English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Ámi

Ámi Çeviri Türkçe

607 parallel translation
"¡ Venga, bon ami... dale un besito a papá!"
Hadi güzelim, babaya bir öpücük ver.
No te preocupes Cher Ami.
Merak etme ufaklı k. Bir şey olmayacak.
Tú no Cher Ami, tú te quedas conmigo.
Gel bakalım. Siz kalıyorsunuz.
Diles que paren Cher Ami, puedes hacerlo.
Bunun bitmesini söylemelisin, Sharomi. Yapabilirsin.
Cher Ami la paloma herida que llevó el mensaje para detener la artillería americana que caía sobre los hombres de Whittlesey hoy tiene un lugar de honor el Instituto Smithonians.
Whittlesey'nin adamlarının üzerine yağan Amerikan top mermilerinin mesajını taşıyan yaralı posta güvercini Cher Ami'nin Smithsonian Enstitüsü'nde bir onur sandalyesi vardır.
Y aquí, mon ami, es donde vienen los espadas... a ofrecer sus devociones y buscar la protección de los santos.
işte geldik, mon ami, kılıçların olduğu yer... Azizlerin onları koruması için ibadet ediyorlar.
A ver qué podemos hacer por Ud. Jake, comunica con la RTO en Amy-La-Bonne por favor.
Şöyle yapalım o zaman. Jake, Ami-le-Bon'daki telsiz operatörüne bağlan, tamam mı?
He venido desde Amy-La-Bonne para coger un tren aquí.
Ami-le-Bon'a gitmelisiniz. Ami-le-Bon'dan buradaki trene binmek için geldim.
Y yo necesito pasar antes por Amy-la-Bonne.
- Ami-le-Bon'da fazladan vakte ihtiyacım var.
Mon ami.
"Dostum."
Au revoir, mon ami.
Hoşça kal, aziz dostum.
- Ya me conoce, mon ami.
Beni biliyorsun, aziz dostum.
¿ Conoce el Café Bel-Ami?
- Café Bel-Ami'yi bilir misin?
El sábado por la noche hay baile.
Cumartesi akºami bir dans partisi var.
Me recuerdas a un personaje de Bel Ami. Lo leí en Hanoi.
Bana Hanoi'de okuduğum bir öyküyü hatırlatıyorsun.
- François, mon ami. ¿ Es cierto?
- Francois dostum. Gerçek mi?
Ben Ami es uno de los palestinos que dirigen el campo.
Ben Ami, bu kampı idare eden Filistinlilerden.
El comandante palestino, David Ben Ami.
Bu Filistinli komutan, David Ben Ami.
- Ben Ami.
- Ben Ami.
Sí.
David Ben Ami?
Y ese joven granuja, David Ben Ami, ¿ aún le sigue interesando?
Ya genç afacan, David Ben Ami? onunla hâlâ ilgileniyor mu?
Jordana está deseando que vuelva de Chipre.
Ben Ami'nin Kıbrıs'tan gelmesini iple çekiyor.
¿ No estabas en Chipre, David Ben Ami?
- Shalom. - Kıbrıs'ta sanıyordum sizi, David Ben Ami?
¿ Cuántos hombres ha traído?
Bay Ben Ami, kaç adam getirdiniz?
- Ya lo sé, mon cher ami.
- Onun ne dediğini biliyorum, canım arkadaşım.
- Cuídese, mon ami.
- Kendine iyi bak, mon ami.
¿ Porqué no vienen ami oficina?
- Şey, tuvalet bizim.
A su alrededor siempre pasa algo. Creo que ya ha empezado a pasar, mon ami.
- Sanırım şimdiden başladı, dostum.
Ami hermano Victor, le gustaria saber como es la vida de un luchador.
Kardeşim ne kadar iyi bir güreşçi olabileceğini merak etti.
Conoce la floristería al lado del Café A I'Ami Pierrot?
Kafe Pierrot'un yanındaki çiçekçiyi biliyor musun?
- A I'Ami Pierrot,
- Pierrot'un Yeri.
Adiós, mon ami.
- Elveda, mon ami.
Hace cinco años que estoy aquí, mon ami por el crimen de no sobornar a un juez.
Tam beş yıldır buradayım, mon ami hakime rüşvet vermediğim için.
Y creo que solo me lo preguntaba ami mismo.
Sanırım kendimi hep burada olarak merak ettim.
La ley decidio tratarlos como adultos. En lugar de meterlos en la carcel, me los dio ami.
Gençsiniz, ama yasa çok tehlikeli olduğunuza karar verip size yetişkinmişsiniz gibi davranmaya karar verdi.
¿ Ami padre?
Babamı mı?
¡ Ami edad!
Benim yaşımda.
Au revoir y bone chance, mon ami.
Görüşmek üzere ve bol şans, sevgilim.
No sabe cómo me alegra oírlo, mon ami.
Bunu duyduğuma çok sevindim, dostum.
Puede que esto sea un poco más complicado, mon ami.
Belki de bu kadar basit bir mesele değildir, dostum.
Pero terminará pagándolo, mon ami.
Sonunda cezasını çekecektir, dostum.
C'est la vérité, mon ami.
Çok haklısın, dostum.
El cabello rojizo, mon ami, siempre el cabello rojizo.
Kızıl saç, dostum. Kızıl saçın yarattığı hava.
Au revoir, mon ami.
Görüşmek üzere, dostum.
Así es, mon ami.
Gerçekten de öyle, dostum.
No, no no, mon ami, sus conocidos también podrían estar tentados.
Hayır, hayır, dostum. En yakın tanıdıklarının bile aklı çelinmiş olabilir.
Sí, la idea es muy atractiva, mon ami.
Evet, bu fikir insana çok çekici geliyor, dostum.
No, no mon ami.
Hayır, dostum.
Creo que acabo de ver la respuesta, mon ami.
Sanırım cevabı biliyorum, dostum.
No, no, mon ami, mucho más lejos.
Hayır, dostum. Hiç de değil.
Después de lo que ha llovido el fin de semana ¿ se extraña usted, mon ami?
Hafta sonu yağan yağmurdan sonra bir de şaşırıyor musun, dostum?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]