber en dónde está entrando Warren.

Warren'ın nereye gittiğini bilmem lazım.

- Mike Warren, del FBI.

- Mike Warren, FBI'dan.

Este es el agente Warren.

Ben Ajan Warren.

¿ Agente Warren?

- Ajan Warren?

Warren, ¿ algo que añadir?

Eklemek istediğin bir şey var mı Warren?

Bueno, era Elizabeth Warren.

Elizabeth Warren * içindi.

Voy a tener que hacer que Warren Sapp le patee el trasero.

Warren Sapp'e buna bir ayar çekmesini söyleyeceğim.

El diario de la Dra. Warren tiene todo acerca de la torre.

Dr. Warren'ın günlüğünde kuleyle ilgili bütün bilgiler var.

No me importa lo que Warren supiera sobre ti.

Warren'ın senin hakkında ne bildiği umurumda değil.

El diario del Doctor Warren tiene todo sobre la torre.

Dr.Warren'in günlüğünde kuleyle ilgili herşey yazılı.

El diario de la Dra. Warren tiene todo sobre La Torre.

Dr. Warren'ın günlüğünde kuleyle ilgili her şey var.

Esto es de la Dra. Warren, ¿ verdad?

Bu Dr. Warren'ın, değil mi?

Mi nombre es Warren Knox, señor.

Adım Warren Knox, efendim.

Encomendamos a Dios Todopoderoso a nuestro hermano Warren Pendry.

Kardeşimiz Warren Pendry'i Ulu Tanrı'ya emanet ediyoruz.

Que el señor lo bendiga y lo guarde, que el señor le muestre su rostro y le de...

Tanrı onu koruyup rahmetine nail etsin Tanrı, yüzünü kara çıkarmasın ve ona... - Tanrıda sağduyu diye bir şey olsaydı Warren Pendry'nin kıçına tekmeyi basıp epey sıcak bir yere gönderirdi. -... sağduyuyla...

Hijo de Warren Pendry.

Warren Pendry'nin oğlu.

Warren Pendry procedió a usar sus periódicos para pintar una pintura muy fea, no solo de Lestrade, si no de todo el Yard.

Warren Pendry de gazetelerini kullanarak oldukça kötü bir algı oluşturdu üstelik sadece Lestrade'a karşı değil, tüm Yard'a karşı.

Hace dos semanas. Ahora, de regreso a Warren...

Warren'a dönersek...

Soy warren Emory.

Ben Warren Emory.

¿ Usada por un Sr. Miller y Sr. Warren?

Bay Miller ve Bay Warren tarafından kullanılmış?

- Sr. Warren, ¡ por supuesto!

- Bay Warren, tabi ki!

No tengo el diario de la Dra. Warren. Es tu código.

Warren'ın günlüğü elimizde değil.

Warren y Miller.

Warren ve Miller.

Dr. Warren, ¿ cómo vamos de energía?

Doktor Warren, kan gazı ne durumda?

Esta es una foto de Warren Beatty y Jack Nicholson.

Bu fotoğrafta da Warren Beatty ve Jack Nicholson var.

- Este es mi hijo Warren.

- Bu oğlum Warren.

Warren, déjalo.

Warren, bırak onu.

- Gracias, Warren.

- Teşekkürler Warren.

No soy Warren.

Ben Warren değilim.

- Adiós, Warren.

- Hoşçakal, Warren.

Es la profesora de Warren.

Arayan Warren'ın öğretmeni.

La madrastra de Warren.

Warren'ın üvey annesi.

- La madrastra de Warren.

Warren'ın üvey annesi.

Warren es mi hijo.

Warren benim oğlum.

Sí, a Warren le gusta mucho Poseidón, Dios del mar.

Evet, Warren Poseidon'u çok seviyor, o denizler tanrısı.

Vale, por favor, Kate, es obvio que eres el sujeto de la literatura erótica de Warren.

Kate lütfen, şu kesin ki... Warren'ın erotikasının kahramanı sensin.

Warren es un chico de 15 años.

Warren 15 yaşında bir çocuk.

Si el señor tiene algún sentido, pateará a Warren Pendry en su trasero y lo enviará a un lugar muy cálido. Esta es una ceremonia privada.

- Bu özel bir merasim.

Hola, Warren.

Merhaba Warren.