Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Waters
Waters Çeviri Türkçe
614 parallel translation
Dorothy Waters.
Dorothy Waters.
He intentado localizar a la niñera, Dorothy Waters.
Dorothy Waters adındaki o dadıya ulaşmaya çalışıyorum.
En cuanto supimos que la señora Waters se mudaba, nos decidimos enseguida.
Bayan Waters'ın boşalttığını duyar duymaz taşınmaya karar verdik.
Está ahí. Fue el regalo de bodas del difunto señor Waters.
Merhum Bay Waters düğün hediyesi olarak vermişti.
Claro que no me importa, señora Waters.
Olur tabi. Bir sakıncası yok Bayan Waters.
"R. T. Waters, el granjero, ha descrito a los hombres... que le secuestraron."
Akota'lı çiftçi, R.T. Waters silah zoruyla aracına el koyan üç adamın eşkalini verdi.
La zorra suya vino a buscarlo. Una ramera de nombre Waters.
- Waters denen fahişe metresi sayesinde.
Así que Tom y la señora Waters, pues así se llamaba la dama emprendieron el camino hacia Upton.
Tom ve Bayan Waters - adı buymuş - Upton'a doğru yola koyuldular.
- Está la Sra. Waters con él.
- Yanında Bayan Waters diye biri var.
¿ Waters?
Waters!
¡ Tom Jones en cama con la Sra. Waters, y lo descubrió el marido!
Tom Jones, madam, Bayan Waters'la yataktaydı kadının kocası da onları bastı.
- ¡ Sí, señora, con esa ramera!
Evet, madam, aşüfte Bayan Waters'la yatakta basıldılar.
Así que el abogado Dowling decidió ir a visitar al Sr. Fitzpatrick. ¿ Quién lo recibió si no la Sra. Waters?
Avukat Dowling Bay Fitzpatrick'i ziyaret etmeye karar verdi ancak onu karşılayan kişi Bayan Waters'dan başkası değildi.
Pues ahora soy la Sra. Waters.
- Artık Bayan Waters'ım.
La Sra. Waters quiere ver al Sr. Allworthy.
Bayan Waters diye biri Bay Allworthy'le görüşmek istiyor.
¿ Un cabaret de lujo? No, señor. Más bien un local de carácter bohemio... con velas en las mesas y violines en los "Waters".
Tuvaletlerde Vivaldi'nin çaldığı masalarda mumların olduğu sanatsal bir yer.
- Bill Waters es el mejor rastreador.
- En iyi iz sürücü Bill Waters.
¡ Señoras y señores, Country Joe and the Fish!
Bayanlar ve baylar, huzurlarınızda Waters, Country Joe and The Fish!
Soy John Waters.
Ben John Waters.
Creo que John Waters ha puesto el dedo en el pulso de America.
Bence John Waters, Amerikanın... nabzını yokluyor.
- Él es Logan Waters.
- Bu Logan Waters.
Fenno y Waters.
Fenno ve Waters.
Sí, Fenno y Waters.
Evet, Fenno ve Waters.
# Push your muddy waters down to the sea
* İt denize doğru çamurlu sularını *
Gracias Waters.
Teşekkürler, Waters.
Waters habla Bennett.
Waters, Ben Bennett.
El sustituto del sargento Waters serà asignado en un par de semanas.
Çavuş Waters'ın yerine birkaç hafta içinde atama yapılacak.
Taylor y el maldito coronel saben quién mató a Waters.
Taylor ve kahrolası albay Waters'ı kimin öldürdüğünü biliyorlar.
Venga, no metas a tu mujer y a los críos entre el culo de Waters y tú.
Hadi, kendinle Waters'ın kıçı arasına karınla çocuklarını koyma.
Aquí es donde mataron al sargento Waters el mes pasado, señor.
Burası geçen ay Çavuş Waters'ı öldürdükleri yer efendim.
Waters estaba a sus órdenes.
Taylor, Waters'ın subayıydı.
Si va a Tynin de uniforme, sonando a blanco y acusando a lugareños, acabará tan muerto como Waters.
Üniforman içinde bir beyaz edasıyla Tynin'e gidip halktan birilerini suçlayacak olursan... sonunda Waters gibi öldürülürsün.
Sobre todo a quien tuvo contacto con Waters ese día :
Daha çok o gün çavuş ile görüşmüş olanları :
El cuarto del sargento Waters està aquí, señor.
Çavuş Waters'ın odası burası komutanım.
Investigo los hechos relacionados con la muerte del sargento Waters.
Çavuş Waters'ın ölümüyle ilgili bir soruşturma yapıyorum.
El ejército envió al sargento Waters para dirigir el equipo el verano del 42, justo después de la invasión del norte de África.
Ordu Çavuş Waters'ı buraya Kuzey Afrika'nın istilasından hemen sonra... 1942 yazında takımı yönetmesi için yolladı.
sólo yo llamaba así al sargento Waters, señor.
Onu böyle anan tek kişi benim komutanım. Çavuş Waters, komutanım.
" Porque este chusquero puede pasar por encima de ti
" Çünkü şu aşağılık rezil Waters üzerinden geçecek
¡ Es usted un bicho, Waters!
Sen bir sürüngensin Waters!
¿ Quieres pegarle al viejo sargento Waters?
Çavuş Waters'a vurmak mı istiyorsun evlat?
¿ Qué pasa, Waters?
Waters, neler oluyor?
¿ Vio al sargento Waters la noche de su muerte?
Öldürüldüğü gece Çavuş Waters'ı gördün mü?
Quiero que se juzgue a los asesinos de Waters.
Waters'ı öldürenlerin mahkeme edilmesini istiyorum.
A Waters le sacaron dos balas del 45, munición del ejército.
Waters'tan orduya ait 45 kalibrelik kurşunlar çıkarıldı.
En fin, dijeron que le dejaron sobre las 23 : 10.
Her neyse, 23 : 10 gibi Waters'dan ayrıldıklarını söylediler.
Señor, pienso que ambos están relacionados con la muerte de Waters.
Komutanım bu iki adamın Çavuş Waters'ın ölümüyle ilgileri olduğuna inanıyorum.
- Quiero hablar sobre el sargento Waters.
- Çavuş Waters hakkında konuşmak istiyorum.
- Waters, sabe que no ha sido él.
- O olmadığını biliyorsun.
Es Waters. ¿ Es que no Io veis?
O Waters. Bunu göremiyor musunuz?
¿ No Io veis? La detención de CJ es otro galón para Waters.
CJ'i tutuklamak Waters'a rütbe kazandıracak.
Pink Flamingos de John Waters
Türkçeye Çeviren D İ N O