English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Árma

Árma Çeviri Türkçe

49,654 parallel translation
La vara de las sombras es un arma muy poderosa.
Gölge Asa çok güçlü bir silah.
Si la novata usa esa arma, yo también quiero una así.
Ama çaylağın böyle harika bir silahı varsa benim de harika bir silahım olmalı.
Y llevo mi arma por si se despierta.
Ben de ilaç onu devirmezse diye Savaş Çekici'mi getiririm.
Mi arma, por si acaso.
Haydutlarından kurtulmak için Savaş Çekici'mi kullanırım.
¿ Traigo mi arma?
Çekicimi getireyim mi?
Soy Arma Robot.
Ben TabancaRobot.
Quiero esa arma.
O silahı istiyorum.
Es un arma.
O bir silahtır.
Eres más que sólo un arma.
Sen sadece bir silah değilsin.
Mayor es nuestra mejor arma sólo si está intacta.
Binbaşı, en karmaşık silahımız, ancak bozulmamış olması durumunda.
Una fuente del Pentágono dice... que un satélite quizá fue usado como una arma.
Bir Pentagon kaynağı diyor... Bir uydu belki de bir silah olarak kullanılmıştı.
Nunca es buena idea apuntarme con un arma.
Silahla beni hedeflemek iyi bir fikir değil.
Deja el arma, Chris.
Silahını indir Chris.
Devuélvame mi arma. ¡ Devuélvame mi arma!
Silahımı geri ver.
¡ Devuélvame mi arma!
Silahımı geri ver!
- ¡ Tengo un arma!
- Elimde silah var!
Sácale el arma.
Sen silahını al.
¡ Toma el arma!
Silahını al!
Oí disparos de arma de fuego.
Silah sesleri duydum.
Sabes que tengo un arma, ¿ verdad?
Elimde silah olduğunun farkındasın, değil mi?
- Debe ir. - ¿ Por qué no tiene un arma?
- Gidebilirsiniz.
Tire el arma.
At silahını!
Repito, tire su arma ahora.
Silahını at dedim!
Parece que mataron al grande con la misma arma.
Koca adamı da aynı silah öldürmüş gibi görünüyor.
- Corrupto infeliz. - ¿ Me apuntas con un arma?
- Seni yozlaşmış orospu çocuğu.
Tengo el arma. No está ahí.
Silahı aldım, orada değil.
¡ Baja el arma!
- Downs! Lanet silahı yere at!
Tomó mi arma.
Silahımı kaptı.
¡ Me apuntaste con un arma!
Silah doğrulttun bana, Jack!
¡ Con un arma Jack!
Silah!
¿ Me apuntaste con un arma sólo porque alguien estaba en la puerta?
Sırf kapıda birisi var diye bana silah doğrultuyorsun.
Primero me pones un cuchillo en el cuello, luego un arma en mi cabeza.
Önce boğazıma bıçak, sonra kafama silah dayadın.
¡ Me apuntabas con un arma!
Bana silah doğrulttun!
- Tengo un arma en el estacionamiento.
- Laneways'da var.
¡ Bacon, no puedes tener un arma en el trabajo!
Bacon, işinde silahın olamaz!
- Tiene un arma.
- Silahı var.
Busca esa arma que perdió. Está bien.
Pekala.
La nave en la que viajábamos transportaba un arma.
Seyahat ettiğimiz gemi bir silah taşıyordu.
Bien. Haremos un arma.
Tamam, biz...
¡ Hice un arma!
Ben bir şiv yaptım.
- ¡ Suelta el arma!
Vail! Silahını bırak!
- ¡ Baja el arma! - ¡ Suéltala!
- Silahlarınızı indirin.
¿ Sabes usar un arma?
Silah tutmayı biliyor musun?
Baja esa arma.
O silahı gözüm görmesin.
Ahora, baja tu arma y aléjate. - No.
Şimdi, silahını indirin ve uzaklaşın.
No bajaré el arma.
Silahı indirmeyeceğim
¡ Suelta el arma!
Silahını bırak!
Pusiste en marcha un dispositivo de localización en el arma nuclear.
Geliyor? Nükleer silah üzerinde gezinme aygıtı ayarladın.
Baja la maldita arma, Fernack, y llama a una ambulancia.
Kahrolası silahı indir, fernack ve ambulans çağır.
Bajar el arma, no.
Silahı bırak, hayır.
Limpia tu nariz, toma tu arma, ven conmigo.
Burnunu sil, silahını al, benimle gel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]