Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Zum
Zum Çeviri Türkçe
202 parallel translation
Los platillos hacen zum zum
Çın çın öter ziller
Ylos platillos hacen zum zum
Çın çın öter ziller
El corazón hace zum zum Cuando él está al mando
Güm güm atar kalbiniz Eğer oysa şefiniz
Francesco de Pisa, que violó 200 monjas, el Conde Zum Falsenstein cuya virilidad dobla la población de Silesias.
İki bin rahibeye tecavüz eden Francesco da Pisa, mertliği Silezya nüfusunu iki misline çıkaran Kont Zum Felsenstein.
Un par de cervezas.
İki biraya zum olurum aslında.
Hotel zum Gruenwald. Honestamente, he visto mejores.
Aslında daha iyi oteller görmüştüm.
En el pueblo hay una posada llamada Zum Wilden Hirsch.
Köyde, Zum Wilden Hirsch adında bir han var.
¿ Cómo sabes lo de la posada y lo de la leñera?
Bütün bunları, Zum Wilden Hirsch'i ve odunluğu nereden biliyorsun?
Tu prima Heidi trabaja en Zum Wilden Hirsch.
Zum Wilden Hirsch'te çalışan Heidi adında bir kuzenin var.
Hágame un zoom.
Bana zum yap.
No me sigáis ni me enfoquéis con la cámara.
Hayır, beni izleme. Bana zum yapma. Hayır, gidiyorum.
¡ Bananas!
Zum!
Bananas, Bananas, Bananas, Bananas...
Zum, Zum, Zum...
Mira... El zoom se mueve así.
Şimdi zum yapıyorum...
Había cuatro, y ¡ zum!
4 tane vardı ama...
Y la pobre Sra. Gerber, ¡ zum, al bote!
Zavallı bayan Jerber. Onu da.
Aquí, la cámara de TV, con un zoom 100-a-1.
TV kameran burada, 1 00'den 1'e zum mercekli.
Prueba el zoom.
Zum yapmaya çalış.
Zoom, listo.
Zum, doğru.
- Y la del barrido de las cajas de víveres.
Destek paketlerine zum yaparız...
- ¡ Ka-za-zum!
- Ka-za-zoom!
Escúchame, vayamos paso a paso.
Dinle. Bir kerede yalnız bir "zum" yapalım.
- Cohetes. ¡ Zum!
- Roket gemileri.
- ¡ Zum!
Zuuum! - Zuum!
Un minuto estoy comiendo bichos de ese jumba lo que sea y al siguiente, ¡ zum!
Dakika da bir böcekler ısırıyor... Biliyorum sonraki şey de, vızıldamak!
Bien Io que quiero es un zoom lento sobre eI charco de sangre.
Tamam, zum istiyorum. Kan gölüne yavaş bir zum.
Empieza con los 5K a través de la ventana... y tira unas extensiones para tres focos dorados dentro del living-room.
Pencereden 5k ile gir, oturma odasında üç sarışına doğru zum yap.
La próxima semana, pondremos mirillas con zoom y apoya barbilla.
Önümüzdeki hafta, deliklere zum koyacağız, altlarına da çene dinlendirme yeri
Acércate a la izquierda.
- Sola zum yap. - Zum yapıyorum.
- Tiene como... un objetivo para 3200 kilómetros.
- Dokunma ona. 3000 km'ye zum yapabilen bir mercek galiba.
Por suerte tengo mi lente de zum.
Neyse ki kameramın zumu var.
Esperen esperen, tómenme en primer plano cuando diga eso.
Dur, dur. Bunu yaparken zum yapıp yüzümü yakından al. Hazır mısın?
Para conseguir a los hombres Grandotes y llevarlos a tu antro de zoom-zoom.
Büyük adamları tavlamak için, Onları zum zumlarınla cezbetmek için...
- Zum, zum, zum.
Doğru.
Ampliar.
Zum yap.
Ampliar.
Zum.
Zum... zum...
Zoom... zoom...
- ¿ Me dejas enfocar primero?
- Zum yapsam olur mu?
¿ Puedes acercarlo?
Zum yapsana.
Y luego, ¡ zum! Crucé el desierto hasta Karnak.
Sonra hoop... çölü aşıp dosdoğru Karnak'a.
El uso del zoom es interesante
Zum merceğinin kullanılması ilginç. Çünkü geçmişte zum merceği kullanmak hiç düşünülmez.
El zoom aplana la imagen
Zum merceği görüntüyü 18. yüzyıl tablosu gibi düzleştirir.
De ahí hazle un zoom out, despacio
Sonra, geri zum, yavaşça.
Amplía a Rojo.
Kırmızılı'ya zum yap.
Trata de ampliar eso.
Şuna zum yapsana.
Este chisme zumbón está zumbando.
Zumlama şeyi zum yapıyor.
La apasionada Florence...
Ateşli Florence Zum, zum, da-di-di
" Zoom.
"Zum"
¡ Zum!
Bunu fark etmem gerekirdi, değil mi?
Un zoom.
Zum objektifi.
¡ Zum! Y viene hacia ti.
Zum diye yaklaşıyorsun!